Eskişehir'de 10 Ekim katliamının hesabını sormak için yapılan eylemde "polise linç yapmak" iddiası ile 15 Ekim'de gözaltına alınan ve ardından tutuklanan Ahmet Dik ve Koray Abdan'dan mektup var. Mektup şöyle;

Değerli dostlar, yoldaşlar

7 Haziran’dan bugüne şuurunu kaybetmiş insanlar sarayları, saltanatları uğruna bu ülkeyi kan gölüne çevirdiler. İnanıyoruz ki Başkan olma hevesleri, katlettikleri insanlarımızın gölgesi altında kalacak. Suruç’ta cihatçı çeteler eliyle aldılar bizden dostlarımızı. Savaş sesleri altında büyüyen çocuklara oyuncak değil, umut götüreceklerdi fakat bize bıraktıkları mücadele oldu. Onlarca, yüzlerce insanımızı savaşın karanlık yüzüne kurban vermemize sebep oldular. Ancak onlar kan dedikçe biz demokrasi, onlar ölüm dedikçe biz yaşam, onlar savaş dedikçe bizler barış demeye devam ettik.

Bu ülkede adalet isteyen, barış isteyen binlerle birlikte aktık Ankara’ya. Tırlar dolusu silahla, mühimmatla Suriye’yi kana bulayan sarayın cihatçı çeteleri barış diyen kardeşlerimizi, dostlarımızı aldı bizden. Biz faili kim diye sormuyoruz, katil kim diye sormuyoruz. Faili de, katili de çok iyi tanıyoruz. Bizim soracağımız tek şey hesap olacak unutmasınlar!

Arkadaşlarımızın ölümüne tanık olduk. Ancak tanıklık ettiğimiz sadece arkadaşlarımızın parçalanmış bedenleri değildi. Saray faşizminin gölgesini gördük kardeşlerimizin kanında. Öfkeliydik ve Eskişehir’e döndüğümüzde  katliamı lanetlemek için çıktık sokaklara, hesap sormak için çıktık.

Fakat hepinizin bildiği gibi bu ülkede canlı bombalar elini kolunu sallayarak gezerken, onurlu insanlar, barışı haykıranlar sarayın zindanlarında bulurlar kendilerini. Ölülerimizin, yaralılarımızın üstüne gaz sıkan, saldıran saray muhafızları, eşkıyalar rahatça gezerken, demokrasi diyenler tutuklanır diktatörün düzeninde. Bizim de karşılaştığımız şey bu oldu. 5 aydır savaşla, ölümle, silahla sürdürdükleri katliam düzeni ile 1 Kasım’da istediklerini aldıklarını düşünüyorlar. Hileyle, katliamla iktidarlarını sağlamlaştırdıklarını düşünedursunlar. Bırakın ulaşılmaz sansınlar saraylarını. . Umudunuzu yitirmeyin. Korku imparatorluğunun ömrü kısa, hem de çok kısa. İçerde olanlarımız, dışarda olanlarımız omuz omuza vereceğiz. Katliam, ölüm varsa; yaşam, savaş ve kan varsa, barış diyenler de olacak.

Unutmayın!!

Faşizm varsa isyan diyenler, direniş diyenler de olacak. Bizler inanıyoruz. Sizler de inanın. O büyük gün geldiğinde hem Saraylarını, hem de sarayın zindanlarını hep birlikte yıkacağız.

Dirençle, direnişle kalın.                                                                                

ESKİŞEHİR H TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU

Ahmet DİK( B-9 Koğuşu )

Koray ABDAN  ( G-6 Koğuşu )