AKP halklara savaş açıyor. Savaş hükümeti olarak yoluna devam ediyor. Bu savaşın bir yanı ölüm, diğer yanı yoksulluk!
Erdoğan-Davutoğlu ikilisi savaş naraları atıyor. Ortadoğu’da ABD taşeronluğu yapıyor. Suriye’de iç savaşı körüklemeye çalışıyor. Suriye halkına dönük katliama silah, cephane, para ve cihatçı taşıyor. Topraklarımızda eğitim kampları açarak silahlı katilleri besliyor. Sınırda yaşayan halkımızı ise muhaliflere kalkan yapıyor. Son örnek, sığınmacılar için daha gelmeden kamplar kuran AKP’nin bir iki kilometre dahi içeri taşımayıp ateş altında bıraktığı Akçakale’de yaşamını yitiren insanlarımızdır.
En son bir de bölgede sıcak savaş çıkarmak için Meclis’ten tezkere adı altında sözde izin koparttılar. Karadeniz’deki çay üreticisinin, Ege’deki tütün üreticisinin, Çukurova’daki pamuk üreticisinin Suriye’deki iç savaştan, Suriye’ye açılacak savaştan ne çıkarı olabilir? Taşerona mahkum, güvencesizliğe prangalı, tok karnına uyumayı hayal eden işçiler, hergün erkek şiddetiyle yaşamlarını kaybeden kadınlar AKP’nin savaş politikalarından ne umabilir?
4+4+4’ün mağduru olmuş öğrencilerin, velilerin, Milli Eğitim Bakanı'nın emireri haline getirilmek istenen öğretmenler bu savaştan ne ne çıkarı var? Hiçbir şey.
Ama bu savaştan umudu olan birileri var! Emperyalistler, silah tacirleri, vurguncular, kara paracılar, rantçılar… Bir de kraldan daha çok kralcı olan Tayyipler, Ahmet Davutoğlu gibileri...
ABD’nin çıkarlarını düşünen Amerikancılar, iktidarda oturmak, nemalanmak için emperyalizmin desteğine ihtiyaç duyanlar, işte onlar savaşı körüklüyorlar. Bu savaş bizim, halkın savaşı değil ancak maliyeti bize ödettirilecek, sonuçları bizi öldürüyor/öldürecek.
AKP savaş politikalarının maliyeti zamlarla, eğitimden sağlığa tüm hizmetlerde paralılaşmayla çıkarılacak. Sonuçları ise Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Alevisiyle, Sunnisiyle bölge halklarının birbirine düşman edilmesi olacak. Erdoğan bunun adımlarını içerde atıyor, mezhepçilik yapıyor, ırkçılık yapıyor Alevi'ye saldırıyor, Kürde saldırıyor, savaşa karşı çıkanlara saldırıyor, emekçiye saldırıyor.
Savaş hükümeti AKP zamlara gerekçe olarak “bütçe açığını” gösteriyor. Bütçe açığının sorumlusu AKP'dir, sermayedir. Onlar karşılasınlar. Sağlıkta özel sektöre halkın vergisiyle aktarılan paralarla bütçe açılıyor, içerde dışarda savaş politikalarıyla bütçe açılıyor. AKP’nin savaş harcamaları son 2 ayda önceki 6 ayı misliyle geçti. Silah ve kiralık çeteler için halkın cebinden yani örtülü ödenekten yaptığı harcamalar üçe katlandı.
İşte benzine zam, elektriğe zam, doğalgaza zam...
AKP’nin savaşını da savaşın faturası zamları da kabul etmiyoruz.
AKP durdurulmadan savaş ve zamlar durmayacak!
Savaşı ve zamları durdurmak için, insanca bir yaşam için AKP’yi durduralım!