KESK’in “Korkmuyoruz, teslim olmuyoruz, susmuyoruz” sloganı ile düzenlediği mitingde binlerce kişi “KESK’li tutsaklar onurumuzdur” dedi. Sahte sendika yasasına, baskı ve tutuklamalara karşı demokratik kitle örgütleri ve partilerle birlikte tepki gösteren KESK’in eylemine, direnişteki işçiler damgasını vurdu
Bugün (26 Şubat) Kadıköy’de düzenlenen KESK mitinginde, binlerce emekçi sahte sendika yasasına ve son olarak 9 KESK’li kadının tutuklanması ile devam ettirilen emeğe, Kürt halkına ve kadınlara dönük baskıya karşı ses çıkardı.
KESK’li mahpus kadınların fotoğraflarının yer aldığı pankartı yürüyüş kortejinin en önüne, kürsüye taşıyan kamu emekçileri, kamu emekçisi kadınların parmaklıklar ardında ama yüreklerinin miting meydanında olduğunu ifade etti. Binlerce emekçi bu sözler üzerine alkışlarla onlara selam gönderdi.
KESK’ bağlı sendikaların kortejlerinde “AKP’ye teslim olmayacağız” vurgusu hakimdi. Kortejin büyük bir bölümünü oluşturan Eğitim Sen’li kamu emekçilerinin “Hepimiz tinerciyiz” pankartı ilgi çekti.
DİSK, Türk-İş ve TTB’nin de destek verdiği eyleme, Halkevleri' "faşizme karşı tek yol sokak" sloganı ile katıldı. Et balık kurumu önünden başlayan yürüyüşün ardından kurum temsilcleri söz aldı.
Kürsüde konuşma yapan DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu 30 yıldır süren neoliberal dönüşümle bugün Maltepe Belediyesi taşeron işçilerine, HEY Tekstil işçilerine, Samsun’da Adana’da direnen sağlık emekçileri, metal işçileri, enerji işçilerine saldırıldığını söyledi. Serdaroğlu, Ankara’dan yayılan kara bulutların hep birlikte yok edileceğini ifade etti.
TTB Merkez Konsey üyesi Hüseyin Demirdizen de kürsüde kısa bir konuşma yaparak HES’lere termik santrallere karşı direnenleri, sağlık hakkı mücadelesi içinde olan herkesi selamladı. Kitle Demirdizen’e “Sağlık haktır satılamaz” sloganıyla katıldı.
Sendikalı olmadık ama onlar yanımızda
Kürsüde ayrıca işten çıkarılan HEY Tekstil işçilerinden Melek Dönmez yaşadıkları süreci aktardı. 16 gün önce işyerine gittiklerinde “Siz artık burada çalışmıyorsunuz” denildiğini, hiçbir haklarını, üç aylık ücretlerini dahi alamadan işten çıkarıldıklarını anlatan Dönmez, sendikalı olsalardı işlerin böyle olmayacağını söyledi. Dönmez “Biz sendikalı olmadık ama onlar hala yanımızda, arkamızda duruyor” diye konuştu.
Dönmez ayrıca seslerini duyurmak için görüştükleri medyanın kendilerini “Denetimden geçmedi” diyerek oyaladıklarını da iletti. “Hükümet, medya sesimiz duymadı, biz de onları işçi kardeşlerimize şikayet ediyoruz” diyen Dönmez, taleplerini kürsüden duyurdu: “Ödenmeyen 3 aylık ücretimiz ödensin, tazminatlarımız yatırılsın.”
Maltepe Belediyesi taşeron işçileri adına konuşan işçi Ankara’da CHP Genel Merkezi önünde ve meclis önünde yapacakları eylemi duyurdu, mücadeleye destek beklediklerini söyledi.
KESK cezaları hak etmek için ne yaptı?
KESK Genel Başkanı Lami Özgen, konfederasyonlarına yönelik saldırıların her koşulda demokrasi ve özgürlük mücadelesini sürdürdükleri için yapıldığını söylediği kürsü konuşmasında, cezaları hak etmek için ne yaptık diye sordu. Özgen sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Hopa’da katledilen üyemiz Metin Lokumcuyu sahiplendik, Uludere Roboski de üzerine bomba yağdırılanların, Van depreminde yaşadıkları acılarla yüz üstü bırakılanların acılarına ortak olmaya çalıştık.
Sivas’ta yakılanların, Gazi Mahallesinde, ceza evlerinde katledilen devrimcilerin, dünyanın neresinde olursa olsun zulme uğrayanların acısını yüreğimizde, tenimizde hissettik. Terörle Mücadele Kanunu’nu, Özel Yetkili Mahkemeleri kendilerine kalkan yapanların adaletini sorguladık.
Musa Anter, Uğur Mumcu, Metin Göktepe, Hrant Dink gibi yüzlerce, binlerce faili belli cinayetlerin tetikçilerinin değil gerçek faillerinin cezalandırılması için adalet istedik. Tecavüze, tacize, şiddete maruz bırakılan kadınlara yaşamın her alanında uygulanan ayrımcılığa karşı sesimizi yükselttik. Kayıt dışı, taşeron, esnek ve güvencesiz çalıştırma biçimlerini yaygınlaştıranların emek sömürüsünü artıran yasa tasarılarına, KHK sultasına boyun eğmedik. Artık kimsenin ölmemesi için barışın dilinin konuşulmasını savunduk. Kazma vurulan her yerinde faili meçhul cinayetlere kurban verilenlerin cesetlerinin fışkırdığı bu topraklarda, gerçeklerin artık toprağın altına gömülmemesi için mücadele ettik.”
Özgen, KESK’in fiili ve meşru mücadelesinin tüm yöneticileri gözaltına alınsa, tutuklansa da süreceğini vurguladığı konuşmasında “Emekçiler olarak birbirimize daha fazla kenetlenecek, bu oyunu bozacağız” dedi.