Emek ve meslek örgütleri, demokratik kurumlar, siyasi partiler, IŞİD’i durdurmak ve Kobanê’ye sahip çıkmak için demokratik ve barışçıl çerçevede harekete geçerek somut taleplerini duyuran bir basın açıklaması düzenledi. 10 Ekim 2014′te (Bugün) Ankara Mülkiyeliler Birliği’nde düzenlenen basın açıklamasını DİSK Genel Başkanı Kani Beko okudu.
Basın açıklamasının ardından HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, EMEP Genel Başkanı Sema Gürkan, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, ÖDP Eş Genel Başkanı Bilge Seçkin Çetinkaya, TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Filiz İncekara, KP Merkez Komite üyesi Özkan Öztaş ve Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir birer konuşma yaptı.
Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy yaptığı konuşmada:
“Yanıbaşımızda halkları,tüm insanlığı, insanlığımızı tehdit eden bir savaşın ortasındayız.
Suriye’de iç savaşı tetikleyen, bu ülke topraklarını cihatçı çetelerin girip çıktığı, beslendiği bir savaş üssü haline getiren AKP iktidarı Türkiye ve bölge halklarına yaşatılan bu savaştan birinci derecede sorumludur.
Kobane halkının yanında olmak, Kobane halkıyla dayanışmayı örgütlemek en acil sorumluluğumuzdur. Bu gün Kobane halkının yanında olmak demek; AKP’nin savaş politikalarına, mezhepçi faşizme ve cihatçı katillere karşı direnişi örgütlemek demektir.
4 gündür ülkenin dört bir yanında Kobane halkıyla dayanışma eylemleri yapılmaktadır. Maalesef bu eylemlere AKP iktidarı polisiyle, askeriyle, yıllardır palazlandırdığı Hüda-Par/Hizbulkontrgerilla ilişkileriyle, IŞİD’e lojistik ve kadro gönderen selefi ağlarıyla ve MHP’li faşistlerle birlikte saldırmaktadır. İnsanlarımız katledilmiştir.
Gerici, mezhepçi, faşist bir cephe ile karşı karşıyayız. Bu cephenin hedefinde sadece Kürtler yoktur. Aleviler, kadınlar, laikler, bu toplumun ilerici değerlerini savunan sol, sosyalist tüm kesimleri vardır.
Bizler, haziran isyanında saygı, özgürlük ve adalet için omuz omuza mücadele ettiğimiz tüm güçlerle birlikte gericiliğe, mezhepçi faşizme ve AKP iktidarına karşı demokratik ve laik bir ülkenin kurulması için mücadele edeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko tarafından okunan basın açıklamasının tam metni:
BASINA VE KAMUOYUNA
IŞİD’İ DURDURALIM, KOBANÊ’YE SAHİP ÇIKALIM
Suriye’de Rojava bölgesinde Kobanê Kantonu 25 gündür ağır silahlarla donatılmış IŞİD çetelerinin kuşatması altında onur ve yaşam mücadelesi veriyor. İnsanlık değerlerinin düşmanı IŞİD çeteleri tıpkı Şengal’de olduğu gibi Kobanê’de de vahşi bir katliam gerçekleştirmek için saldırıyorlar. Ağır silahlar, tanklar, toplar eşliğinde sürdürülen bu kuşatmayı bütün dünya izliyor. Kobanê’deki halklar bu saldırılara karşı özsavunma yapıyor. Evlerini, toprağını, canını IŞİD vahşetinden koruyor. Biz de Kobanê’nin bu direnişinin yanında olduğumuzu ilan diyoruz. Kobanê yalnız değildir.
Kobanê 6 Ekim gecesinden bu yana binlerce IŞİD çetecisinin istila girişimiyle karşı karşıya. Kobanê’de yaşayan binlerce insan katliam tehdidi altında. Şu ana değin Kobanê halkı, IŞİD çetelerini püskürtmeyi başardı. Ama durum her geçen dakika daha da kritik hale geliyor.
Kobanê sadece Kürt halkını değil, özgürlükten, barıştan, eşitlikten yana bütün insanları ilgilendiriyor. Çünkü orada IŞİD vahşetine karşı bir insanlık direnişi veriliyor. Bu yüzden 6 Ekim gecesinden beri dünyanın dört bir yanında insanlar Kobanê için ayağa kalktılar. Ülkemizde de Artvin’den İstanbul’a, Samsun’dan Denizli’ye, İzmir’den Diyarbakır’a kadar her yanda yüz binler Kobanê ile dayanışmaya geçti.
