Geçtiğimiz salı günü göz altına alınarak tutuklanan üç kişi için Adana Halkevi bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
17 Nisan Cumartesi günü saat 13.00’de İnönü Parkında yapılan basın açıklamasına, Öğrenci Kolektifleri, Genç Umut, Dev Sağlık İş, İHD, BDSP, Halk Cephesi ve Odak destek verdi.
Adana Halkevi adına başkan Melihat Bozkurt’un gerçekleştirdiği basın açıklamasında tutuklanan gençlerin derhal serbest bırakılması istendi.
Bozkurt; Mahir Çayan ve yol arkadaşlarının Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere’de katledilişinin 38.yılında emperyalizme ve faşizme karşı mücadelenin sürdüğünü dile getirmenin Suç; ülkesine ve geleceğine sahip çıkan devrimci gençlerin de suçlu olarak görülmesinin anlaşılmaz olduğunu söyleyerek başladığı açıklamasına bir haftalık süreci kamuoyuyla paylaşarak devam etti.
Adana Adliyesinde görevli savcı ve hakimlerin verdiği karar sonucunda;30 Mart günü Türkiye’nin her tarafında yapılan anma etkinliğine katılan binlerce insandan sadece üç kişi suçu ve suçluyu övmüş ve sadece üç kişi olmayan örgütün propagandasını yapmış olduğunu söyleyerek; yapılan yargılamaya neden olan kuvvetli delillerin ise evlerde el konulan kitaplar, Mahir Çayan ve yol arkadaşlarının fotoğrafları, megafon, internet çıktıları ve polisin hazırladığı özel fezlekeler olduğunu söyledi.
Adana’da yaşanan özel gelişmelere de dikkat çeken Bozkurt AKP’nin Adana’yı pilot bölge olarak gördüğünü, üniversitede parasız eğitim için mücadele edildiğinde, ulaşım zamlarına karşı gelindiğinde, sağlık hakkı için yüründüğünde, kadınlar hakları için sesini yükselttiğinde, çocuklar gelecekleri için sokaklara döküldüğünde akla hayale sığmayacak para cezalarıyla, olmadı gözaltlılarla, oda olmadı tutuklamalarla cevap verdiğini ifade etti.
“Bu çocuklar dört duvar arasında da, diri tutmasını bilirler öfkelerini. Umutları her zaman gençtir. Akıntıya karşıdır attıkları her adım. İsyanları devrime gebedir. Yüreklerini sıkılı yumruklarının arasında saklarlar her zaman, kimi zaman yumurta fırlatır bu eller kimi zaman faşizmin alnında patlar” diyen Bozkurt sözlerini şu şekilde sonlandırdı “Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Ve bu çocuklar büyüyecek, büyüyen öfkemiz gibi. İşte siz asıl o zaman korkun ve kaçacak yer arayın kendinize.Vaktimiz yok sabretmeye.Çocuklarımızı geri istiyoruz.Alacağız.”