AKP’ye yönelik rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ortaya saçtığı egemenler arası kirli ilişkilere karşı dün (18 Aralık) Halkevleri ve Öğrenci Kolektifleri’nin çağrısıyla Güvenpark’ta toplumsal muhalefet bir araya geldi.
Eylemin başlamasından birkaç dakika sonra Güvenpark polis tarafından kuşatıldı. Çevik kuvvet ekipleri 150 kişinin etrafını yedi farklı noktadan sardı. Polislere gaz maskesi ve kask takın talimatı veren emniyet amirleri, ses araçlarından da “Yaptığınız eylem kanunsuzdur” anonsu yapmaya başladı.
Emniyet amirlerinin yanıtına Halkevcilerden karşılık geldi. Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut polislere “Yaptığınız eylem kanunsuzdur. Hırsızlıkların bekçisi haline geldiniz. Bu sizin göreviniz değildir. Artık halka saldırmaktan vazgeçin. Biz halkın haklarını savunuyoruz. Biz bu çürümüş hükümetin istifasını istiyoruz. Kanunsuz işlerden vazgeçin” karşılığını verdi. Polis, Halkevcilerin anonsunun alkışlarla desteklenmesi üzerine anonslarını kesmek zorunda kaldı.
Güvenpark’ta eylemin bir süre daha devam ettirilmesinin ardından basın açıklamasına geçildi. “Bu operasyonların yolsuzluklara karşı bir adalet operasyonu değil, bir iktidar kavgası olduğunu biliyoruz” diyerek konuşmasına başlayan Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut, 11 yıl önce ABD eliyle projelendirilmiş bir iktidar serüveninin revize edildiğini, Tayyip Erdoğan’a ayar çekildiğini belirtti.
11 yıldır halkın üzerinde iktidar edenlerin bir suç şebekesi gibi birbirlerinin açıklarını kolladığını ve iç kavgada bu suçların ihbar ve itiraflarla ortaya saçıldığını ifade eden Karabulut, Haziran İsyanı’nda halka birlikte saldıranların, birlikte öldürenlerin, birlikte tutuklayanların birbirlerine düşünce adalet ve demokrasi havarisi kesilmesine tepki gösterdi.
Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı konuşmasını şöyle noktaladı:
Gezi isyancıları olarak, adalet, özgürlük ve saygı talebiyle meydanları dolduranlar olarak, Ethem’in, Ali İsmail’in, Abdullah’ın, Ahmet’in, Medeni’nin, Mehmet’in ve Ferit’in yoldaşları olarak meydanı halk düşmanlarına bırakmayacağımızı ilan ediyoruz. Haziran İsyanı, oligarşinin hiçbir fraksiyonunun peşine takılmayacaktır. Ortaya saçılanlar daha önce söylediklerimizin doğrulayan örneklerden sadece bir kısmıdır. Ne mahkemelerde ne de parlamentoda hiçbirinin hesabı sorulmayacaktır. Son sözü en büyük hakim, yani halk söyleyecek ve kimse bu hükümden kaçamayacaktır. Adalet o zaman yerine gelecektir. Yalana, talana, zorbalığa artık yeter! Hüküm halkındır!
Karabulut’tan sonra Öğrenci Kolektifleri adına Arda Araz da bir açıklama yaptı. Rüşvet operasyonunun buzdağının sadece görünen yüzü olduğunu söyleyen Araz, soruşturma kapsamında iddia edilen 87 milyar avronun doğru olması halinde devletin her yurttaşa bin avro borcu olduğunu belirtti. Hırsızların, dolandırıcıların, egemenlik kavgası yapanların oynadıkları iktidar oyununa seyirci kalmayacaklarını ifade eden üniversiteliler, “Seyirci olmayacağız. Haklarımız için sokaklara çıkacağız. Halkın cebindeki parayla varlığına varlık katan AKP’den de, bu tezgahın daha önce ortağı olanlardan da gençlik olarak hesap soracağız” dedi.
Açıklamaların ardından polis barikatının önüne doğru gelen bir üniversiteli Başbakanlık ve Meclis’in olduğu yönden pis kokuların burunlarına geldiğini söyledi. Üniversiteli “Meclise yürüseydik bu tuvalet kağıtlarını kendilerine iletecektik. Madem gitmedik, o zaman bu pislikleri temizlemeleri için siz bu kağıtları teslim edin” diyerek tuvalet kağıtlarını polislere fırlattı.
Halkevleri ve Öğrenci Kolektifleri üyeleri bugün (19 Aralık) saat 18.00’da bir kez daha Güvenpark’ta olacaklarını duyurarak eyleme son verdi.