İstanbul

25 Kasım için İstanbul Kadın Platformu'nun düzenlediği eylemde bir araya gelen yüzlerce kadın, kadın cinayetlerine, kadına yönelik şiddete ve cinsiyet ayrımcılığına tepki gösterdi. Kadınlar, mor bayraklar ve katledilen kadınların fotoğraflarıyla, sloganlar ve davullarla Tünel'den Taksim Meydanı'na yürüdü.

"Erkek vuruyor, devlet koruyor", "Katiller mahallemizde", "Kadın cinayetleri politiktir", "Jin jiyan azadi", "Kimsenin namusu olmayacağız", "Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet, gelsin cop, inadına isyan, inadına özgürlük" sloganları atan kadınlar yürüyüşün ardından basın açıklamasını Taksim Tramvay Durağı’nda Kürtçe ve Türkçe olarak okudular.

Açıklamada, 2010 yılının ilk yedi ayında 226, 2010'un ilk dokuz ayında ise 478 kadının tecavüze, 722 kadının tacize uğradığı; kadınlara şiddet uygulayan erkeklerin ise devletin tüm kurumları tarafından korunduğu belirtildi.

Dünya Ekonomik Forumu'nun 2010 raporunda Türkiye'nin "Kadın Erkek Eşitliği" sıralamasında 134 ülke arasında 121. sırada yer aldığını hatırlatan açıklamada, Başbakan Erdoğan'ın ise kadınlara "üç çocuk doğurmalarını" tavsiye ettiği hatırlatıldı.

Açıklama şöyle devam etti: "Koca dayağından kaçıp 'koruyucu yasaları' uygulamasını istediğimiz karakollardan eve geri gönderildik. Morarmış yüzümüz, patlamış dudağımız ile suç duyurusunda bulunmaya gittiğimizde savcılıklar takipsizlik kararı verdi. Tecavüz dosyalarında Adlı Tıp Kurumu tecavüzcüleri korumaya devam etti. Mahkemeler kadın katillerine haksız tahrik indirimi yaparak cezalarını kuşa çevirdi. Devlet, sığınak açmadı. Bu tesadüf mü, 'Münferit' mi yoksa apaçık erkek bir sistemin erkek şiddeti mi?''

25 Kasım 2010 Kadın Platformu'nda Amargi, Demokratik Özgür Kadın Hareketi, Ev İşçileri Dayanışma Derneği,  İMECE, İstanbul Barış İçin Kadın Girişimi, Kadın Emeği Kolektifi, Sosyalist Feminist Kolektif, Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden kadınlar, Emek Partisi'nden kadınlar, Halkevci kadınlar, Kadıköy Akader'li kadınlar, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'ndan kadınlar, Sosyalist Partili kadınlar, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Kadın Komisyonu  üyeleri ile Özgürlük ve Dayanışma Partisi üyesi kadınlar yer aldı.

Ankara

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günü nedeniyle Ankara’da kadınlar, yoğun yağmura rağmen sokakları isyanın sesiyle doldurdular.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günü dolayısıyla saat 12.00’da Kolej kavşağında bir araya gelen Kadınlar yoğun yağmura rağmen pankartlarını ve dövizlerini açarak Sakarya Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdiler. Ankara Kadın Platformu imzasıyla “Yasta değil isyandayız kadına yönelik şiddete karşı sokaktayız” ve “Siyahtan beyaza, ölümden yaşama, cinayetlere karşı kadınlar isyanda” pankartları taşıyan kadınlar yol boyunca “Erkek adalet değil gerçek adalet istiyoruz”, “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Kadın, yaşam, özgürlük” ve “jin jiyan azadi” sloganları atarak Sakarya Meydanı’na geçti.

