AKP iktidarı eğitime dönük gerici saldırılarını tüm hızıyla sürdürüyor. 4+4+4 yasasının yarattığı yıkım sürerken, şimdi yeni bir adımla kılık kıyafet düzenlemesi yapılarak iktidarın hayal ettiği toplumsal yapıya doğru bir adım daha atılıyor. AKP’nin hayalinde ise demokrasi, özgürlük gibi kavramlar yoktur. O nedenle bu yeni düzenleme “kılık kıyafet özgürlüğü” olarak asla adlandırılamaz. Eski kılık kıyafet yönetmeliğinin kötülüğü bu düzenlemeyi meşrulaştıramaz. Çünkü bu düzenleme tektipleştirmenin ta kendisidir.

 “Öğrenciler, okul, sınıf ve şubelerde tek tip kıyafet giymeye zorlanamaz” denilmektedir. Ancak sonraki maddelerde görülmektedir ki bu aslında türbanı yaygınlaştırmanın bir adımıdır. “Kız öğrenciler, imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur'an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilir.” maddesi öğrencilerin başka bir kıyafet biçimine zorlandığı yeni bir dönemin başladığını bizlere gösteriyor. Okullarda türban serbestliği demek imam hatip olmayan okullarda da türbanın sürekli hale gelmesi, yaygınlaştırılması, bütün okulların imam hatipleştirilmesi demektir.

Bakan Fatma Şahin dünyada bunun örneğinin kalmadığını, düzenlemenin olumsuz bir yansımasını görmediklerini, mağdur ailelere yardım edebileceklerini, ama sektörün mağdur olmaması için çalışacaklarını söyledi. Devlet muhtaçlara yardım derneği, özel sektörün karını düşünen bir kurum değildir. Ama AKP zihniyetine göre devletin görevi AKP’nin ve sermayenin çıkarlarını kollamaktır.

Yine düzenlemede “İnsan sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve mevsim şartlarına uygun olmayan kıyafetler giyemez”, “Yırtık veya delikli kıyafetler ile şeffaf kıyafetler giyemez”, “Vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyemez” maddeleri göstermektedir ki bu düzenleme yeni bir baskı döneminin başlaması demektir. AKP bütün öğretim sisteminde kendi uygun gördüğü kılık kıyafet biçimini dayatmaktadır. Bu dayatma zaten fiili biçimlerde sürerken, şimdi yasal güvenceye alınmıştır. Öğrencilerimize dar elbise giyemez, kısa etek giyemez, kolsuz tişört giyemez demek nasıl bir kafa yapısının, nasıl bir gerici zihniyetin ürünüdür. Önümüzdeki günlerde öğrencilerimizin kılık kıyafetinden, etek boyundan dolayı gördüğü her türlü baskının sorumlusu AKP’dir. Bu aynı zamanda AKP’nin kadın düşmanlığını bir kez daha ortaya koymuştur.

Kılık kıyafet düzenlemesi birçok özgürlükçü geçinene hoş geliyor. Ne yani tek tip elbiseyi mi savunuyorsunuz diyebiliyorlar. İşte bizler de tam da bu yüzden bu düzenlemeye karşıyız. Bu adım öğrencilerimizi, toplumu tektipleştirmenin adımlarından bir tanesidir. Okulları imam hatipleştirmeleştirmenin, türban zorlamasının adımıdır. Sonrası gelecektir. Sıralarda erkek ve kız öğrencilerin yan yana oturtulmaması, sınıfların ayrılması, karma eğitimden tek tip eğitime doğru geçilmesi gibi uygulamalar iktidarın programında mevcuttur. Kindar nesil politikası adım adım sürdürülüyor.

AKP iktidarı artık açıktan dini siyasete alet etmekten kaçınmıyor. Her türlü politikada bataklığa saplandıkça sarıldığı şey din istismarı oluyor. Çamlıca’ya Cami, Taksim’e cami tartışmaları, başbakanın dizilere saldırması, kılık kıyafet düzenlemesi bu siyasetin uygulamalarıdır.

Bizler; yönetmeliği, bu zihniyeti kabul etmiyoruz. Okullarımız AKP tipi insan yetiştirme kurumları olmayacak. Eğitim hakkımızı elimizden almak, bizi paralı eğitime mahkum etmek, kılık kıyafetimizi kendi istediğiniz biçime sokmak istiyorsunuz. Buna izin vermeyeceğiz.

Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi olarak tüm öğretmenleri, öğrencileri, ülkemizi AKP karanlığına teslim etmek istemeyen tüm yurttaşları konuya duyarlı olmaya çağırıyoruz.

Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi