Halkevci Kadınlar İnançer'in ve TRT'nin peşini bırakmıyor

Ct, 27/07/2013 - 12:39
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

İstanbul

Ömer Tuğrul İnançer’in TRT’de yayınlanan bir Ramazan programında hamile kadınlarla ilgili söylediği sözler üzerine Halkevci Kadınlar İstanbul’da TRT binası önüne gitti. Meydanları, sokakları terk etmeyeceklerini söyleyen kadınlar Ömer Tuğrul İnançer’in özür dilemesi ve TRT’nin program sunucusunun işine son vermesi gerektiğini söyledi

Ömer Tuğrul İnançer’in TRT ekranlarında yayınlanan bir Ramazan programında hamile kadınlarla ilgili sarf ettiği sözlere tepkiler büyüyerek devam ediyor. İnançer’in özellikle sosyal medya üzerinden oldukça yoğun tepki alan sözleri şunlardı: “Hamileliği davul çalarak ilan etmek bizim terbiyemize aykırıdır. Böyle karınla sokakta gezilmez. Her şeyden önce estetik değildir. 7-8 aydan sonra anne adayı biraz hava almak için beyinin otomobiline biner, biraz dolaşır. Sonra akşam üstü çıkarlar. Şimdi ise maşallah, kanatlısı kanatsızı televizyonlarda uçuşuyor. Ayıptır ayıp. Bunun adı realizm değildir. Bunun adı terbiyesizliktir.”

İnançer’in sözleri üzerine Halkevci Kadınlar da bugün İstanbul Tepebaşı’nda bulunan TRT binası önünde bir eylem gerçekleştirdi. Eyleme Atakent-İkitelli Kadın Dayanışması da destek verdi. Saat 13.00’da TRT önünde biraraya gelen kadınlar, sokakları, meydanları terk etmeyeceklerini ve kadın düşmanlarının peşini bırakmayacaklarını söylerken Ömer Tuğrul İnançer’in özür dilemesi gerektiğini ifade ettiler. Kadınlar, eylemde TRT’nin de sorumluluğuna dikkat çekerek sunucunun görevine son verilmesi gerektiğin belirttiler. İnançer’in sözlerinin aksine sokağa çıkan hamile bir kadın da eyleme katıldı.

Kadınlar AKP’nin, medyanın, kadın düşmanlarının hedefi

Halkevci Kadınlar Hande Yanar basın açıklamasını okudu. Yanar, “Kadınlar AKP iktidarının, medyanın, kadın düşmanlarının hedefi olmaktan çıkmıyor. Artık biliyoruz; AKP iktidarı gerici muhafazakâr düzenini kalıcı ve yaygın hale getirirken kadın düşmanlığını ana eksen haline getiriyor; iktidarı, her gün bir cinayete kurban giden kadınların kanına yaslanıyor” dedi.

TRT de sorumlu

İnançer’in de iktidarın kanalı üzerinden kadın düşmanlığına katkı sunduğunu ifade eden Yanar, “Dün özellikle sosyal medya üzerinden açığa çıkan tepkiler karşısında TRT, İnançer’in sözlerinden sorumlu olmadığını açıklamak zorunda kaldıysa da gördük ki İnançer programda oturduğu yerden ahkam keserken TRT sunucusu da kah “Allah razı olsun” diyerek kah gevrek gevrek gülerek desteğini esirgememiştir” dedi.

İnançer ilk değil

İnançer’in sözlerini hatırlatan Yanar açıklamaya şu şekilde devam etti: “Evet bu sözler avukatlık mesleğini icra eden ve düşünür olduğunu iddia eden bir kadın düşmanının sözleridir. Peki ilk midir? Hayır! 11 yıllık AKP iktidarı döneminde yüksek siyaset temsilcisinden bürokratına, yazarına kadar yüzlercesine tanık olduğumuz kadın düşmanı söylemlerden sadece birisidir. Kürtajı cinayet olarak niteleyen, 3 çocuk doğurulmasını salık veren bizzat bu ülkenin Başbakanı’dır. Fıtrat gereği diyerek, “Anne ne kadar cesursa çocuk da o kadar cesur olur” diyerek normal doğumu kutsayıp kadınların sağlığını hiçe sayan bizzat bu ülkenin Sağlık Bakanı’dır. Tecavüzcüleri aklamak için kadında rıza arayan bizzat bu ülkenin yargısıdır. Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer diyeninden, Kürtlerden çok eş alacaksın böylece savaş kalmaz diyenine kadar nice kadın düşmanlarına bu ülkenin kadınları cevabı sokakta vermiştir.”