Sakarya Meydanı’na gelindiğinde Kürtçe ve Türkçe basın açıklaması okuyan kadınlar; 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günün tarihinden kısaca bahseden kadınlar Türkiye’de kadın olmanın zorluklarından bahsettiler. Kadınlar, Sığınma evleri ve Dayanışma Merkezleri açılana, Türk Ceza Kanunda gerekli yasal düzenlemeler yapılana, haksız tahrik indirimleri ve tecavüz davalarındaki Adli Tıp ısrarından vazgeçilene, kadınları erkek şiddetinden koruyacak kamusal koruma mekanizması kurulana kadar inadına sokaklarda olacaklarını belirttiler. Basın açıklamasının ardından hep beraber Güldünya şarkıları söyleyen kadınlar “biliyoruz ki kadınların öldürülmediği bir ülkede yaşayabiliriz ve yine biliyoruz ki bunu ancak bir arada olan kadınlar başarabilir” dediler.

Eskişehir

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma gününde Eskişehir Demokratik Kadın Platformu üyesi 150’yi aşkın kadın sokaklardaydı.

Eskişehir Halkevci Kadınların da bileşeni olduğu Eskişehir Demokratik Kadın Platformu(EDKP) üyesi kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günü dolayısıyla saat 17.00’da Hamayolu Caddesi Yediler Parkında bir araya geldiler.  Kandılar “Yasta Değil İsyandayız! Tüm Kadın Cinayetlerinin Hesabını Soracağız”  pankartıyla yürüyüşe başladı.  Yürüyüş boyunca  “Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet, gelsin cop; inadına isyan, inadına özgürlük", "Jin, jiyan, azadi", "Şiddete karşı suskun değil öfkeli, yalnız değil örgütlü" sloganları atıldı. Yürüyüş Adalar Porsuk Bulvarı Migros önüne kadar devam etti.

Yürüyüşün sonunda Eskişehir Demokratik Kadın Platformu adına Fatma Aslan basına bir açıklama yaptı.  Açıklamasında Türkiye’de her gün 3 kadının öldürüldüğünü söyleyen Aslan EDKP olarak kadın cinayetlerini durdurana kadar mücadele edeceklerini, kadınlara ve lgbtt bireylere yönelik baskı ve ayrımcılıkları engelleyen bir hukuk düzeni talep ettiklerini belirtti. Açıklamaya İzmir Bornova'da tecavüze uğrayan üniversiteli genç kadını hatırlatarak devam eden Aslan tecavüz olaylarının önlenmesi için gerekli her türlü tedbirin alınmasını talep ettiklerini söyledi. Aslan, "Dünya üzerinde, her alanda erkek şiddeti ve erkek egemenliği son bulana dek sesimizi her geçen gün daha da yükselteceğiz" diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.

İzmir

İzmir Kadın Platformu tacize, tecavüze ve şiddete son söylemiyle 25 Kasım’da bir eylem yaptı. Konak Kemeraltı girişinde saat 18.00’da toplanan kadınlar, vapurla Karşıyaka’ya geçerek basın açıklaması yaptı.

Kemeraltı’ndan vapur iskelesine kadar sloganlar eşliğinde yürüyen kadınlar vapura turnikelerden atlayarak bindi. Vapur iskelesinde yapılan konuşmada İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Aralık ayında ulaşıma zam yapacağı duyuruldu ve turnikelerden atlandıktan sonra “kadınlar ulaşım için ilk eylemi yaptı bu da belediyeye kapak olsun” dendi.

Karşıyaka Çarşı Caddesi’nde bir yürüyüş yapan kadınlar çarşı girişine geri dönerek basın açıklamasını okudular. Basın açıklamasını platform adına okuyan Didem Tosun, AKP iktidarı ile kadın düşmanlığının artığına dikkat çekti.

Tosun konuşmasında; kadına yönelik tecavüz vakalarında yargının tecavüzcüleri koruyucu “tahrik indirim”lerinde bulunarak tecavüzü ve tecavüzcüleri meşrulaştırdığını söyledi. Özellikle medyanın kadın düşmanlığını işleyen yayın politikalarını eleştiren Tosun, “erkek devlet bütün kurumlarıyla erkek katili kolluyor” dedi. Basın açıklamasında Buca Belediyesi’nde taşeron olarak çalışırken işten atılan Batıgül Tunç hatırlatılarak ataerkinin kapitalizmle işbirliği içinde hareket ederek bu gibi durumlarda ilk işten atılanlar kadınlar oluyor dendi. Kadınlar basın açıklamasının ardından dağılırken “kadınlar artık susmayacaklar” sloganları attı.