Türk-İş ve HSGGP'den krizin yıkımına ve İsrail vahşetine karşı eylem

Per, 08/01/2009 - 02:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Türk-İş İstanbul Şubeleri Platformu dün (7 Ocak’ta) gerçekleştirdiği eylemle, emekçilerin krizin bedelini ödemeyeceğini haykırdı ve katil İsrail devletinin Filistin’de yaptığı katliamı lanetledi. Eyleme 60’a yakın kurumun oluşturduğu Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu da destek verdi. Krizin yıkımına karşı yapılan eylem İsrail’i lanetleme eylemine dönüştü. 

İstanbul Beyoğlu Tünel’de saat 12.00’de toplanan sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilere üye 2000’i aşkın emekçi Taksim Meydanı’na kadar bir yürüyüş yaptı. 

Türk-İş imzalı “Krizin yükünü reddediyoruz, İsrail vahşetini lanetliyoruz” pankartının arkasında, Türk-İş’e bağlı Tes-İş, Türk Metal-İş, Tek Gıda-İş, Harb-İş, TÜMTİS, Kristal-İş ve Demiryol-İş, Deri-İş sendikalarına üye işçiler yer aldı. 

Türk-İş kortejinin arkasında Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu (HSGGP) “Filistin’deki vahşet insanlık suçudur! İsrail ile bütün anlaşmalar iptal edilsin!” pankartıyla eylemdeki yerini aldı. 

Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu’nun arkasında, KESK İstanbul Şubeler Platformu, Tez Koop-İş, Yol-İş, Petrol-İş, Belediye-İş 1 ve 2 No’lu şubeler, DİSK’ten Emekli-Sen, Genel-İş ve Birleşik Metal-İş’te örgütlenen Gürsaş işçileri, Halkevleri, SODAP, Emek Partisi, BDSP, Halk Cephesi, HKM ve DİP Girişimi, DDSB, ESP, Kaldıraç, Alınteri, Mücadele Birliği, Marksist Bakış, EHP, Proleter Devrimci Duruş katıldı. 

HSGGP’nin arkasında yer alan örgütler ağırlıkla, “Katil İsrail işbirlikçi AKP, Yaşasın halkların kardeşliği, Zafer direnen emekçinin olacak” sloganlarını attı. 

Yürüyüş kolunun önü Fransız Konsolosluğu’na yakın bir noktada polis tarafından kesilerek açıklamanın Mis Sokak’ta yapılması istendi. Polis yapılan uzun pazarlıkların ardından barikatı kaldırdı ve yürüyüş Meydan’ın girişindeki Taksim Tramvay Durağı’na kadar devam etti. 

Basın açıklaması okunmadan önce kürsüden yapılan konuşmada, İsrail devletinin Filistin’de yaşattığı vahşet lanetlendi. Konuşmada, AKP hükümetinin politikalarının Türkiye’de bir işçi kıyımı yaşanmasına neden olduğu ifade edildi. Ayrıca, yaşanan ekonomik krizin yükünün emekçilerin omuzlarına yıkıldığı söylenerek, “Nasıl İsrail’in Filistin üzerinde bir vahşeti yaşanıyorsa burada da emekçinin üzerinde AKP vahşeti yaşanmaktadır, bunları ayrı ayrı düşünmek mümkün değildir” denildi. 

HSGGP adına Dr Osman Öztürk bir konuşma yaptı. Öztürk konuşmasına başta Filistin halkı olmak üzere tüm mazlum halkları selamlayarak başladı ve “tüm dünyanın gözü önünde İsrail’in Filistin’de soykırım uyguladığını” söyledi. 

Öztürk’ün konuşmasının ardından İstanbul Türk-İş 1.Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak basın açıklamasını okudu. Krizi bahane eden patronların on binlerce işçiyi işten attığını söyleyen Büyükbucak, “yüksek doğalgaz ve elektrik zamlarının da hayatı felç ettiğini” belirtti. “Özelleştirmeler durdurulmalı, IMF anlaşmaları reddedilmeli, İşten çıkarmalar durdurulmalı” diyen Büyükkucak’ın konuşması sırasında sık sık “İşten çıkarmalar yasaklansın” sloganları atıldı. Büyükkucak ayrıca, İsrail saldırılarını kastederek, “Bu utanç verici bu trajediyi sonlandırmak için BM’yi ve tüm uluslararası toplulukları zaman kaybetmeden göreve çağırıyoruz” dedi ve hükümetin İsrail’le tüm ikili anlaşmaları iptal etmesini istedi. 

Demiryol-İş, Tes-İş ve Türk Metal kortejlerinde ise ağırlıkla, “Tekbir Allahü ekber, Hamas’a selam direnişe devam” gibi İslami sloganların ve “Mehmetçik Filistin’e” sloganının sık sık atılması dikkat çekti. Aynı saatlerde, AKP hükümeti, emperyalist güçler ve İsrail’in onayıyla Filistin’e ‘Barış Gücü’ gönderme müzakereleri yürütüyordu.