İstanbul’un Çekmeköy İlçesi’nde Okulumu Geri İstiyorum İnisiyatifi, bir gecede imam hatip ortaokulu yapılan Mimar Sinan İlköğretim Okulu önünde eylem yaptı, okullarını geri istediklerini belirtti. Veliler eylem sırasında sık sık “Karanlığa teslim olmayacağız”, “AKP’ye bırakma okuluna sahip çık”, “Okulumu geri istiyorum” sloganlarını attı. Eylem, velilerin mücadelelerini sürdüreceklerini duyurmasıyla son buldu.
4+4+4 Eğitim Sisteminin uygulamaya geçmesinin ardından Mimar Sinan İlköğretim Okulu bir günde imam hatip ortaokulu yapıldı. Tabelayı gören veliler tepki gösterdi ve İlçe Milli eğitim Müdürlüğü’nün yolunu tuttu. İlçe Milli Eğitim Müdürü Sıtkı Verim ile görüşen veliler sıkıntılarını arz etti. Veliler, 1.200 kişi kapasiteli okulda şu an 294 öğrenci olduğunu ve bu öğrencilerin tamamının başka yerlerden servislerle okula geldiğini belirtti. Binanın imam hatip ortaokulu olmasıyla birlikte bölgede yaşayan binlerce öğrencinin uzaklarda bulunan okullara çocuklarını göndermek zorunda bırakıldığını söyledi.
Velilerin temel sıkıntısı, okulun temelinin ilköğretim okulu denilerek atılmasına rağmen binanın imam hatip ortaokuluna çevrilmesiydi. Bölgede imam hatip ortaokuluna değil ilkokula ihtiyaç olduğunu söyleyen veliler Milli eğitim Müdürü Sıtkı Verim ile bir ay önce yaptıkları görüşmeyi şöyle anlattılar:
İlçe Milli Eğitim Müdürü Sıtkı Verim daha velileri görür görmez problemin ne olduğu ile ilgilenmek yerine tehditkar biçimde görüşmeye gelen tüm veli ve öğretmenlerin ad-soyad-adres-tc bilgilerini istedi. Veliler daha önce dilekçelerinde bilgileri verdiklerini söylediler. Ardından 3 okuldan (Hatice Mehmet Ekşioğlu, İsmihan İsmet Süzer ve Çekmeköy İlköğretim okulları) temsilci veli ve öğretmenler ile İlçe Milli Eğitim Müdürü odasında görüşme gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen görüşme boyunca İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün saldırgan ve aşağılayıcı tavırları dikkat çekiciydi. Veli ve öğretmenleri odasına aldıktan sonra koridorların polislerle doldurulması ilçe milli eğitimin bölgesinde yaşanan problemleri anlatmak için gelen veli ve öğretmenlerle nasıl bir görüşme yapacağını apaçık ortaya seriyordu zaten.
“Ev kadını akıllarıyla beni anlayamazlar”
Veli ve öğretmenlerin sırayla aldıkları sözlerle yaşadıkları sıkıntıları dile getirdikleri sırada “1500 kapasiteli İmam hatip ortaokulunda toplamda 294 öğrenci varken benim çocuğumun okulunda 5 sınıfın toplamı 290 bu nasıl adalet bu nasıl vicdan”….. “Üstelik benim torunlarım kendi mahallesindeki okuluna gidemiyor. Bu okulların adı neye, hangi ihtiyaca göre belirleniyor?” diyerek soru soran iki kadın veliyi susturup görüşmeye katılan öğretmene dönerek “Ev kadını akıllarıyla beni anlayamazlar hoca hanım bakın siz okulların içindesiniz daha iyi bilirsiniz” dedi. Ardından “Bizler bölgemizde eğitime dair yaşadığımız sıkıntıları sizinle paylaşmak ve çözüm üretmek için buraya geldik” diyen öğretmene ise “Siz buraya inatlaşmaya, savaşmaya gelmişsiniz” cevabını vererek konuyu başka noktalara çekmeye çalışmış 60 kişilik sınıfta çocuğunu okutmak istemeyen velilerin bir inat uğruna milli eğitime geldiğini söylemiştir.
