Davutoğlu kollarını sıvamış,ülke ülke dolaşıyor! “Stratejik derinliğinin” sığlığıyla dolaştığı ülkelerde Suriye’ye müdahalenin önemine dair söylemlerde bulunuyor. Bu çağrısına cevap veren Amerika, İngiltere ve Fransa askeri müdahalede bulunmak için Suriye’de incelemelerde bulunan BM heyetinin raporunu bekliyor. Akdeniz denizaltı ve deniz üstü savaş gemileriyle; sınır boyları tanklarla, uçak savarlarla donatıldı. Kentimiz iki yıldır AKP’nin izlediği savaş politikalarıyla Suriye’ye olası askeri müdahalenin üssü haline getirildi. Barış taleplerini ifade etmek için çıktığımız sokaklar, caddeler valilik tarafından bizlere yasaklanırken, aynı caddeler, aynı sokaklar kardeş kanı dökecek, insanları öldürecek tanklara, askeri mühimmat taşıyan yüzlerce TIR’a serbest kılındı, zırhlı araçlarla korumalık yapıldı. Savaş için yapılan sevkiyatı görmemizi engellemek için kentin elektriğini kesen zihniyet gözlerimize de, aklımıza da oyun oynayabileceklerini zannediyorlar. Gerçek ortada. Bir tarafta Suriye halkı, diğer tarafta ise Suriye’nin zenginliklerine göz koyan emperyalist güçler, onların işbirlikçileri ve taşeronları bulunuyor. Tarih bütün aymazlığıyla tekerrür ediyor. Dün Irak’ta ne yaşadıysak bugün Suriye’de yaşıyoruz. Suriye halkına saldırı hazırlığında bulunan emperyalist güçler 20 Mart 2003 yılında Irak’a saldırırken kullandıkları gerekçelerin aynısını sunuyor.Savaş karşıtlarının güçlü muhalefeti nedeniyle ABD’nin yürüttüğü 2003 Irak müdahalesinde yer alamayan AKP, bugün Suriye’ye yapılacak olası müdahale için neredeyse ülke sathında seferberlik ilan etmiş durumda. Kentimizi iki yıldır savaş konseptiyle yöneten mülki amirler telaşla toplantılar düzenliyor; haritalar üzerinden yol alıyor; sınır boylarına hendekler açıyor; tankları, topları, uçak savarları diziyor; gaz maskeleri ve ilaçlar stokluyor.Kentimizin mülki amirlerine emirler yağdıran AKP’li savaş sevicileri bütün bunları “Esad’ın halkına karşı kullandığı kimyasal saldırı” olarak gerekçelendiriyor. Bu gerekçeye kargalar gülerken, bağımsız kuruluşlar iddianın asılsızlığına vurgu yaparken, BM
denetçilerinin araştırmaları sonuçlanmamışken AKP’nin kesin hüküm vermesi,müdahale için BM dışında alternatifler arayarak alelacele savaşa kalkışmasının bir tek nedeni var; o da iktidarını hakim kılmak.AKP ayakta kalmayı Suriye’ye yapılacak askeri müdahaleye ağlıyor. Onun için müdahale etmenin dışında bir planı yok. Onun için bütün kurmaylarıyla savaşa hazırlanıyor. AKP sıkıştı. AKP’yi Antakya’da yürütülen savaş karşıtı mücadele sıkıştırdı. AKP’yi Reyhanlı halkı sıkıştırdı. AKP’yi Abdullah Cömert sıkıştırdı. AKP’yi Armutlu Direnişi sıkıştırdı. AKP’yi mezhepçi politikalara karşı kardeşliği savunan aleviler,Sünniler,hiristiyanlar sıkıştırdı. AKP’yi ülkesini,onurunu savunan yiğit devrimciler sıkıştırdı.
Şimdi sıra AKP’yi durdurmakta!
2003 yılında mecliste bulunan bütün vekilleriyle savaş tezkeresi çıkarmak isteyen AKP’yi nasıl durdurduysak, nasıl heveslerini boğazlarına tıktıysak bugün de yapabiliriz. Sokaklarımızdan, caddelerimizden, mahallelerimizden ellerini kollarını sallayarak Suriye halkını katledecek tanklar, toplar, tüfekler geçemeyecek. Denizlerimizi kullanarak Suriye halkına bombalar yağdıracağını zannedenlere 6. Filoyu unutmamalarını salık veririz.
Bizler Savaşa karşı Barış için DİRENECEĞİZ!
Halkların kardeşliği için direneceğiz!
AKP’nin mezhepçiliğine direneceğiz!
Direnişe destek ol, AKP’yi durdur!
1 Eylül Pazar günü bütün gücümüzle barışı haykıracağız!
Bugüne kadar yürüttüğümüz mücadelelerle sıkıştırdığımız AKP’yi durdurma zamanı gelmiştir.
Abdullah için,Ali İsmail için, Ethem, Mehmet, Medeni için;
Direniş tutsakları için,
Reyhanlı’da yitirdiğimiz canlarımız için,
Suriye halkı için 1 Eylül Pazar günü saat 16.30’da Doğuş Okulları önünde buluşuyoruz.
Gezi Direnişi ruhuyla Savaşı durduracak AKP’den hesap soracağız!,
Hatay Halkevi adına
Eylem Mansuroğlu