Filistin İçin İsrail’e Karşı Boykot Girişimi’nin çağrısıyla bugün (22 Kasım) bir araya gelen sosyalist hareket ve emek örgütleri İsrail’in saldırılarının durdurulması ve Türkiye- İsrail ilişkilerinin kesilmesi için İsrail Konsolosluğu önüne yürüdü
2009 yılından beri Filistin davasıyla dayanışma için Türkiye-İsrail ikili ilişkilerinin kesilmesi talebiyle çok sayıda eylem, kampanya ve etkinliğe imza atan Filistin İçin İsrail’e Karşı Boykot Girişimi, Gazze’de süren İsrail saldırıları karşısında bir araya gelerek İsrail konsolosluğu önüne yürüdü.
Levent metro çıkışında başlayan eylem yol kesilerek İsrail Konsolosluğu önüne yapılan yürüyüşle devam etti. Yürüyüş esnasında İsrail saldırılarını ve AKP’nin işbirlikçi politikalarını kınayan, Filistin direnişini selamlayan sloganlar atıldı.
Yükselen direniş Filistin halkının kurtuluşu olacak
Konsolosluk önünde İsrail’e Karşı Boykot Girişimi adına basın açıklaması okundu. Yapılan açıklamada 8 gündür İsrail’in saldırısı sonucu Gazze’de 150’yi aşkın kişinin can verdiğini, 1100’den fazla yaralı olduğu söylendi. Gazze halkının yaşadığı tüm ölüm ve yıkımlara rağmen haklarını alana kadar mücadele ve direniş ruhundan vazgeçmediğini ve bundan sonra da bedel ödemeye hazır oldukları dile getirildi. Bütün bunlara rağmen İsrail’in ise, hiçbir insanlık suçu yüzünden cezalandırılmayacağını bildiği için büyük bir küstahlıkla 80 küsur çocuğu güvenlik gerekçesiyle öldürdüğünü iddia edildiği söylendi.
Açıklamaya: “Ancak Gazze bugün, dünkünden daha güçlü. Gazze direnişi gün geçtikçe, işgalci, ırkçı, Siyonist apartheid devletinin karşısında daha güçlü bir iradeyle ayakta duruyor. Ve bu güçle Füze Savunma Kubbesi’ni delip işgalcinin kalbine korku salıyor. Gazze direniş örgütlerinin tamamı, tek bir çatı altında ve ortak bir irade ile direniş çizgisini korudu, bütün kayıplara rağmen işgalciye karşı mücadelesini sürdürdü. Bu kez Gazze sadece mağdur değil, aynı zamanda mağrur başıyla dünya halklarına örnek oldu. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Politbüro Üyesi Leyla Halid’in tabiriyle ‘Gazze kendisini, eskisi gibi acılarla değil onurla ve güçlü bir direnişle ortaya koydu.’” Sözleriyle devam edildi.
Kurtuluş işbirlikçi bir ateşkeste değil Filistin halkının direnişinde
Esas olarak Mısır’ın arabuluculuğuyla ortaya çıkan ve Türkiye’de bir zafer, üstelik de Türkiye’nin katkılarıyla oluşmuş bir zafer olarak kutlanan “Ateşkes”in Filistin halkının taleplerini karşılamaktan uzak, tam aksine İsrail’i düştüğü güç durumdan kurtarmayı hedefleyen bir anlaşma olduğu söylenen açıklamada; FHKC’den Adil Samara’nın ifadesiyle bu ateşkesle Gazze kuşatmasının barışçı-ateşkesçiler için kaldırılacağı ama direniş yolunda olanlar için kuşatmaların devam edeceği ifade edildi. Açıklama, Ateşkesten sonra Gazze’de akan kan biraz olsun durduysa bunun sadece direnişin sayesinde olduğu ve İsrail’in bu koşullarda bir “ateşkes”i bile kabul etmesi ve Gazze’ye olan saldırıyı durdurması, Gazze’deki Filistin halkının güçlü bir direniş sergilemesi ile gerçekleşmiş olduğu sözleriyle devam etti.
Filistin için İsrail’e Karşı Boykot Girişimi tarafından düzenlenen eylem, “Bizler Filistin halkının yanında olduğumuzu vurguluyor, Filistin halkının kabul etmeyeceği tüm koşulları reddediyoruz. Filistin halkının kovulduğu, sürüldüğü, ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü kendi toprakları üzerinde özgür, eşit bir halk olarak yaşama hakkını savunan bizler; Filistin Halk Kurtuluş Cephesi başta olmak üzere bütün direniş güçlerinin onurlu mücadelesini selamlıyor, bu mücadeleye sunabileceğimiz tüm desteği sürdüreceğimizi bir kere daha ifade ediyoruz. Filistin halkını teslimiyete zorlayıp İsrail ile ilişkileri koruyan AKP ve Mısır hükümetlerinin bu ülke ile sürdürdüğü tüm askeri, ekonomik, diplomatik ve kültürel ilişkilerin kesilmesi için başladığımız mücadeleyi devam ettireceğimize söz veriyoruz.” denilerek ile sona erdi.
Açıklamanın tam metni için tıklayınız.
Halkevleri Basın Merkezi