Eğitim Hakkı Anasayfa

4+4+4'e karşı çıkanların gözaltına alınması Çağlayan'da protesto edildi

Sa, 10/07/2012 - 16:13
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Dün (9 Temmuz) Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi’nin 4+4+4 çalışmalarını durdurmak için İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yaptığı eylemde 36 kişinin gözaltına alınmasının ardından Halkevleri bugün (10 Temmuz’da) Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Çok sayıda kurum temsilcisinin destek verdiği basın açıklamasının ardından Halkevi üye ve dostları Adliye önünde beklemeye devam etti

Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi’nin 4+4+4’e geçiş çalışmalarının sürdüğü İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ndeki dünkü (9 Temmuz) eylemde 36 Halkevi üyesi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne götürüldü.

36 kişinin savcıya ifade vermeye başladığı saatlerde Adliye’nin önünde dayanışma eylemi vardı. Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi’nin çağrısıyla 100’ü aşkın Halkevi üyesi ve kurum temsilcisi bir araya gelerek burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

 “4+4+4’ü durduracağız” pankartı arkasında bir araya gelenler, dövizleriyle “4+4+4 karanlıktır”, “Çocuk gelin, çocuk isçi istemiyoruz”, “Okullarımızı AKP’ye bırakmayacağız” dediler.

Adliye önündeki basın açıklamasını Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy gerçekleştirdi. Ersoy, Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki eylemi yapanların Türkiye’nin her yerinden yükselen 4+4+4’e isyan seslerinin sözcüsü olduğunu söyledi. 

“Piyasacı, gerici, cinsiyetçi bu eğitim sistemini istemiyoruz! 4+4+4 derhal durdurulmalıdır” sesinin şiddetle bastırılmaya çalışıldığının altını çizen Ersoy insanların darp edilerek, plastik kelepçe takılarak gözaltına alındığını, yaralandığını, şiddetin gözaltı araçlarında da devam ettiğini belirtti. 

AKP’nin 4+4+4 yasasını da Meclis komisyonunda fiili şiddet kullanarak, Ankara’da toplanan kamu çalışanlarını, öğrencileri, velileri bombalarıyla dağıtarak yasalaştırdığını hatırlatan Ersoy AKP’nin 4+4+4 eğitim sisteminin karşısında tek bir itiraza dahi tahammülü olmadığını söyledi. 

“Bu yasaya hayır demek, AKP’nin yaratmak istediği piyasacı-gerici-cinsiyetçi topluma hayır demektir. AKP karanlığına hayır demektir” diye konuşan Ersoy, yasanın daha uygulamaya geçmeden çöktüğünü, AKP’lilerin dahi bu ucube düzenlemeyi savunamadığını belirtti. 

“AKP elini kolunu sallayarak her istediğini yapamayacağını bu halktan öğrenecek” diyen Ersoy, Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi üyelerinin Müdürlük binasında söylediği “4+4+4 durdurulacak” sözünün mücadelenin anahtarı olduğunu vurguladı. Ersoy “Eğitim hakkını savundukları için mahkemeye çıkarılan, aklı, bilimi, halkın vicdanını ve geleceğini temsil eden tüm arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” diyerek konuşmasını bitirdi. 

Ersoy’un ardından eyleme destek veren kurum temsilcileri de söz aldı. İlk sözü Eğitim-Sen üyesi Nihal Üstüntaş Yılmaz aldı. Üstüntaş, AKP hükümetinin iktidara geldiğinden beri gerçekleştirdiği antidemokratik ve piyasacı uygulamalarla yoluna çıkan tüm taşları temizleme konusunda kararlı tutumunu devam ettirdiğini söyledi. “Bu taşlar dün eğitim hakkı meclisiydi, geçtiğimiz haftalarda KESK’ti. Bizleri operasyonlarla sindirmeye çalıştılar” diyen Üstüntaş, “Bilsinler ki bu mücadelede öğretmen, öğrenci, veli daha büyük taş yığınları oluşturup sürdürmeye çalıştıkları bu kamyonu devirecektir” dedi.

Nihal Üstüntaş’ın ardından İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu söz aldı. Çerkezoğlu, başta eğitim, sağlık olmak üzere bütün hakların insanca yaşam için vazgeçilemez olduğunu ve sadece bir bakan, bir başbakan ya da uluslararası sermaye istedi diye bu yasaların çıkarılıp uygulanamayacağını söyledi. “Bugün burada konuştuğumuz eğitim yasasında olduğu gibi eğer insan hayatını doğrudan etkileyen yasaları halk istemiyorsa; yani sağlığın paralı olmasını istemediği gibi gerici müfredatla donatılmış 4+4+4 adı verilen gerici, piyasacı eğitim sistemi hiçbir şekilde yasalaşamaz” dedi.  Bu yüzden buna tepki gösteren yurttaşların tepkisine saygı duyulması ve bir an önce serbest bırakılmaları gerektiğini söyleyen Çerkezoğlu, İstanbul’daki tüm meslek örgütleri olarak bu yasaya karşı çıkanların yanında olduklarını belirterek sözlerini sonlandırdı.

Çerkezoğlu’nun ardından İHD’den bir temsilci söz aldı. Eğitimin toplumun tüm kesimleriyle konuşarak ele alınması gerektiğini; ancak iktidarın “Ben yaptım, oldu” mantığıyla eğitim sistemini kökten değiştirmeye, bilimsellikten uzaklaştırmaya çalıştığını söyledi. Bu yasaya karşı vatandaşların tepki göstermesinin demokratik bir hak olduğunu da söyleyerek, İHD olarak Halkevleri üyelerinin gözaltına alınıp darp edilmesini kınadıklarını ifade etti.

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) adına ÖDP İstanbul il örgütü yöneticilerinden Nazmi Algan söz aldı. Halkevleri’nin eğitim hakkı mücadelesini coşkuyla selamladıklarını söyleyerek söze başladı. Algan, bu gerici yasayla sermayenin isteğine uygun olarak gençleri ve çocukları ucuz işçi yapmak istediklerini ve AKP’nin isteğine uygun çocuklara dinsel, gerici eğitim verilmek istendiğini söyledi.  Bu gerici, piyasacı modele karşı tüm ilerici, demokrat, devrimci güçleri birlikte mücadele etmeye çağırarak konuşmasını sonlandırdı.

Algan’ın ardından EHP İstanbul il örgütünden Fidan Ataselim bir konuşma yaptı. Ataselim, AKP’nin meclis kapanmadan önce ışık hızıyla yasaları geçirdiğini, bunlardan birinin de 4+4+4 yasası olduğunu söyledi. 4+4+4’ün çocuk gelinlerin artması, Eskişehir’de kaçak bir atölyede 4 gencin ölmesi, seçmeli gibi gösterip din derslerinin zorunlu hale getirilmesi anlamına geldiğini söyledi. Muhafazakar nesil yetiştirmeye çalışılmasına karşı “Muhafaza etmeyeceğiz, değiştireceğiz” diyen Ataselim, EHP olarak Halkevleri’yle birlikte gözaltına alınan 36 kişinin yanında olduklarını söyledi.

Öğrenci kolektifleri adına da Dilara Aydın söz aldı. Aydın, Öğrenci Kolektifleri’nin her yaz yoksul mahallelerdeki Halkevi şubelerinde düzenlenen yaz okulunda çocuklara ders verdiklerini söyleyerek, “Bu yaz yine ‘Okumuş insan halkın yanındadır” diyerek yaz okullarında olacağız” diyen Aydın, piyasacı, gerici eğitim sistemine karşı bir alternatifin mümkün olduğunu göstereceklerini ve bu eğitim sistemine karşı mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.

Eyleme Üçüncü Köprü Yerine Yaşam Platformu adına Prof. Dr. Zerrin Bayraktar da destek verdi.

Açıklamaların ardından Adliye önündeki topluluk oturma eylemi yapmaya başladı ve “Arkadaşlarımızı alana kadar buradayız, onları alıp gideceğiz” açıklamaları yapıldı. 

Savcılığa ifade verme işleminin sona ermesinin ardından 19 kişi serbest bırakılırken, 15 kişi mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye sevk edilenler de tahliye edildi.








Halkevleri Genel Merkezi
Konur Sokak No:8/9 Kızılay, Ankara
Telefon: 312-4192717 Faks: 312-4193207 Eposta: [email protected]
Bağışlarınız için; İş Bankası (Ankara) Meşrutiyet Şubesi 785989 nolu hesap