“Gidin bir zenginin elini eteğini öpün size ilkokul bağışlasın”
Görüşmenin ilerleyen noktalarında ise devletin eğitime ayırdığı fakat bir türlü okullarımızda göremediğimiz bütçeyi ne şekilde bulup buluşturduğunu ise şu sözlerle açık açık dile getirmiştir: “Siz kolay mı sandınız okul açmayı ben bölgeme bir okul yaptırmak için günde kaç zenginin eteğini öpüyorum biliyor musunuz? Madem okullarınız için endişeleniyorsunuz gelin zenginlerin eteğini birlikte öpelim !” Bunun üzerine “Okulların açılması için zenginlerin keyfini mi bekliyor yani devlet. Bu görev bu sorumluluk devletindir biz de buraya devletin eğitimden sorumlu makamı diye geldik ama zenginlerin eteğini öperek çözüm bulacağını söyleyen bir milli eğitim müdürü ile karşılaştık” diyen ve görüşmenin başından beri sürekli tehditkar biçimde hangi okulda çalıştığını, ısrarla adını sorduğu öğretmene “Anlaşıldı sizin amacınız üzüm yemek değil bağcıyı dövmek” cevabını vermiştir.
Velilerin tüm soğukkanlı tepkilerinin aksine saldırgan ve asla objektif biçimde dinlemeyen tavrı ile son cümlesi “Gidin derdinizi il milli eğitim müdürü çözsün oda çözemezse bakan çözsün diyerek” velileri başından atmaya çalışmıştır.
Veliler eylemde, okullarının dönüşmesi ile ilgili yaşadıkları sorunları yazdıkları mektuplarla anlattılar:
1.MEKTUP
Bahar POLAT –Çekmeköy Hatice Mehmet EKŞİOĞLU İlk-Orta Okulu Velisi
09.02.2013
05.02.2013 tarihinde Hamidiye Mahallesindeki İmam hatip okulunun tekrar ilkokul olması için gitmiştik ki Milli Eğitim Müdürünün inanılmaz sert sözleri ve bize ettiği hakaretlerle karşılaştık. Bizim normal davranışlarımızla onun verdiği tepkiler asla bir değildi. Bir Milli Eğitim Müdürünün bize karşı söylediği sözler ve ettiği hakaretler asla kendine yakışır bir hareket değildi.bize söylediği söz aynen şöyleydi: “İlkokul olmasını istiyorsanız gelin birlikte zenginlerin eteğini öpelim” dedi. Kendinin de zenginlerin eteğini öptüğünü söyledi ama imamhatip okulu olsun diye ben öptüm diye vurguladı. Bizler veli olarak karşısına çıktığımızda “Sizler kimsiniz ki karşıma çıkıyorsunuz” dedi. “Kadın başınıza burada ne işiniz var, buna nasıl cesaret edersiniz” dedi. Oysa ki biz sadece bize edilmiş olan haksızlık için gitmiştik. Sert bir şekilde yumruğunu vurarak “Sizlerle inatlaşıyorum” dedi. Tehditler savurdu tek tek isimlerimizi almak istedi. Yani açıkçası bir milli eğitim müdürünün oturduğu o makama yakışmayan hakaret dolu sözleri ve tehditleri bizi şaşkınlık içerisinde bırakmıştı. “Sizin çocuklarınız 53 kişilik sınıflarda okuyor daha ne istiyorsunuz” dedi. Oysaki yeni yapılan okulda az kayıt olduğu için imamhatipte 12 kişilik sınıflarda öğrenciler oturuyor. Biz 53 kişilik sınıflarla yetinmediğimiz için vicdansızmışız. Kendi vicdanı ise çok rahatmış bu durumdan.
