Çanakkale’de 4 Ekim 2012’de Meclis’ten geçen savaş tezkeresini protesto eden 49 savaş karşıtı hakkındaki davanın ilk duruşması dün (26 Mart) görüldü. Çanakkale muhalefetiduruşma bitimine kadar Adliye önünde bir dayanışma eylemi düzenledi. Dava 5 Haziran’a ertelendi

Çanakkale’de 4 Ekim 2012’de Meclis’ten geçen savaş tezkeresini protesto eden 49 savaş karşıtı yargılanıyor. Suriye ile bir savaşa kapı aralayan tezkerenin geçtiği gün Türkiye’de 20’ye yakın merkezde savaş karşıtı eylemler yapılmış, Çanakkale’deki eylemde ise polis vahşice saldırarak çok sayıda kişiyi yaralamıştı. Bu eylemin ardından 49 savaş karşıtı hakkında dava açıldı.

Davanın ilk duruşması Çanakkale Adliyesi’de 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün (26 Mart) görülüyor. Davada KESK, Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri, HDK, BDP, ESP, YDG, EMEP, TKP, Sol ve Gelecek Partisi üyeleri ile Kızılbayrak okurlarının da bulunduğu toplam 49 savaş karşıtı 2911 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefetten yargılanıyor.

Adliye önünde büyük dayanışma

Savaş karşıtlarına destek için Çanakkale Adliyesi önünde de çok sayıda kurum temsilcisi ve savaş karşıtı toplandı. Adliye önünde süren dayanışma eyleminde üyeleri yargılanan kurumlar dışında DİSK, TMMOB, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği yöneticileri, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP’li Erenköy Belediye Başkanı Alaattin Özkurnaz ve Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan bulunuyor. Ayrıca adliye önünde yapılan dayanışma eylemine Halkevleri Genel Sekreteri Nuri Günay ve TKP Genel Başkanı Erkan Baş’ta katıldı.

Adliye önünde kurumlar adına bir açıklama yapan Akgün Atacan, 4 Ekim’de AKP Suriye ile gerilimi bahane ederek savaş tezkeresini meclisten geçirirken Türkiye’nin dört bir yanında emperyalizme ve savaşa karşı halkların kardeşliğini savunanların “Savaşa hayır” dediğini hatırlattı. Atacan Çanakkale’de de o gün “Savaşa hayır” diyenlerin sokaklarda olduğunu ancak polisin gazlı, joplu, tazyikli sulu saldırısına uğradıklarını söyledi.

“Barış için nöbetteyiz”

Polis saldırısında bir kişinin kolunun kırıldığını, bir kişinin kulak zarının patladığını ve bir kişinin de kalp krizi geçirdiği söyleyen Atacan, bunun üzerine bir de dava açıldığını belirtti. Atacan “Bizler savaşa, emperyalizme karşı olanlar, halkların kardeşliğini savunanlar yargılanamaz diyoruz. Ve bugün bu dava bitene kadar barış için nöbetteyiz” dedi.

Atacan’ın ardından KESK dönem sözcüsü Talat Koç da bir açıklama yaparak, savaş politikalarını ve savaş karşıtları üzerindeki baskıları kınadı.

Açıklamaların ardından “Savaşa hayır” dediği için yargılanan Çanakkaleliler duruşma salonuna geçti. Barış için Adliye önünde nöbet tutanlar da “AKP elini Suriye’den çek,” “Suriye halkı yanlız değildir,” “Katil ABD işbirlikçi AKP” sloganlarıyla ve halaylarla bekleyişlerini sürdürdü. İfadelerini veren 49 kişinin davası 5 Haziran’a ertelendi. Duruşmanın ardından Halkveleri Genel Sekreteri Nuri Günay ve TKP Genel Başkanı birer konuşma yaptı.