Ne var ki, AKP Hükümeti halkın taleplerini anlamak ve yanıtlamak yerine şiddetle bastırmayı seçti. Sokağa çıkma yasaklarıyla, bazı karanlık güçlerin halka ateş etmesiyle, tankların şehir merkezlerine indirilmesiyle 1990’ların karanlığını anımsatan günler yaşadık. Kobanê’yle dayanışmayı boğmak için türlü provokasyonlar hayata geçirildi. Şiddet her gün yükseliyor. Herkesin görevi, sağduyuyla hareket etmektir. Şiddetten kaçınılmalı, demokratik ve barışçıl gösteri hakkına saygı duyulmalıdır.
Hükümetin Suriye’ye yönelik savaş ve müdahale politikası, bugüne değin çeşitli cihatçı çeteleri olduğu gibi IŞİD’i de besledi, büyüttü. “Suriye bizim iç meselemizdir” söylemiyle Suriye’nin iç işlerine müdahale bir devlet siyaseti haline getirildi. Bugün de dışarıdan gelip saldıran IŞİD terör çetesiyle, Rojava’da yaşayan halkları ve onların savunma örgütlerini eşitleyerek aynı çizgiyi sürdürüyor.
Rojava gibi demokratik, özgürlükçü laik bir bölgenin yok edilip yerine IŞİD katillerinin yerleşmesine göz yumarsak bu yarın dönüp Türkiye’yi vuracaktır. Pakistan’ın son 15 yılda yaşadıklarının bir benzeri Türkiye’de yaşanacaktır. Diğer yandan, Rojava’nın yok edilmesi, Kürt halkında da büyük bir kırılma yaratacak, toplumsal çatışmaları derinleştirecektir.
Üç bir yandan kuşatılmış Kobanê’nin yalnızlığı artık son bulmalıdır.
*Hükümet Kobanê’nin düşmesine ve bunu izleyecek bir katliama seyirci kalmamalı, buradaki direnişin ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli yardımların yapılabileceği bir yaşam koridorunu açmalıdır.
*Kobanê’den yaralı geçişleri kolaylaştırılmalı, sınıra bir sahra hastanesi kurulmalı, ağır yaralıların helikopter ambulansla taşınması sağlanmalıdır.
*Hükümet Suriye’ye ve Rojava bölgesine yönelik savaş siyasetine son vermelidir. Sınır ötesi harekat, tampon bölge, uçuşa yasak bölge gibi müdahaleci planlardan vazgeçilmelidir. Cihatçı çetelere her türlü silah ve lojistik destek son bulmalıdır. AKP hükümetinin kışkırtmaya çalıştığı Suriye’ye dönük olası bir emperyalist müdahalenin de karşısında yer alacağız. Bütün Ortadoğu’da çeteci yapılanmalara karşı duracağız.
Biz, aşağıda imzası olan emek ve meslek örgütleri, demokratik kurumlar, siyasi partiler, IŞİD’i durdurmak ve Kobanê’ye sahip çıkmak için demokratik ve barışçıl çerçevede harekete geçiyoruz. Herkesi de harekete geçmeye çağırıyoruz. Kobanê çetelerin kuşatmasından özgürleşene değin bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
DEVRİMCİ İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU (DİSK), KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU (KESK), TÜRK MİMAR VE MÜHENDİS ODALARI BİRLİĞİ (TMMOB), TÜRK TABİBLERİ BİRLİĞİ (TTB), İNSAN HAKLARI DERNEĞİ (İHD), TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VAKFI (TİHV), HACI BEKTAŞ-I VELİ VAKFI, PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEKLERİ (PSAKD), ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ, DİVRİĞİ KÜLTÜR DERNEKLERİ, ANTİKAPİTALİST MÜSLÜMANLAR, KAPİTALİZMLE MÜCADELE DERNEKLERİ (KAMÜDER), İSLAMİ HAKİKATLER ARAŞTIRMA DERNEĞİ (İHA-DER), HALKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ (HDK), HALKIN TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ (HTKP), KOMÜNİST PARTİ (KP), ÖZGÜRLÜK VE DAYANIŞMA PARTİSİ (ÖDP), EMEK PARTİSİ (EMEP), EMEKÇİ HAREKET PARTİSİ (EHP), HALKEVLERİ, HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ (HDP)