2013 yılından bu yana Çanakkalelilerin mücadele ettiği Kirazlı’daki altın madeni projesi için, mahkeme sürecinin devam etmesine rağmen 195 bin ağaç kesilerek, katliam gerçekleştirdi ve Kazdağları madencilik faaliyetlerinin kıskacına alındı.
Kanadalı Alamos Gold şirketinin ise Çanakkale'nin merkeze bağlı Kirazlı Köyü yakınlarındaki altın ve gümüş madeni projesinde çalışmaları tüm tepkilere rağmen hala devam ediyor.
Maden sahasının yakınındaysa projeye karşı direniş için 26 Temmuz'da başlatılan nöbet eylemi de büyüyerek devam ediyor. Su ve Vicdan Nöbeti'nde çadırların ve ziyaretçilerin sayısı her geçen gün artıyor. Şirket maden sahasını çalışmalarını sürdürmekte ne kadar ısrarlıysa, bizler de projeye karşı mücadelede ısrarlıyız.
Kaz Dağları’nın üstü altından daha değerlidir!
Çanakkale'nin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı'nın su havzasında gerçekleştirilmek istenen metalik madencilik işletme faaliyetlerinin hem Kazdağlarının ekolojik yapısına hem de su kaynaklarımıza zarar verecek.
Kaz Dağlarındaki ağaç katliamı ülkenin dört bir yanında yankılandı, eylemler Çanakkale ile sınırlı kalmadı, İstanbul’da da doğa ve yaşam savunucuları Kazdağları'ndaki su nöbetine destek için bir araya geldi.
Çanakkale’de Kazdağları'nda "altın merakı" yüzünden oluşacak siyanürlü su tehlikesine karşı su sebil ve çeşmelere halk tarafından uyarı levhaları asıldı.
Çanakkale'nin tek su kaynağını ve Kazdağları'nın yaşamını tehdit eden siyanürlü altın madenine karşı doğayı ve yaşamı savunmak için ilk andan itibaren başlatılan nöbete başta Çanakkale Halkevi şubemiz olmak üzere Halkevleri olarak destek verdik ve bu mücadeleyi sürdürmeye de devam ediyoruz.
Aralarında milletvekillerinde de bulunduğu binlerce kişi Kaz Dağları’ndaki kıyıma ses vererek 5 Ağustos tarihinde yürüyüş başlattı. Binlerce yurttaş tel örgülerle korunan şantiye alanına girdi. Alanda yapılan açıklamaların ardından şantiye girişine sembolik olarak 20'ye yakın fidan dikildi.
Su ve vicdan nöbetinin 25. gününde maden sahasına gün doğumu yürüyüşünde iş makinaları ile karşılaşıldı. Direnişe katılanlar iş makinelerini durdurdu.
Kaz Dağları direnişçileri, "Kaz Dağları’nda 7/24 nöbetin sona ermesi halinde buradaki ağaç katliamı hızlanacaktır" diyerek direniş alanını terk etmeyeceklerini duyurdu, herkesi mücadeleye destek vermeye çağırdı.
Su ve Vicdan Nöbeti, zaman zaman maden alanına yapılan yürüyüşlerle, basın açıklamaları, forum ve çeşitli etkinliklerle dayanışma ve umut içinde devam ediyor. ‘Kazdağları Türkiye'nin nefesidir!’ diyen vatandaşlar İzmir’den, İstanbul’dan, Kocaeli’nden, Bursa’dan, Ankara’dan… ülkenin dört bir yanından mücadeleyi büyütmek için, nöbete katılım sağlıyor.
Kazdağları’nı parsel parsel satanları durduralım! Kazdağları’ndaki bu ekolojik yıkımı durduralım!
Yaşamlarımıza, geleceğimize hep birlikte sahip çıkalım!