Kadıköy Halkevi'nin Haydarpaşa Garı'nın ihaleye çıkarılmasının ardından düzenlediği söyleşide garın tarihi, Haydarpaşa Dayanışması'nın 14 yıldır verdiği mücadele ve kentsel kamusal alanlar üzerine bir araya gelindi.
Haydarpaşa Garı'nın geçtiğimiz hafta ihaleye çıkmasının ardından Kadıköy Halkevi'nde Haydarpaşa Dayanışması'ndan Tugay Kartal, Doç. Dr. Koruma Uzmanı Gül Köksal ve Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Başkanı Hasan Bektaş'ın katılımıyla bir söyleşi gerçekleşti. Haydarpaşa Dayanışması'nın 2005'ten bu yana süren mücadelesi ve garın son projesi üzerine verilen bilgi, gar çalışanları ve sendikanın sürece müdahil olması ile büyüyen nöbet üzerine başlayan söyleşi sürece dair nasıl tutum alınması gerektiğine dair tartışma ile devam etti.
Haydarpaşa gardır gar kalacak
Haydarpaşa tarihi bir miras olmasının yanı sıra toplu taşıma açısından da kritik bir noktada duruyor. Karayolu taşımacılığına dönük teşvikler, iktidarın her seçim döneminde kendisine seçim kampanyası olarak yaptığı hızlı tren açılışları demiryolu taşımacılığının kazalarla ve güvensizlikle anılmasını sebep oluyor.
Haydarpaşa'nın her tarihi mekan gibi bakıma ve restorasyona ihtiyaç duymasının iktidar tarafından sermayeye bir alan açmak olarak değerlendirilmesine dair başlayan sohbette, bu süreçten kamu yararına bir çıkışın ancak dayanışma ve mücadele ile olacağı konuşuldu. Haydarpaşa'nın ve Sirkeci'nin gar olarak değerlendirilmesi, garın kamu yararı gözetilecek şekilde TCDD'nin işletmesine verilmesi gerektiği üzerine vurgu yapılırken kurumun artık kamu yararına değil tamamen siyasi amaçlar etrafında ve liyakat gözetilmeden kullanılmasının bu talebi gerçekten uzak bir hale getirdiği belirtildi. Bu yüzden garın gar işlevini yerine getirecek bir şekilde revize edilmesinin önemi vurgulandı.
Kamu yararı ve kamu denetimi olmazsa olmaz
Kamusal alanlarının ihale konusu haline getirilmesinin yarattığı ticari kaygıların bu alanların halkın yararı gözetilerek değil sermaye yararı gözetilerek değerlendirildiği belirtildi. Bu nedenle Haydarpaşa'nın ihale konusu olmaktan çıkarılması gerektiği vurgulanırken restorasyonun her sürecinin kamunun bilgisine sunulması ve meslek odalarının müdahilliklerinin önemi aktarıldı. Projede belirtilen 11 restorasyon maddesinin yalnızca 5'inin hazır hale getirilmesinden sonra açılışa hazırlık yapılmasının daha önce hızlı tren hattı, Ankara Garı vs. gibi projelerde yaşanan ve insan hayatına mal olacak sonuçları olabileceğinin vurgulandığı söyleşide tüm yurttaşların ve kurumların kamuyu ilgilendiren projelere başka bir bakış açısıyla bakması gerektiğinin altı çizildi.
Etkinlik Haydarpaşa Dayanışması'nın çağrısıyla her pazar günü saat 13.00'da gar önünde yapılan ve bu hafta 406. haftasına girecek olan nöbete çağrıyla sona erdi.