İzmir’de Mustafa Rahmi Balaban İlköğretim Okulu öğrencileri ve velileri okullarının imam hatip okuluna dönüştürülmesini mücadele ederek engellediler.
İzmir’in Konak ilçesinde bulunan Mustafa Rahmi Balaban İlköğretim Okulu öğrencileri ve velileri 4+4+4 eğitim sistemiyle okulun ortaokul bölümünün imam hatip ortaokulu kurulmasına karşı mücadele etti. Okullarının önünde protesto yapan veliler yüzlerce imza topladı, bu imzaları okul velileri ve öğrencileriyle birlikte bir yürüyüş yaparak İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teslim ettiler.
İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mustafa Çakal ile görüştü. Velilerden ve öğrencilerden tepki gelmediği için okulun imam hatibe dönüştürüldüğünü iddia eden Çakal, Eğitim Komisyonu’nun gerekli incelemeyi yaptığını ve ‘Bir sorun yoktur’ yazısını gönderdiğini, açıkladı. Veliler, yeniden imza toplayarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teslim ettiler ve okul önünde protestolarına devam ettiler. Velilerin ve öğrencilerin mücadeleleri sonucunda okul imam hatibe dönüştürülmedi.
”Diğer okullar kurtarılmadıkça…”
Bu direniş sürecini Mustafa Rahmi Balaban İlköğretim Okulu velilerinden Serpil Bingöl ile konuştuk. Başarıyla sonuçlanan mücadelenin ardından her şeyin bitim bitmediğini sorduğumuz Bingöl tek kelimeyle “Hayır” dedi ve şunları söyledi: “Verdiğim mücadele sadece kendi okulumu kurtarmak için değildi. Diğer okulların da dönüştürülmemesi, 4+4+4’ün durdurulması... AKP, dindar nesil yetiştirmek, kendi istediği gibi bir toplum yaratmak için bu yasayı çıkardı. Mücadelemiz bu yasanın tamamen geri çekilmesi için. Diğer velilere örnek olacak bir kazanım elde ettik. Ben çevremdekilere inanınca başarılabileceğini anlatıyorum. İnandığınızda mücadele başarıyla sonuçlanıyor diyorum. Ama önemli olan kazanmak değil, diğer okullar kurtarılmadıkça bu bir kazanım değil. Birileri kötü bir şey yapmak isteyince diğerleri ona engel olabiliyor, bunu yaptırmayabiliyor. Ama herkesin sesini çıkarması gerekiyor. Sadece bizim okulumuz değil, hiçbir okul imam hatip olmasın.”
Bingöl kendi yaşadıklarının 4+4+4’le ilgili olduğunun altını çizerek “4+4+4 durdurulmadıkça yaşadığımız başarı tam olarak başarı sayılmayacak. Ama biz ses çıkarmazsak, kabullenip hiçbir şey yapmazsak, mücadele etmezsek, bu yasayı uygulayacaklar” dedi ve bir çağrıda bulundu: “İnsanlar sesini çıkarsın artık!”
“4+4+4 eğitim yasası çocuklarımızın geleceğini yok edecek. Hiçbir şey öğrenemeden okuldan mezun olacaklar. Beş yaşındaki çocuk daha tuvaletini yapmayı öğrenememişken okula gidecek, ne öğrenecek. Onların yeri anasınıfı, okul değil ki” diye konuşan Bingöl birçok insanın çocuğunu okula yazdırdığını ancak son günlerde geri almaya başladığını anlattı.
Kazanınca mücadele büyüyor
Bundan sonraki süreçte mücadele planlarını sorduğumuz Serpil Bingöl, okullarının fiziksel koşullarının düzeltilmesi için ve 4+4+4’e karşı imza toplamaya devam ettiklerini söyledi. Bingöl okulun dönüştürülmediğini öğrenen velilerin de 4+4+4 karşıtı mücadeleye destek vermeye başladığını belirtti.
Serpil Bingöl kazanımla sonuçlanan mücadelelerinin kendisini nasıl etkilediğini şu sözlerle anlattı: “Ben hayatım boyunca böyle bir mücadele içinde hiç yer almamıştım. Okulum için, eğitim hakkım için verdiğim mücadele benim için bir ilkti. Başında kendime söyledim ‘ya olacak ya olacak’ dedim. Bu okul benim mahallemdeki bir okuldu, senelerdir orada bulunan bir okuldu. Ona sahip çıkmak istedim. Kazanacağımıza inanıyordum ve bu inancımdan hiç vazgeçmedim. Bu süreçte yalnız değildim, Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi üyelerinin de desteğiyle okulumuzu kazandık.”