EĞİTİM HAKKI FORUMU SONUÇ BİLDİRGESİ
Bugün burada AKP’nin ve sermayenin gerici, piyasacı eğitim politikalarına karşı veliler, öğretmenler, öğrenciler olarak kamusal, nitelikli, bilimsel eğitim hakkımıza sahip çıkmak için bir araya geldik.
10 yıllık iktidarı süresince eğitim alanında ki 4+4+4 sisteminden yeni YÖK Yasa Tasarısı’na kadar eğitimin tüm kademelerine dönük sermayenin piyasacı programını gerici bir içerikle uygulamak için saldırıya geçen AKP’yi durdurmak için yan yana geliyoruz.
AKP’nin eğitimde yarattığı yıkımın mağduru olmamak için bu sonuç bildirgesini deklare ediyoruz.
Bugün eğitim metalaştırılıp alınır-satılır bir ticari meta haline getirilmiştir. Eğitimin piyasalaştırılmasının en görünür biçimi, eğitim sürecinin her kademesinin paralı hale getirilmesidir. Bütçeden eğitime yeterli payın ayrılmaması sonucunda veliler, okulların tüm giderlerine parasal katkıda bulunmaya zorlanmaktadır. Daha önce “katkı payı” adı altında toplanan bu paralar, Milli Eğitim Bakanları’nın gayretiyle Okul Aile Birlikleri kullanılarak yasal hale getirilmiş, bağış adı altında zorunlu ‘aidat’a dönüştürülmüştür.
AKP iktidarı sözcülerinin 4+4+4’ün hemen ardından dile getirdiği patronlara dönük “Özel okul açın öğrenci parasını biz verelim” söylemleri bir sonraki adımının özel okul oranını arttırmak, eğitimi tamamen karlı bir sektör haline getirmek olduğunu göstermektedir. Üstelik AKP bunu kamu-özel ortaklığı üzerinden kamu bütçesinden özel okul patronlarına kaynak aktararak yapmayı planlamaktadır. Okullar Hayat Olsun Projesi ve Eğitim kampüsleri kamu özel ortaklığı adı altında eğitimin her biriminin piyasaya açılacağı somut AKP projeleridir. AKP piyasalaştırma projelerini Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2010-2014 Stratejik Planı’nda ortaya koymuştur.
Dershaneleri kapatacağız söyleminin asıl nedeni özel okullara meşruluk sağlamaktır. Özel okullara öğrenci başına ücret ödenmesi, her eğitim kurumuna mevcut yöneticinin yanı sıra bir işletme müdürünün de atanması kararı, eğitimi özelleştirme ve okulları birer şirkete dönüştürme hedeflerinin açık kanıtlarıdır
Okullar arası geçiş ve okul türlerindeki çeşitlilik, AKP’nin kurnazca tasarladığı piyasalaştırmanın yol haritasını oluşturmaktadır. İlköğretimden üniversite sonrasına kadar her kademe ve düzeyde sayıları giderek artan sınavlar, çocuklarımızın, gençlerimizin sınav cenderesinin daha da sıkılmasına yol açarken devasa bir kar alanı yaratmakta ve böylece özel dershaneler desteklenmektedir. Bugün “ sınavları kaldıracağız, dershaneleri kapatacağız” diyen AKP döneminde dershaneler 2 katına çıkmıştır.10 yıllık AKP iktidarı döneminde her sınavları kaldıracağız açıklaması sonrasında öğrenci ve veliler için yeni sınavlar ve skandallar içerisinde yeni bir yıkım hayata geçirilmiştir.
AKP emekçi çocuklarına ya imam hatip ya meslek lisesi seçenekleri dışında bir tercih bırakmamaktadır. 4+4+4 kesintili kademeli eğitim sistemiyle çocuklarımız ikinci dört yıldan itibaren mesleki eğitime/çalışmaya yönlendirilmekte ve çocuk işçilik meşrulaştırılmaktadır. Sermayeye “sudan ucuz” çocuk işgücü sunulması hedeflenmektedir.
Eğitimin kadrolaşma yoluyla, müfredata müdahalelerle, eğitim ortamını dönüştürerek gericileştirilmesi, AKP eliyle tehlikeli bir boyuta ulaşmış durumdadır. Kılık kıyafet özgürlüğü adı altında ilköğretime kadar türbanın girmesi, evrim teorisini anlatan öğretmenlerin ve felsefe dersi öğretmenlerinin soruşturma geçirmesi, zihinsel engelli çocuklara dahi din derslerinin zorunlu tutulması, okullara mescit açılması, ana sınıfındaki çocukların namaz kılmaya zorlanması, üniversite sınavında din dersi sorularının eklenmesi gibi uygulamalar AKP’nin piyasacılıkla iç içe geçmiş gerici programının sonuçlarıdır.
Yıllardır uygulanan güvencesizleştirme politikaları ile kadrolu güvenceli istihdamın ortadan kaldırılmaya çalışılması sonucunda KPSS adı altında uygulanan sınavlarla öğretmenler işsizleştirilmiş ve bu işsiz öğretmenler dershanelerde kölece çalışmaya mahkum edilmişlerdir. İstihdam engeli olarak konulan KPSS, AKP eliyle gerici kadrolaşma için bir fırsata dönüştürülmüştür. KPSS sınavındaki kopya hırsızlığının (!) açığa çıkardığı ve hemen üstü örtülmeye çalışılan şey, cemaat ilişkileriyle gerici kadrolara sınavı kazandırma ve istihdam etme olanağını yaratıldığıdır. Okullarımızda öğretmen açığı varken yeterli atama yapılmamakta, ücretli öğretmenlik adı altında öğretmenler kölece çalıştırılmaktadır.
