Ekim ayının son günlerini yaşadığımız şu günlerde ülkenin dört bir tarafında halkın hakları için mücadele edenler tatlı bir telaş içerisindeler. 25 Ekim’e bir haftadan az bir süre kaldı çünkü. Evlerini başına yıktırmamak için canını dişine takıp direnenler; eğitimin ticarileştirilmesine, gericileştirilmesine karşı parasız, bilimsel, anadilde eğitim için mücadele edenler; sağlık ve güvenli gelecek hakkına sahip çıkanlar; ulaşım, enerji, su, temiz bir çevre için yan yana gelenler; insanca yaşamamak için bir araya gelen engelliler; çiftçinin ekip biçme, halkın beslenme hakkını savunanlar; emperyalizmden bağımsız, kardeşçe, halkların eşit haklara sahip olduğu bir ülkede yaşamak isteyenler; kısaca insanca bir yaşamın mücadelesini verenler 25 Ekim’de Ankara’da buluşuyor, birleşiyor.

Birleşiyoruz çünkü tüm haklarımız elimizden alınırken kölelik koşullarına mahkûm edilip, cemaat gibi yaşamaya ikna edilmeye çalışılıyoruz. Yoksulluğu kaderden bilen, makarnaya, bulgura kanan, yurttaş değil tebaa toplumu haline getirilmek isteniyoruz.

Birleşiyoruz çünkü egemenlerin bize dayattığı gündemlere karşı halkın gündemlerini karşılarına dikeceğiz.

Birleşiyoruz çünkü halk hakları için mücadele etmezse, hakları için mücadele edenler birleşmezse bu devran böyle dönecek.

Birleşiyoruz çünkü birleştiğimizde kazanılabildiğini biliyoruz.

Şimdiye kadar başardıklarımız istediklerimizin yanında elbette küçük birer adım. Ancak insanca yaşam mücadelesinde yolumuz artık daha açık.

Şimdi 25 Ekim yaklaşırken yüzlerce insanımız bu onurlu yolun taşlarını döşüyorlar. Dün yaptığımız gibi dişle tırnakla. Biliyorlar ki bu kavga milyonların kavgasıdır. Ama Ankara’ya bir kişi bile eksik gidilmemelidir. Genç, yaşlı, çoluk, çocuk Ankara’da yapılacak mitingi duyurmadık kimse kalmamalıdır. Gelemeyenlerin yürekleri götürülmelidir Ankara’ya.

Biliyoruz ki 25 Ekim Ankara mitingi bir sonuç eylemi değil bir dönüm noktası eylemi olacak. Çünkü bütçe açığının yılsonuna kadar 50 milyar lira olması bekleniyor. Bu açık sermayenin değil halkın sırtına yıkılacak. Eğitime, sağlığa ayrılan pay azalacak, zamlar canımızı yakmaya devam edecek. AKP Hükümeti sermayeye yeni fırsatlar yaratmaya çalışacak, halkın sefalet koşulları daha da artacak. Yani önümüzdeki aylar zor geçecek.

O yüzden 25 Ekim yeni bir dönemin başlangıcı olacak. Ankara’da hakları için birleşenler ülkenin dört bir yanına dağılıp hak mücadelelerini büyütecekler.

Yolumuz uzun, ama umudumuz büyük. Hayali gerçek yapacak emekçi eller Ankara’da birleşiyor çünkü. Hepimize kolay gelsin.

İlknur Birol

Halkevleri Genel Başkanı