8. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali diğer 3 ilde olduğu gibi İstanbul’da da dün (9 Mayıs) sona erdi. “Sınırda yaşamak, umuda sarılmaktır” diyerek 1 Mayıs’ta perdelerini savaşa, yoksulluğa, güvencesizliğe karşı açan Festival, emeğin beyazperdedeki hikayesini binlerce izleyiciyle buluşturdu.
1 Mayıs’ta işçiler, emekçilerle Taksim Meydanı’nı zorlayan İşçi Filmleri Festivali, her yıl olduğu gibi 2 Mayıs’ta açılış gecesini gerçekleştirdi ve 3 Mayıs’tan itibaren film gösterimlerine başladı. İstanbul’da Beyoğlu ve Kadıköy’de yapılan gösterimlerin yanı sıra Kartal’dan Sarıyer’e, Beylikdüzü’nden Ümraniye’ye pek çok yerde film gösterimleri gerçekleştirildi. Yerli ve uluslararası toplam 54 film İzmir, Ankara ve Diyarbakır’ın yanı sıra İstanbul’da da binlerce izleyiciyle, ücretsiz olarak buluştu.
Beyoğlu’ndaki sinemalar birer birer yıkılırken/kapatılırken Festival, sinema salonunda gösterim yapma ısrarından vazgeçmeyerek Yeşilçam Sineması’nda gösterimler gerçekleştirdi. Beyoğlu’nda gösterimlerin yapıldığı diğer yerler Fransız Kültür Merkezi, Aynalı Geçit Etkinlik Mekanı ve İstanbul Halkevi oldu. Kadıköy gösterimleri ise Kadıköy Halkevi, Kazım Koyuncu Kültür Merkezi, Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Süreyya Operası önü, Rasimpaşa Gönüllü Evi’nde gerçekleşti.
İstanbul’un yoksul mahallelerindeki Halkevi şubelerinde, kültür merkezlerinde, direniş çadırlarında yapılan gösterimlerin yanı sıra açık hava gösterimleri de gerçekleştirildi. Kartal, İkitelli, Hacı Hüsrev, Esenyurt, Kadıköy, Sefaköy’de Festival kapsamında yapılan gösterimler sayesinde yüzlerce kişi, açık hava sineması keyfi yaşadı.
Festival kapsamında her yıl olduğu gibi bu yıl da film gösterimlerinin ardından yönetmenlerle söyleşiler gerçekleştirildi. Filmin ortaya çıkış süreci, işçi filmleri üzerine sohbetlerin gerçekleştirildiği bu söyleşiler diğer yandan sinemacılar/sinemaseverlerle emekçilerin/sendikacıların biraraya gelmesinin imkanını yarattı. Böylelikle filmlerde de konu edilen iş kazaları, güvencesizlik, savaş gibi emek hareketinin gündemi olan konuları konuşmak için fırsat yaratılmış oldu.
Yoğun olarak 4 Mayıs Cumartesi ve 5 Mayıs Pazar günleri gerçekleştirilen söyleşilere yüksek oranda katılımlar gerçekleşti.
Bu yılki Festival’in en çok öne çıkan söyleşilerinden biri, taşerona karşı aylarca BEDAŞ önünde direnen Enerji-Sen üyesi işçilerle direnişlerini anlatan belgeselin ardından yapılan söyleşi oldu. Enerji işçilerinin katılımıyla mahallelerde yapılan söyleşilere Enerji Sen Genel Başkanı Ali Duman da katıldı.
Yıllardır çevirileriyle Festival’e yoğun emek harcayan altyazı çevirmenlerinin çalışma yaşamlarında maruz kaldıkları hak ihlallerini konuşmak üzere Görünmez Altyazı Çevirmeni filminin ardından da bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşiye Çevirmenler Meslek Birliği (Çev-Bir) üyeleri katılım gösterdi.
Bu yıl öne çıkan bir diğer söyleşi ise Cannes’dan En İyi Kısa Film ödülü ile dönen Sessiz (Be Deng) filminin yönetmeni Rezan Yeşilbaş ile gerçekleştirildi. Söyleşiye katılanlar Yeşilbaş’ın filmini çok beğendiklerini belirterek, Sessiz’in de içinde olduğu üçlemenin ilk kısa filmini izlemeyi çok istediklerini söylediler ve üçlemenin son filmini ne zaman çekeceğini sordular.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Festival, uluslararası filmler kapsamında gösterdiği filmlerin yönetmenlerinden bazılarını ağırladı. Yunanistan yapımı 155 Satılık Adam filminin yönetmeni Panteleakis Georgios ile 3 Mayıs Cuma günü Fransız Kültür Merkezi’nde, İran yapımı Toprağın Dansı filminin yönetmeni Ebu Fazl Celil ile 5 Mayıs Pazar günü Yeşilçam Sineması’nda söyleşi gerçekleştirildi.