Bütün illerden Ankara’ya gelen yaklaşık 10 bin Eğitim Sen'li eğitim emekçisinin yolu, Gölbaşı, Polatlı ve Elmadağ’da kesildi.
Marmara bölgesinden gelen eğitim emekçilerinin bulunduğu Polatlı Kazan Gişeler mevkiinde 1500 eğitim emekçisini taşıyan otobüslerin yolu jandarma tarafından kesildi. Ankara yürüyüşlerini tamamlamak konusunda ısrarlı olan eğitim emekçileri yolu keserek Ankara'ya doğru yürümek istedi. Yolu 10-15 dakika gidiş-geliş kesen eğitim emekçilerine Eğitim Sen yöneticileri tarafından yolun trafiğe açılması söylendi, eğitim emekçileri tarafından bu karar tepki aldı. Eğitim emekçileri yolun geliş tarafını açarken, yolun Ankara'ya gidiş tarafını kesmeyi sürdürdü. Birsüre sonra eğitim emekçilerine gaz bombaları, tazyikli su ve joplarla saldıran jandarma çok sayıda eğitim emekçisini yaraladı. Bir çok yaralının olduğu Kazan'da bir eğitim emekçisinin yakın mesafeden atılan gaz bombası nedeniyle ayağının kırıldığı bildirildi.
Diğer üç giriş noktasında da yolları kesilen eğitim emekçileri yolları kesti ancak, genel merkezin kararı doğrultusunda yollar tekrardan açıldı.
Basın açıklamasına Ankara’dan katılacak eğitim emekçileri, Güvenpark’ın Milli Eğitim Bakanlığı çıkışında toplanmaya başladı. Güvenpark'ta polis tarafından engellenerek çembere alınan eğitim emekçileri ile polis arasında çatışma çıktı. Çatışmanın sonrasında kitle ikiye bölündü ve Güvenpark'ta polis çemberinde iki grup halinde 1 saati aşkın bir bekleyiş oldu. Eğitim emekçilerinin ısrarıyla kitle birleşti.
Çatışma sırasında polisten ve eğitim emekçilerinden yaralananlar oldu. Yaralılar Güvenpark'a gelen ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Göz altına alınanlar olduğu bildirilirken, emekçiler ''Parasız Eğitim Parasız Sağlık'', ''Emekçiye Uzanan Eller Kırılsın'', ''Emekçiye Değil, Çetelere Barikat'' sloganlarıyla eylemlerini yapma ısrarlarını gösteriyorlar.
Polis çemberindeki emekçiler, diğer sendika, kitle örgütleri ve öğrenci gruplarının katılımıyla büyüyor. Ankara'da Kızılay ve çevresindeki yoğun polis ablukası sürüyor.
Dinçer: "Ankara'da Sıkıyönetim mi Var?"
Eğitim - Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer, başkentin dört girişinin de tutulduğunu, eğitimcilerin araçlarda bekletildiğini ve ortama büyük bir gerilimin hakim olduğunu söyledi.
Otobüslerle Ankara'ya sokulmazlarsa geri dönmelerinin söz konusu olmadığını, bu durumda yürüyerek kente gireceklerini belirten Dinçer, "bu durumu anlamakta güçlük çekiyoruz. Ankara'da sıkıyönetim mi var? Gelenler öğretmen, eğitimci ve Ankara'da seslerini duyurmak istiyorlar" dedi.
Dinçer, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun talimatı doğrultusunda Valiliğin yürüyüşe izin vermediğini belirterek, "Ankara'yla mutabık kalınacak bir noktada arkadaşlarımızı getirip açıklamayı yapacağız, kararlıyız" diye konuştu.
Dinçer halk ve jandarmanın eğitimcilerle karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını söyledi ve bir öğretmenin bile burnunun kanamasının devleti büyük sorumluluk altına sokacağını ifade etti.
Şimşek: "Ortamı Bakan Çelik gerdi"
Eğitim Sen Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Eğitim Sen Genel Sekreteri Emirali Şimşek, ortamı Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in eğitimcilerin ekonomik ve sosyal haklarına ilişkin açıklamalarının gerdiğini savundu.
Basın açıklaması yapmak için izin almak gerekmediğini, buna rağmen bildirimde bulunduklarını söyleyen Şimşek, şimdi de engellemelerle karşılaştıklarını anlattı.
Erdoğan'ın sözü
Bu eylemle eğitimcilerin haklarına ve sorunlarına yönelik olarak hükümete mesaj vermek istediklerini belirten Dinçer, "ek ders ücretlerinin artırılması, çocuklarımıza günlük ücretsiz süt dağıtılması, yılda iki kez sağlık taramasından geçirilmemiz bu taleplerden bazıları" dedi.
24 kasım Öğretmenler Günü'nde öğretmenlere "ekonomik sıkıntılarınızı biliyoruz" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ek ders ücretleri ile ilgili çalışmanın devam ettiğini belirtmiş ve "ülke gerçekleri ile öğretmenlerin ideallerini buluşturan bir formül bulunacaktır" demişti.
Dün arbede çıktı
Dün de maaşlarının azlığı ve hayat standartlarının düşüklüğünden şikayet eden Eğitim-Sen'e bağlı öğretmenler, Ankara'da polisle karşı karşıya gelmiş, polis yürüyüşe izin vermeyince arbede yaşanmıştı.
Öğretmenlerin yolu kapatması üzerine polisten - kaldırımda olmak şartıyla - yürüyüş izni çıkmış, yürüyüş devam ederken polis ve öğretmenler arasındaki gerginlik itişmeye dönüşmüş ve polis kalkan ve tekmelerle öğretmenleri tekrar kaldırıma çıkarmak istemişti.
Çelik'in tepki çeken açıklaması
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in 23 kasımda yaptığı açıklamalar da öğretmenlerin eyleminde etkili oldu.
Öğretmenlerin 15 saat maaş karşılığı derse girdiğini, bunun üzerinin de ek ders ücretiyle değerlendirildiğini kaydeden Çelik, ''ben öğretmenlerimiz çalışmıyor, demiyorum. Büyük özveriyle görev yaptıklarını biliyorum ama bazı okullarda dersini bir güne toplayıp, altı gün derse gelmeyenler de var'' demişti.
Çelik öğretmen maaşlarının düşüklüğü konusunda da, ''olmayan kaynaktan bir şey verilemeyeceğinin farkındayım'' ifadesini kullanmış ve 'sesimizi yükseltelim basın para, bize verin' mantığının işlemeyeceğini söylemişti.
Kaynak: Sendika.org, CNN TÜRK, Milliyet