“Çanakkale’nin onurlu insanları! Halkevleri adına hepinize merhaba” diyerek sözlerine başlayan Halkevleri Genel Sekreteri Nuri Günay şunları söyledi:

“Onurlu insanları diyorum çünkü yaşadığımız çağda bu herkeste bulunmayan bir özellik, onur.  Yani insanlık değerlerine sahip çıkmak, yani savaşa karşı olmak Özellikle ülkemizi yöneten iktidarda bulunmayan özelliklerden  bir tanesi.  Daha bundan bir hafta on gün önce Çanakkale’den nutuklar atan başbakan bu ülkenin bütün kapılarını emperyalizme ve onun işbirlikçilerine açmaktan hiçbir zaman çekinmedi.  Bu yüzden onurlu insanların  mücadelesi elbette önemli bir mücadeledir. İstikrarla sürdürülmesi gereken bir mücadeledir. Çanakkale’de de arkadaşlarımız bunu yapmıştır ve bunu yapmaya devam etmektedir.  Aynı gün Çanakkaleli arkadaşlarım polis tarafından joplandığı, gazlandığı, kollarının kırıldığı gün Ankara’da bizler de meclise yürümek istedik. ‘Bu onursuzluğa derhal son verin bu savaşa ülkemizi ülkemiz halklarına ortak etmeyin. Komşu ülkede kardeş kavgası çıkartmaya çalışmaktan vazgeçin’ demek için ancak Çanakkaleli arkadaşların başına gelen bizim de başımıza geldi. Biz de gazlandık biz de joplandık ve biz de yargılanacağız. Bizler savaşa emperyalizme ve onun işbirlikçisi AKP’ye karşı mücadele etmeye devam edecez. Elbette sayımızın azlığına düşmanın çokluğuna bakmadan ve elbette başta ülkemizde ve bütün Ortadoğu’da barışın kardeşliğin eşitliğin egemen olduğu bir yaşamı kurana kadar mücadelemiz sürecek.”

Türkiye Komünist Partisi Genel Başkanı Erkan Baş’da dayanışma eylemine gelenleri selamlayarak sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye’nin dört bir yanında bugün AKP ile simgelenen gerici sömürücü düzene karşı kavga eden, bu kavgayı Türkiye’nin dört bir yanında büyümeye, örgütlemeye, güçlendirmeye çalışan ve bunun sonucunda iktidar tarafından coplanan, gazlanan, cezaevlerine atılan, yargılanan tüm devrimcilerin dayanışma duyguları olarak iletmek istiyoruz. Kabul ederseniz onlar adına buradayız. Bugünkü iktidar sahipleri bu ikiyüzlü sahtekar politikacılar hepimizin bildiği gibi bulundukları zamana göre konuşurlar, yemlendikleri kaynaklara göre konuşurlar, emir aldıkları yerlere göre konuşurlar. Ve Türkiye devrimcileri Türkiye halkları buna boyun eğmediği zaman da en ağır biçimde halka dönük baskıcı politikaları uyguluyorlar, saldırıyorlar, mahkemelere düşürmeye çalışıyorlar. Ama biz bugün bir şeyi gösterdiğimize inanıyoruz. Bizi suçluyorlar . Savaş istememenin suç olduğunu söylüyorlar. Barıştan yana olmanın suç olduğunu söylüyorlar. Bunun için yargılıyorlar. ‘Savaş istemek bu ülkeyi savaşa sürüklemek insanlık suçudur ve bunun hesabını vereceksiniz’ demek için buradayız. Sevgili arkadaşlar ben buraya katılan destek veren tüm arkadaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu eylemi bugün yargılama konusu haline getirilen eylemi örgütleyen eylemi gerçekleştiren ve bugün mahkeme salonunda yaptıkları eylemi savunmaktan bi adım geri düşmeyen tüm kardeşlerimi de en içten duygularla selamlıyorum.”

Yapılan konuşmaların ardından eylem sona erdi.

Halkevleri Basın Merkezi