Kayyum hayır! Barışı ve demokrasiyi birlikte savunacağız

Pa, 01/09/2019 - 11:23
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Barış, insanım diyen herkesin savunması gereken evrensel değer. Savunulması nefes almak gibi insan olmaktan kaynaklanan bir hak. Barış savaşlardan, çatışmalardan, soykırımlardan, düşmanlıktan çok acı çekmiş insanlığın en büyük özlemi... Dünya, Ortadoğu ve ülkemiz savaşlardan, savaşların sonuçlarından, savaş tehdidiyle yaşamaktan yorgun. İnsanlığı, doğayı, yeraltı ve yerüstü zenginliklerini sömürmeye doymayan emperyalistler ve işbirlikçileri ise savaşları ve çatışmaları sürdürmeye devam ediyorlar. Suriye toprakları başta olmak üzere tüm Ortadoğu süren savaşların yıkımı ve yeni olası savaşların tehdidi altında.

Ülkemizi yöneten AKP iktidarının Ortadoğu yangınını körükleyen savaş politikasının sonuçları hem bölge hem de ülkemiz halkları için ağır oldu. İktidar bu politikada ısrar etmekte ve Ortadoğu bataklığında ilerlemeye çalıştıkça batmaktadır. Dış politikadaki saldırganlık ülkemizde Kürt halkının eşitlik, demokrasi, barış talebini baskı altına alarak kendini gösteriyor. Bu ülkede yaşayan Türklerin, Lazların, Arapların, Ermenilerin, Çerkeslerin... bütün halkların talebi barış içinde bir ülkede yaşamaktır.

Baskı dışında Türkiye’yi yönetme kapasite kalmayan AKP iktidarının karşısında barış içinde, kardeşçe, insanca yaşadığımız, laik, demokratik bir ülke talebi her geçen gün güç kazanıyor. Son olarak 31 Mart-23 Haziran yerel seçimleri sürecinde AKP’ye yenilgiye uğratılmıştır. İstanbul seçimlerini hukuksuz bir biçimde iptal edip seçim tekrarı kararı alanlar bu kez Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine kayyum atayarak bir siyasi darbeye imza atmışlardır. Ancak bu gayrımeşru saldırı da boşa çıkartılacaktır. Saldırı yalnızca kayyum atanan belediyelere değil tüm ülkeyedir. Ve birlikte kazananlar birlikte savunmaya devam edecektir.

Halkevleri olarak 2019 1 Eylül’ünü faşizme, baskıya, savaş politikalarının karanlığına rağmen yükselen umudumuzla selamlıyoruz. Evet bu ülkede barış diyen milyonlar var. Savaş diyenlerin karşısına barış diye dikilen akademisyenler, hekimler, sanatçılar var. Hakikatin peşinden giden gazeteciler var. Geleceğe umutla bakan gençler var. Direnişi her geçen gün büyüten kadınlar var. İnsanca yaşamak isteyen işçiler, emekçiler var. Bugün ve gelecekte barış içinde bir ülkede yaşamayı hak eden çocuklar var. Yaşasın barış! 
Yaşasın halkların kardeşliği.