İnançer özür dilemeli, TRT sunucunun işine son vermeli

Gezi direnişinde barikatın önüne geçerek iktidarın temellerini sarstıkları gibi medyadan yükselen bu düşmanlığın da sokakları, meydanları terk etmeyen kadınların çığlığında boğulacağı belirtildi. Yanar son olarak Halkevci Kadınlar yaşanan bu olayla ilgili taleplerini şu sözlerle ifade etti: “İnançer haddini bilmeli, ekrana bir kez daha çıkmadan önce bin kez düşünmeli, söylediği sözlerden ötürü özür dilemeli, kadınların isyanını ciddi bir mesele olarak önüne koymalıdır. TRT de İnançer’in açıklamalarını sahiplenmediğini iddia ediyorsa, bir an önce İnançer’in hık deyicisi sunucusunun işine son vermelidir.”

İzmir

İzmir Kadın Platformu, TRT’de katıldığı programda yaptığı açıklamalar nedeniyle Ömer Tuğrul İnançer’i ve TRT’yi protesto etmek için TRT binası önüne yürüyüş yaptı

Ömer Tuğrul İnançer’in TRT’de yayınlanan bir programda yaptığı kadın düşmanı açıklamalar nedeniyle protesto etmek için saat: 18.00’da Alsancak Sevinç Pastanesi önünde buluşan kadınlar, TRT binası önüne yürüyüş yaptı. Yürüyüşte mizansen olarak karınlarına balon koyan kadınlar, ‘TRT kadınlardan özür dile’ dedi.

Çevredeki insanlardan da büyük destek alan yürüyüş boyunca “Ay ay ıkınıyorum, Tayyip senden sıkılıyorum”, “Gezine gezine doğuruyoruz”, “Doğururum doğurmam, sokaktayım sana sormam”, “TRT şaşırma sabrımızı taşırma” sloganları atıldı.

TRT binası önünde basın açıklamasını İzmir Kadın Platformu adına Didem Tosun yaptı. AKP’nin 10 yıllık iktidarı boyunca artan kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete dikkat çeken Tosun, Medya ölen kadınların haberlerini nakavt başlığıyla vermekten çekinmediğini, emniyetin kadına yönelik şiddetten korunma yöntemi olarak dış kapıdan kaçma önerisi getirdiğini belirtti. İktidarın kanalı TRT’nin, kadına ve hamileliğe yönelik gerici, akıl dışı sözleriyle Ömer Tuğrul İnançer’i konuk olarak programa çıkararak kadın düşmanlığına katkı koyduğunu ifade eden Tosun, “TRT, İnançer’in açıklamalarını sahiplenmiyorsa bir an önce İnançer’in her sözünü onaylayan programın sunucusunun işine son vermelidir” dedi ve TRT’nin kadınlardan özür dilemesini talep etti. İktidarın kadın düşmanı politikalarına karşı kadınlar olarak sokakta olmaya ve mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti.

Basın açıklaması sonrası İnançer’in “Şimdi maşallah kanatlısı kanatsızı televizyonlarda uçuşuyor, ayıptır ayıp” sözlerine karşılık kadınlar mizansen olarak kadın pedlerini ve hazırladıkları dövizleri TRT binasının kapısına yapıştırdılar. Eylem sonunda bir kadın, TRT binasının güvenlik görevlilerine ‘biz bunları hazırlamak için çok emek harcadık, şimdi bir şeyleri anlayın diye buraya bırakıyoruz’ dedi.

Eylem kadınların çektikleri halaylarla sona erdi.