Ankara Ortak Sol Aday Meclisi: 'Kaderimizi biz, kendimiz belirleyebiliriz'

Per, 23/01/2014 - 13:12
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Halkevleri, ÖDP, TKP ve EHP’nin çağrısıyla kurulan Ankara Sol Aday Ortak Meclisi büyük bir buluşma gerçekleştirdi. Yüzlerce kişinin katıldığı, coşkunun üst düzeyde olduğu etkinlikte faşist belediye başkan adaylarına ve rant politikalarına meydan okundu, solun bağımsız çizgisinin önemi işaret edildi

Faşist belediye başkan adaylarının ve rant politikalarının Ankara halkına dayatıldığı bir dönemde solun bağımsız ortak adayı ve mücadele çizgisi için harekete geçen Ankara Ortak Sol Aday Meclisi’nin geniş katılımlı etkinliği gerçekleşti.

Toplantıda Halkevleri, ÖDP, TKP ve EHP üyelerinin yanı sıra emek ve meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve gençlik örgütlerinin üyeleri ile Güvenpark, 100. Yıl, Seyranbağları, Seğmenler, Anıtpark ve Çayyolu Türkkonut forumlarından katılımcılar da yer aldı.

Yüzlerce kişinin salonu tıklım tıklım doldurduğu, çok sayıda kişinin salonun dışında kaldığı etkinlikte büyük coşku vardı. “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Yaşadın devrimci dayanışma”, “Tek yol sokak tek yol devrim” gibi onlarca slogan hep bir ağızdan atıldı.

Etkinlik sinevizyon gösterimi ile başladı. Sinevizyon gösterimi sonrası devrim ve demokrasi mücadelesinde yitirilenler, AKP faşizmine karşı mücadele ederken katledilenler için yapılan saygı duruşu ile devam etti.

Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy

Etkinlikte ilk sözü Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy aldı. Salonda toplananların ezilenlerle ezenler, halkla muktedirler arasındaki kavgada eşitlik, özgürlük, kardeşlik, bağımsızlık ve barış mücadelesinin tarafı olduğunu söyledi.

 “Onlar AKP’siyle, Cemaatiyle, sermayesiyle, yedekte bekletilen sağ kadroları ile halkın karşısında hep beraber durdular. Beraber yürüdüler bu yollarda, beraber yürüttüler, beraber sömürdüler, beraber öldürdüler. 11 yıldır halkın emeğini, ortak zenginliklerini, geleceğini beraberce yağmaladılar” diyen Ersoy, egemenler arası çatışmanın tarafları ve iç dinamikleri değerlendirildiğinde it dalaşından halkın yararına bir sonuç çıkamayacağını ifade etti.

Ersoy, “Haziran İsyanı’nda kentine, doğasına, haklarına sahip çıkan, özgürlük, saygı ve adalet talebiyle sokaklara dökülen milyonların bu it dalaşının taraflarından soracağı hesabı var. Biz eşitlik, özgürlük ve adalet istiyoruz! Ve biliyoruz ki bu kavgaya halkın çıkarları doğrultusunda müdahale ancak bağımsız, sol güçlerin sokaktan yükseltecekleri mücadele ile mümkündür” dedi.

Halkevleri’nin 20 yıldır Melih Gökçek’in yağma ve talan politikalarına, kadın düşmanlığına, Alevi düşmanlığına, Kürt düşmanlığına karşı sokakta verdiği mücadeleden örnekler veren Ersoy, Ankara halkının faşistler arasında tercih yapmak zorunda bırakılmasına, kendisini sol olarak tanımlayan CHP’nin ilkesiz ve ahlaksızlığına tepki gösterdi. Ersoy, Maraş, Çorum, Piyangotepe, Bahçelievler katliamlarını, Keçiören’de faşistlerce katledilen Erdal Yıldırım’ı, Kızılay’da polisin katlettiği Ethem Sarısülük’ü unutturmayacaklarını söyledi.

Ortak sol adayın yıllardır AKP’ye karşı sürdürülen halkın hakları mücadelesinin bir parçası olduğunun altını çizen Halkevleri Genel Başkanı konuşmasını şöyle noktaladı:

“Halka karşı yarım kalmış saldırıları yürütmek üzere istihkam edilmeye çalışılan egemenler cephesinin de karşısında olacağız. