3. yılında Gezi: Diktatörlüğün karşısında bir aradayız

Çar, 01/06/2016 - 15:18
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Gezi Direnişi’nin 3. yılında İstanbul Taksim’de ve birçok ilde alanlara çıkıldı. Sokağa çıkılan yerlerde mücadele ve bir arada olma vurgusu yapıldı.

İstanbul

Gezi Direnişi’nin 3. yılında Taksim’e çıkan yollardaki polis ablukasına rağmen binlerce kişi Taksim İstiklal Caddesi’nde bir aradaydı. Haziran İsyanı’nda yitirdiğimiz direnişçilerin ailelerinin öncülüğünde İstiklal Caddesi’nde bir araya gelenler, direnişçileri andı, AKP’nin Gezi korkusunun yarattığı polisin ablukasına meydan okudu. Taksim Dayanışması, basın açıklamasını yapmayı planladıkladıkları Gezi Parkı’na çıkarılmayınca hazırladıkları metin yerine isyan günlerini anlattıkları ve 3. yıl etkinliklerine çağrı yaptıkları metni tekrar okudu. Basın açıklamasının ardından polis tehdidine rağmen direnişçiler dağılmadı. Polis “söz geçiremediği” direnişçileri saldırmakla tehdit etti. Eylemin ardından İstiklal Caddesi’ndeki polis ablukası devam etse de direnişçiler üstlerinde “Gezi’nin 3. yılı” tişörtleriyle caddede dolaşmaya devam etti.

Ablukaya rağmen İstiklal’e çıkan binlerce insana Taksim Dayanışması’nın  hazırladığı Haziran İsyanı’nda yitirdiklerimizin çiziminin yer aldığı 3. yıl tişörtleri dağıtıldı.

“Bir aradayız, buradayız” pankartı arkasında bir araya gelen Taksim Dayanışması bileşenleri ve Haziran İsyanı’nda yaşamını yitiren direnişçilerin aileleri sloganlarla TMMOB Makine Mühendisleri Odası önünden İstiklal Caddesi’ne çıktı. Basın açıklamasını parkta yapmalarına izin verilmediği için hazırladıkları metni okumayacaklarını söyleyen Taksim Dayanışması’ndan Mücella Yapıcı, “AKP’nin o çok korktuğu Gezi’yi hatırlatmak için 3. yıl çağrı açıklamamızı okuyacağız” dedi.

Polis İstiklal Caddesi boyunca bariyerlerle halkı bölmeye çalışsa da Taksim’in dört bir yanında Haziran İsyanı’nın sloganı “Her yer Taksim, her yer direniş” atılarak 27 Mayıs tarihli 3. yıl için hazırlanmış olan çağrı açıklaması tekrar okundu. Basın açıklamasının ardından barikatla ayrılan iki grup birleşti, kolkola Galatasaray Lisesi istikametine doğru yürüyüşe geçildi.

Yürüyen kitleye polis “Dağılın” anonsu geçerken kitlenin yanıtı “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları oldu. Polis dağılmayanlara TOMA ve biber gazıyla saldıracağını ilan etmesinin ardından “Hazır mıyız?” diye çevik kuvvet ekiplerine seslense de yanıt direnişçilerden geldi: Hazırız!

Galatasaray Lisesi’ne doğru yürüyen yürüyen kitleyi tehdit eden polis bir kişinin bıçaklı saldırıda bulunduğunu ve Halep Pasajı’na kaçtığını iddia ederek pasaja yöneldi. Arbedede CHP ilçe binasınında bulunduğu pasaja giren insanları polis darp etmeye çalışırken CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker kitlenin önüne geçerek polislerin pasaja girmesini engelledi. Polis pasaja yönelen insanlara küfür, tehditle saldırarak darp etmeye çalıştı. Bina içinde ve önünde CHP’liler uzun süre bekledi.

Direnişçiler İstiklal’in arka sokaklarına doğru ilerlerken Tarlabaşı’na yönelen bir gruba da polis gazla saldırdı. Polis İstiklal boyunca grupları dağıtmak istese de üstlerindeki Gezi’nin 3. yılı tişörtleriyle caddede dolaşılmasını engelleyemedi.

İzmir

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla bir araya gelen İzmir halkı Gündoğdu Meydanı’nda buluştu. Gezi şehitlerinin isimlerinin tek tek okunarak anıldığı eylemde, ‘Bu daha başlangıç, mücadeleye devam’, ‘Gezi’ye selam direnişe devam’, ‘Gezi’de düşene dövüşene bin selam’ sloganları atıldı.

Gezi Şehitleri için yapılan saygı duruşunun ardından basın açıklamasını Emek ve Demokrasi Güçleri adına TMMOB dönem sözcüsü Melih Yalçın okudu. Yalçın, Gezi İsyanı’nın AKP iktidarının 10 yıldan fazla süren saltanatının karşılaştığı en kitlesel sokak direnişi olduğunu belirtti. “Bu isyanın iktidar sahiplerinin paniklediğini ve bu panikle hareketi sınırsız bir polis şiddetiyle bastırmaya çalıştı” dedi. Yalçın “Gezi İsyanı’nın gerçek anlamda demokrasinin, dayanışmanın, kolektif yaşamın, eşitliğin, kardeşliğin mümkün olduğunun pratik, canlı kanıtı olduğunu vurgulayan Yalçın, sınırsız saldırılarının kimseyi şaşırtmadığını belirtti ve “Bu ülke, direnenlerin, bu uğurda canını vermekten çekinmeyenlerin ülkesidir. Bizler, 45 yıl önce bugün Nurhak’ta yitirdiğimiz Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alparslan Özdoğanlardan, Denizlerden, Mahirlerden, İbolardan, Ali İsmaillere, Hasan Ferit Gediklere, Ahmet Atakanlara, Mehmet Ayvalıtaşlara, Ethem Sarısülüklere, Abdullah Cömertlere, Berkinlere, Medenilere; bu ülke halklarının baş eğmeyen bir mücadele geleneği bulunduğunu unutmadan, zulmün zaferinin olmayacağını hatırlayarak ve hatırlatarak mücadelemizi sürdüreceğiz”dedi. Basın açıklamasının ardından Gezi Şehitleri için denize karanfiller bırakılarak eylem sonlandırıldı.

Ankara

Ankara’da Ethem’in Ailesi ve Yoldaşları’nın çağrısıyla Yüksel Caddesi’nde buluşuldu. Yüksel Caddesi’nde buluşan kitle Sakarya Meydanı’na yürüdü. Yürüyüş boyunca “Ethem yoldaş ölümsüzdür”, “Gezi’yi unutma unutturma”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.

Sakarya Meydanı’nda yapılan açıklamada “Bizi nefessiz bırakan o kadar çok şey var ki… Her biri yeni Haziranların tarihsel zorunluluğa dönüştüğünü anlatan. Şimdi bizi daha karanlık bir tabloya boğmak istiyorlar. Ancak biz de direnme gücü var ve bu sokaklar yine Ethem’in cesareti, tutkusu ve aydınlık yüreklerle ışıldayacak. Gezi’nin var ettiği değer hala ayakta” denildi.

Basın açıklamasının ardından eylem “Metin Lokumcu ölümsüzdür” ve “Ethem Yoldaş ölümsüzdür” sloganları ile sona erdi. Ankaralılar 1 Haziran’da saat 17.37’de Ethem Sarısülük’ün vurulduğu yerde buluşacak.

Hatay

Gezi Direnişinin 3. yıl dönümü nedeniyle Hatay’da Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından basın açıklaması yapıldı. Gezi direnişinde yaşamını yitirenlerin anıldığı açıklamada “Gezi direnişinin 3. yılında bir aradayız buradayız” pankartı açılırken sıklıkla “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Her yer Taksim Her yer Direniş” “  Ali Ahmet Abdullah mab ninsikin lavallah”, “Faşizmi döktüğü kanda boğacağız”, “Devrim Şehitleri Ölümsüzdür” sloganları atıldı. Açıklmayı yapan Mehmet Ali Akçay,  “Kahramanlık çağının kapandığını söyleyenler 31 Mayıs ve Haziran’a baksınlar. Yoğun saldırılar altında barikatlara, sokaklara koşanlar bu çağın sürdüğünü direnişleri ile gösterdiler” dedi.

Gezi direnişinin ruhunun ve mücadelesinin bitmediğini söyleyen Akçay, her  yerde, her alanda, siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel dayanışma ve topluluk hakları için mücadele eden halkların mücadelesinin sürdüğünü ifade etti. Yapılan açıklama  3 Haziran Cuma günü saat 19.00’da Abdullah Cömert’in vurulduğu sokağa buluşma çağrısıyla son buldu.

Eskişehir

Gezi direnişinin 3. yılında Eskişehirliler Ali İsmail Korkmaz’ı ve 20 gün süren çadır direnişini yapılan eylemle selamladı. Saat 18.00’da Kanatlı AVM önünde buluşan Eskişehir halkı tüm ülkede günlerce süren direnişin yıl dönümünde  Ali İsmail Korkmaz heykeline yürüyüş gerçekleştirdi.

Kitlesel ve çoşkulu kalabalık Gezi sloganlarını tekrar tekrar atarken yürüyüş boyunca alkışlar ve ıslıklarla eyleme yoğun destek verildi. Yürüyüş sonrası Ali İsmail Heykeli önünde Gezi İsyanı boyunca ve bombalı saldırılarda yitirilen insanlar için saygı duruşunda bulunuldu.

Topluluk adına konuşan üniversite öğrencisi Ali Osman Koçum “Gezi’nin hala hafızalardaki yerinin taze olduğunu ve diktatör heveslisi Saray sahiplerinin karşısında gezi korkusunu hep sıcak tutacaklarını” söyledi. Mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Koçum; “Unutmasınlar ki bu ülkenin meydanlarına çıkan bütün ara sokaklar kaldırım taşlarıyla doludur ve o taşlar faşizmin kalesini yıkacaktır” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı. Nurhak’ta yitirilen devrimciler ve Hopa direnişinde kaybedilen Metin Lokumcu anılarak eylem sona erdi.

Antalya

İstanbul Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapılması için alana dozerlerin girmesiyle başlayan ve tüm yurda yayılan Gezi Direnişi’nin 3. yılı için Antalyalılar Cumhuriyet Meydanı’nda toplandı. Gezi’de yitirilenlerin anıldığı ve mücadele çağrılarının yapıldığı basın açıklamasının ardından Cumhuriyet Meydanı’nın yanında bulunan amfide müzik dinletisi başladı. Müzik dinletisi sırasında çok sayıda çevik ve TOMA alana girdi. Polisin dağılma anonsuna sloganlarla cevap verildiği sırada, polis biber gazıyla kitleye saldırdı. Polis saldırının ardından gözaltı yapmaya başladı. Antalya Halkevi Başkanı Mehmet Uğur da gözaltına alındı. Gece geç saatlerde gözaltılar serbest bırakıldı.