Bilindiği gibi 31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul halkı, belediye başkanı olarak Ekrem İmamoğlu’nu seçti. Ancak YSK, bütün hukuk kurallarını çiğneyerek, İstanbul halkının tercihini yok sayan “utanç verici” bir karara imza attı. Açıktır ki bu, YSK’nın değil AKP Genel Başkanı’nın kararıdır. AKP Genel Başkanı bununla da yetinmeyip seçilmiş birçok belediye başkanının hakkını, KHK’lı oldukları gerekçesiyle YSK eliyle gasp etti. Hukuksuz ve adaletsiz bu seçim sisteminde asıl iptal edilmesi gereken 24 Haziran seçimi ile referandumdur. Başkanlık Sistemi ve ona dayanan cumhurbaşkanlığı HUKUKSUZ VE HÜKÜMSÜZDÜR! İstanbul zorbalıkla, halkın kararları yok sayılarak yönetilemez!
İstanbul halkı, İstanbul’u 25 yıldır rant merkezi olarak gören; her türlü gerici yapıyı belediye olanaklarıyla palazlandıran; İstanbul halkının cebinden çıkan ve belediye kasasında biriken milyonları kendi iktidarına, iktidar sermayesine kaynak yapan; İstanbul’un doğası ve tüm ortak varlıklarını talan eden; hukuksuz, denetimsiz bir işleyişle her türlü yolsuzluğa imza atmış bir yapının seçim sonucunu gasp etmesine izin vermeyecektir. Haramilerin saltanatı yıkılmalıdır!
25 yıldır halkın, ulaşım, enerji, su başta olmak üzere temel hizmetlere daha ucuza, daha nitelikli ulaşımına yönelik tek bir adım atmayıp tersine, her türlü kamusal hizmeti piyasalaştıranlar bugün seçim propagandası yapmak için 31 Mart’ta seçilmiş belediye başkanının attığı adımları çalmaya çalışmaktadır. HALKIN KAMUSAL HAKLARININ HIRSIZI AKP’dir. Kriz koşullarında halkın ve emeğin haklarını savunmak ve ilerletmek için İstanbul’u emekçilere yaşanmaz kılan AKP’nin yenilgiye uğratılması kritiktir.
Halkevleri, İstanbul halkının kararının, tercihinin gasp edilmesi girişimine karşı DURACAKTIR.
İstanbul halkı tercihini AKP’nin karşısında durarak yapmıştır. Bu tercihi bir kez daha kanıtlamak, AKP’nin hukuksuzluklarına dur demek için tüm yurttaşları Ekrem İmamoğlu’na oy vermeye çağırıyoruz. Ancak bu yeterli değildir, 23 Haziran’a kadar seçimleri merkezine alan ve sonra da devam edecek mücadele adaletsizliğe ve hukuksuzluğa karşı adalet, faşizme karşı demokrasi ve özgürlük mücadelesi olarak sürecektir. Bu mücadelenin başarıya ulaşması, kazanım sağlaması ve kazanımların korunması ancak halkın özne olduğu bir örgütlenmeyle, halkın örgütlü gücüyle mümkündür.
Unutulmamalı ki savunulacak olan sadece İstanbul kenti değildir. “İstanbul’u kaybeden bütün ülkeyi kaybedecek” ise savunulması gereken bütün ülke “SATHI”dır!
Halkevciler olarak; bu süreçte umudu büyüten, mücadele eden, dayanışma gösteren herkesi sevgi ve saygıyla selamlıyor, birlikte yürüyeceğimizi, birlikte kazanacağımızı bir kez daha dile getiriyoruz.
Haramilerin saltanatı bitecek, her şey seninle, emekle, mücadeleyle güzel olacak!