Valinin yasağına, AKP’nin ayrımcılığına, emperyalizmin savaşına meydan okuyan Hatay Halkevi, Antakya’nın karma etnik yapısını temsil edenleri biraraya getirdi.

26 Nisan Cuma günü saat 19:00’da Hatay Halkevi’nde yapılan “Savaşa Meydan Okuyanlar Buluşuyor ” paneline 250 kişi katıldı.

“Aleviler mezhepçilik oyununa gelmeyecek!”

Panelde ilk sözü AKP iktidarının gerici polikalarından en çok etkilenen Alevilerin örgütlü gücünün temsilcisi Alevi Kültür Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Şefik Zan aldı. Zan katılımcıları Arapça selamladı. AKP’nin izlediği mezhepçi politikaların yanlışlığına vurgu yapan Zan Suriye’deki savaşın bir özgürlük savaşı, bir mezhep savaşı olmadığını, emperyalist bir oyun olduğunu söyledi.

“Alevi yurttaşlarımız ne kadar savaşa karşı ise sunni yurttaşlarımız da o kadar savaşa karşıdır. Biz aleviler bu mezhepçilik oyununa gelmeyeceğiz” dedi.  

“Savaş insanların geçmişini tarumar ediyor!”

Hatay’da yaşayan Hristiyan halkını temsilen konuşan, Samandağ Belediye Meclis Üyesi Mişel Atik, savaşın doğaya verdiği zararlar üzerinde durdu. “Savaş bazı çıkarlar üzerine çıkartılır. Silah tekelleri için çıkartılır. Doğal kaynaklar ve petrol için çıkartılır…Yanıbaşımızda çıkartılan savaşı büyük bir endişe ve hayretle izliyorum. Bundan altı ay önce Halep’teydim. Gördüm ki, orada yüzyıllar önce yapılan, kültürel miras olarak korunması gereken, yapılar moloz yığınına dönüşmüş” diyerek savaşın insanların geçmişini tarümar ettiğini söyledi. Atik konuşmasını “ bizlere düşen görev, barışın sesini, barışın soluğunu daha da yükseltmektir” diyerek bitirdi.  

“Hunharca katledilmiş bir kavmin evlatlarıyız!”

Roman kavminden bir grup olan Domları temsilen panele katılan DOM-Der Başkanı Mustafa Karabulut hunharca katledilen- sahipsiz bırakılan bir kavimin evlatları olduklarını dile getirdi. Arap alevilerinin tüm işyerlerini kapatarak kutladığı  Ğadirhum bayramında Antakya sokaklarının sessizliğini hatırlatan Karabulut “ ben ogün çarşıya inerim, alışveriş yapmak isterim. Ama tüm darabalar kapalıdır. Hüzünlenirim. Derim ki demek ki Alevi kardeşlerimiz olmazsa Antakya bir hayale şehirdir” diyerek halkların kardeşliğini vurguladı.

“Siz hassasiyet gösterin!”

Mustafa Karabulut’tan sonra söz alan Antakyalı gazeteci-yazar Ali yolcu ise Suriye ile ilgili yaptığı haberler nedeniyle on beş gün önce tutuklanan Hasan Kabakulağı hatırlatarak AKP’nin gerçekleri halka anlatan gazetecilere tahammülünün olmadığını söyledi.

Yolcu “Kentimize suriyeden gelen cihatçı militanlarda rahatsız oluyorum. Bunu dile getirince halkı tahrik ediyorsun diyorlar. Siz cihatcıları sokaklara salınca halkı tahrik etmiyorsunuz, ben söyleyincemi tahrik ediyorum. Benden hassasiyet göstermemi istiyorlar. Asıl siz hassasiyet gösterin” dedi.

“Mezhepçiliğe karşı mücadele edeceğiz!”

Ehdav (ehl-i beyt kültür ve dayanışma vakfı) Genel Başkanı Ali Yeral sözlerine “Bu kentte sunninin alevi ile, ermeninin kürt ile türk ile arap ile sorunu olmadı” diyerek başladı.

Ortadoğu’nun mazlum halklarını  birbirine kırdırmaya çalıştıklarını söyledi. “Ancak biz emperyalist savaşa ve mezhepçiliğe karşı Müslümanı hristiyana, sunniyi aleviye kırdırmamak için, kürdü- türkü kırdırmamak için herzaman mücadele edeceğiz” diyerek sözlerini bitirdi.

“Halkımız bu olan bitene karşı bir barikat kuracak bizde bu barikatın arkasında duracağız!”

“Meclis’te olmaktan hicap duyuyorum” diyerek konuşmasına başlayan Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, AKP’nin ülkeyi karanlığa götürdüğünü söyledi. AKP’nin uluslar arası bir projenin partisi olduğunu, Türkiye’yi küresel güçlerin yönettiğini vurguladı.

“Yargı tamamen AKP’nin güdümünde, hukuk güvencesi ortadan kalktı, sendikacılar tutuklandı, gazeteciler tutuklandı, öğrenciler tutuklandı. AKP’ye karşı olan herkes potansiyel suçlu oldu!” diyen Eryılmaz, “Biz buna karşı susmayacağız. Bizim umudumuz halkımızdır. Halkımız bu olan bitene karşı bir barikat kuracak bizde bu barikatın arkasında duracağız” diye sözlerine devam etti.

“Savaşa meydan okuyor, barışa ses veriyoruz!”

Panelde son olarak Halkevleri adına söz alan Hatay Halkevi Başkanı Eylem Mansuroğlu sözlerine katılımcılara teşekkür ederek başladı. Paneli düzenleme amaçlarının bilgilendirme ya da bilinçlendirme gayesi değil, AKP nin karanlığına karşı bir meydan okuma olduğunu söyledi.

“AKP bugün tüm medyayı yönlendirmekte, yanlış ve kirli bilgilerle halkı kandırmaya çalışmaktır. Suriye’de yürütülen emperyalist müdahaleye sadece arap alevilerin karşı çıktığı yalanı bugün yaptığımız panelde de açığa çıkmıştır. Hristiyan, sunni ve alevi yurttaşlarımızın temsilcileri konuştu. Hepsinin ortak vurgusu, Barış oldu. İşte bu paneli gerçekleştirme nedenimiz budur. Bu gerçeği Türkiye ve dünya halklarına göstermektir.” diyen Mansuroğlu dinleyicilerden yoğun bir alkış aldı. Savaşı evlerimizde futbol maçı izler gibi izlemeyeceğimizi, sokakta mücadele ederek bu savaşı durduracağımızı sözlerine ekledi.

“Açıyoruz televizyonları, vali hoşgörü telkinlerinde bulunuyor. Başbakan aynı şeyleri söylüyor.  Bizim bu telkinlere karnımız tok. Bizden istenilen Alevilerin başını gövdelerinden ayıracağız diyenlere, Suriye de savaşıp parklarımızda dinlenmeye çekilen El-Kaidecilere, sokaklarımızda dolaşan eli kanlı katillere, kentimizi çephe arkasına çevirenlere, hoşgörü ise çok açık söyleyelim, hoşgörüyü bir tarafa bırakın bunları kentimizden kovmak için mücadelemize devam edeceğiz!” diyerek herkesi 27 nisan cumartesi saray caddesinde yapılacak “savaşa meydan oku, barışa ses ver, büyük halk korosuna katıl” etkinliğine çağırdı.