Okullarda 657’ye tabi kadrolu öğretmenlerin iş güvencelerine ilişkin kalan son kırıntıları da 4+4+4 sonrasında yaşanan norm fazlası öğretmenlerin sürgün edilmesi, performans, kariyer basamakları vb. uygulamalarla tamamen ortadan kaldırılmaktadır.
Özellikle son kılık kıyafet yönetmeliği kız çocuklarına dönük örtünme zorlamasının genelleşmesine neden olurken, kılık kıyafet yönetmeliğinde kısa kol, tayt gibi tüm yasakların kız çocuklarının giyimine dönük olması cinsiyetçiliğin bir diğer yansımasıdır
Gerici-ırkçı, asimilasyoncu tutum özellikle Alevi ve Kürt çocuklarımız açısından temel bir insan hakkı ihlalini doğurmaktadır.
Eğitim hakkı mücadelesinin temel talepleri şunlardır:
- Okul öncesi eğitimden başlayarak eğitimin her kademesi herkes için eşit ve parasız, eğitimin içeriği demokratik ve bilimsel olmalıdır.
- Bilim insanlarının, eğitim sisteminin gerçek özneleri olan veli öğrenci ve öğretmenlerimizin onaylamamasına rağmen uygulanmaya başlanan 4+4+4 eğitim sistemi derhal iptal edilmelidir.
- Okula başlama yaşının 5- 5,5 yaşına düşürülmesi çocukların pedagojik, zihinsel ruhsal ve fiziksel açıdan gelişimi açısından uygun değildir. Bu yaşlardaki çocuklarımızın yeri ilkokul değil okul öncesidir.
- Okullar, üniversiteler bilim kurumlarıdır. Her türlü gerici kadrolaşmaya son verilmeli, eğitimin içeriği bilimsel ölçütlere kavuşturulmalıdır. Zorunlu-seçmeli din dersleri kaldırılmalı, felsefe, sanat, spor eğitimi derslerinin sayısı arttırılmalıdır.
- Her bireyin kendi ana dilinde eğitim görme hakkı vardır. Ana dilde eğitimin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
- Meslek liseleri çocuk emeği sömürüsüne dayanmakta, patronların karı için çocuklarımızın istismar edilmesine hizmet etmekte ve sermayenin talepleri doğrultusunda yeniden düzenlenmektedir. Yoksul halkın çocuklarının mahkum edilmek istendiği bu kölelik programı derhal geri çekilmelidir.
- KPSS kaldırılmalı, öğretmen yetiştiren kurumlardan mezun olan tüm öğretmenlerimize, koşulsuz sınavsız, kadrolu atama güvenceli çalışma istihdamı sağlanmalıdır. Güvencesiz çalışmaya son verilmelidir.
- Okullarımızın temizliğini yapan ve doğal olarak çocuklarımızın sağlıklı koşullarda eğitim görmesini sağlamaya çalışan hademe/temizlikçi/görevli adı altında çalıştırılan işçilere dönük taşeron çalıştırmaya son verilmelidir.
Forumda alınan kararlar:
- Halkevleri Çanakkale Eğitim Hakkı Meclisinin ilk toplantısının 19 Ocak 2013tarihinde toplanmasına
- Çanakkale’de Eğitim Durum raporları üzerinden okullarda tespit edilen tüm sorunlara öğretmen öğrenci ve veliler ile birlikte doğrudan müdahale edilmesine ve Eğitim hakkı meclisleri olarak mücadele konusu haline getirilmesine
- Eğitim Hakkı Meclisleri’ne katılanların iletişim bilgileri bir araya getirilmesine, eğitim hakkı meclislerinin Çanakkale genelinde ortak iletişim ağları kurulmasına
- Eğitim Hakkı Meclislerinin yaygınlaştırılması için gerekli araç ve gereçlerin (Broşür, afiş, bülten vs.) çıkartılmasına
- Okullarda yaşanan sorunları belgelemek ve bu bilgileri mücadele konusu haline getirmek için okulları gezerek, veli-öğretmen-öğrenciler tarafından doldurulan Okul durum raporlarının düzenli olarak yapılmasına
- Gericiliğe karşı hukuk mücadeleleri, zorunlu din derslerinin kaldırılması, seçmeli derslere dönük baskılar karşısında mücadelenin yaygınlaştırılmasına, eğitimde dinsel öğe ve simgelerin yaygınlaştırılmasına karşı mücadele edilmesine
- Tüm illerden eğitim hakkı mücadelesini veren öznelerin yan yana gelerek bir mücadele programı oluşturmak üzere 26-27 Ocak tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek Büyük Eğitim Hakkı Buluşmasına Çanakkale Eğitim Hakkı Meclisi olarak kitlesel katılım sağlanmasına, karar verilmiştir.
Neoliberal yıkıma ve dinci gericiliğe karşı yıllardır eğitim hakkı mücadelesini diğer tüm öznelerle birlikte sürdüren Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri olarak gerici-piyasacı-şovenist-cinsiyetçi eğitim sistemine karşı geleceğimize sahip çıkmanın mücadeleyi büyütmenin tam zamanıdır.
Çanakkale Halkevi Eğitim Hakkı Meclisi