Bunlar yalnız bana bize değil tüm Çekmeköy halkına ağır hakarettir. O oturduğu koltuğa koltuğa yakışmayan müdür için yetkililerden gereğinin yapılmasını talep ediyorum.
2.MEKTUP
Gülsüm Kırılmaz- Çekmeköy Hatice Mehmet Ekşioğlu İlk-Orta Okulu Velisi
10.02.2013
Bizim bir sorunumuz var dedik müdüre arz ettik. Okullarımızın sıkıntısını söyledik. Kalabalık bir sınıfta çocuklarımız ders yapmak zorunda bırakıldı bu nedenle ders yapılamıyor dedik.
Müdürün bize verdiği cevaplar:
- Siz kimsiniz, kim olduğunuzu bana söyleyin siz cahilsiniz ne biliyorsunuz…
-Ben o okulun imamhatip olamsı için çok çalıştım, siz de zenginin elini eteğini öpün size de okul versin. Ben parayla çocuklarımı Kıbrıs’ta okuttum (Burada imamhatip yoktu).ben bu masada oldukça ilk-orta okul vermem. İsterseniz Ankara’ya gidin karar benim elimde ben de orayı size vermeyeceğim.
Biz de üst makamlara iletmemize yardımcı olun o zaman dedik “İletmem” dedi. Böyle bir konuşmaya ne cevap verilir. Ben bunu Ankara Mili Eğitim kurumuna sormak istiyorum. Bir semtte ihtiyaç dışında ikinci bir imamhatip açılması mı, yoksa bir sınıfa 53-55-60 çocuk doldurulması mı vicdan işi? Eğer İlçe Milli Eğitim Müdürü Ankara Milli Eğitim Bakanlığı’nı yönetiyorsa lütfen ben sorunumu nereye ileteceğim bir vatandaş olarak beni aydınlatabilir misiniz?
3.MEKTUP
Nurgül Mahanoğlu- Çekmeköy Nesrin Uçmaklı Lisesi velisi
08.02.2013
Çekmeköy'deki ilköğretim okullarının durumu ilçe genelinde içler acısı durumdadır. Okullarda bir türlü iyileştirilmeyen fiziksel durum, sınıflardaki öğrenci yoğunluğu ve öğrencilerin çözülmeyen sorunları eğitimin kangrene dönüşmüş yaralarıdır.
Tüm bu sorunlar göz önünde iken; Mimar Sinan Mahallesi İmam Hatip Ortaokulu 1500 öğrenci kapasiteli açılmış ve şu anda 294 öğrenci ile öğrenimini sürdürmektedir. Oysa İmam Hatip’lere öğrencilerini gönderecek velilerimiz için daha farklı bir çözüm üretilebilirdi. Örneğin, öğrenim gören öğrencilerimiz için daha farklı bir okul düşünülebilirdi.
İlköğretim okullarındaki kalabalık sınıflar ve ihtiyaca cevap veremeyen okulların fiziki durumu düşünüldüğünde, Mimar Sinan Mahallesi İmam Hatip Ortaokulu’nun ihtiyaca göre ilköğretim okuluna çevrilmesini talep ediyoruz.
İstanbul Milli Eğitimi Müdürlüğü’nün bu soruna gerçekçi bir çözüm üretmesini ve sağduyulu davranmasını talep ettik. Ama yetkililer, ilçemizin öğrenim koşullarına aldırmadan, hatta hiç araştırmadan bu yanlış kararlarında hala diretiyorlar.
Bu kabul edilemez. Çocuklarımızın daha iyi koşullarda öğrenim görmelerini istiyoruz. Mimar Sinan İlköğretim Okulu olmalı, şu anda öğrenim gören 294 öğrenci daha uygun koşullarda öğrenim görmelidir.
İlköğretim okullarındaki sorunların çözüme kavuşması, çocuklarımızın daha iyi koşullarda öğrenim görebilmesi için ilçemizde daha çok ilköğretim okulları açılmasını talep ediyoruz.
Halkevleri Basın Merkezi