Hatay Halkevi, Suriye ve Antakya’da yürütülen savaş politikalarına karşı mahalle toplantılarına devam ediyor. Aşağıokçular köyünde 25 Ekim günü akşam saatlerinde “Savaş değil barış, kentimizde huzur istiyoruz!” başlığıyla örgütlenen toplantıya 300 kişi katıldı
Hatay Halkevi tarafından 25 Ekim salı günü AKP'nin savaş politikalarına karşı "Savaş değil barış, kentimizde huzur istiyoruz" başlıklı bir toplantı gerçekleştirildi. Aşağıokçular köy muhtarı Mehmet Alyanak ve Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz’ın da katıldığı toplantıda ilk sözü köy muhtarı aldı. Köy halkını selamlayarak söze başlayan Alyanak, Suriye’de yaşanan çatışmalardan ve bu çatışmaların kente yansımasından dolayı endişe duyduğunu söyledi.
"Alevi köylerinin silahsızlandırıldığı doğru değil"
“Suriye konusunda biz en başta barış istiyoruz” diyen Alyanak kentte bir süredir dolaşan bilgi kirliliğine dikkat çekti. “En son ‘Alevi köylerinde milletin silahlarını topluyorlar’ diye söylentiler çıktı. Bunlar yalan şeyler. Bu gibi şeylere itibar etmeyin. Bu söylentiler işimize yaramaz. Biz kentimizde, mahallemizde, köyümüzde huzur istiyoruz” diyerek sözü Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz’a bıraktı.
“17 aydır yaşanan gelişmelerden hepimiz rahatsızız” diyen Eryılmaz sözlerine şu şöyle devam etti: “Suriye’ye gittik, bu konuyla ilgili mecliste soru önergesi verdik. Bölgemiz, ülkemiz ve kentimiz ciddi bir kaosla karşı karşıya. Büyük bir çatışmanın eşiğindeyiz. Hükümetin Suriye politikası duvara toslamıştır. AKP’nin bu politikalarının cefasını biz çekiyoruz, halkımız çekiyor. Kilis’e gittim, İslahiye’ye gittim, oradaki halk da bu durumdan rahatsız. Ekonomik olarak bölgemiz etkilenmiş, Ortadoğu’ya açılan kapılarımız kapanmış oldu.”
Afganistan’dan, Pakistan’dan, Katar’dan, Suudi Arabistan’dan, Afrika ülkelerinden gelen insanların Antakya’da ne aradığını soran Eryılmaz, “Bunlar Antakya’dan Suriye’ye geçiş yapıyor. Türkiye’den bu insanlara ciddi destekler var. Bu insanlara destek vermek doğru bir şey değildir” dedi.
Alevi-Sünni çatışması yok
Eryılmaz, AKP’nin savaşa karşı barışı talep eden Antakya Halkını yalnızlaştırmak, sesini kısmak ve etkisizleştirmek için iftira attığını söyledi. Barış eylemlerine katılanları Esatçılıkla, Baasçılıkla suçlamanın art niyetli olduğunu ifade eden Eryılmaz, “Suriye’de yaşanan Alevi-Sünni çatışması değildir. Orada emperyalist bir müdahale vardır. Suriye’de var olan rejimin kaderini Suriyeli halk belirleyecektir” dedi. Eryılmaz konuşmasına AKP’nin Suriye politikasının iflas ettiğini, bu politikalardan derhal vazgeçmesi gerektiğini söyleyerek bitirdi.
Barış, hakkımız
Eryılmaz’dan sonra söz alan Hatay Halkevi Başkanı Eylem Mansuroğlu AKP’nin Suriye politikalarının boşa çıkartılması gerektiğini söyledi. Suriye ve Antakya’da yürütülen savaş politikalarının karşısında herkesin barış hakkı mücadelesi altında birleşmesi gerektiğini ifade eden Mansuroğlu; “Kentimizin Valisi bizi her gün sağduyuya çağırıyor. Kabulümüzdür. Sağduyulu olalım ama sağduyulu olmamız için kentimizde eli kanlı katillerin dolaşmaması lazım. Sağduyulu olmamız için Suriye’de savaşıp dinlenmek için gelen el Kaidecilerin kentimizden kovulması lazım. Hastanelerimizin Suriye’de savaşanlar tarafından dolup taşmaması lazım” dedi. “Tarih boyunca haklarımızı direnerek aldıysak Barış hakkımızı da direnerek alacağız” diyen Mansuroğlu Halkevlerinin izlediği barış hakkı mücadelesinden bahsetti.
Barış talebinin farklı etnik ve kimliklere sahip olan insanlar tarafından istendiğini ancak bu isteklerin bir türlü bir araya gelmediğini, gelemediğini söyleyen Mansuroğlu, bu birlikteliği yaptıkları mahalle toplantılarıyla, imza kampanyalarıyla, futbol turnuvalarıyla, barışın sesini duyuracak bültenlerle sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Mansuroğlu sözlerini herkesi mücadeleyi büyütmeye çağırarak bitirdi.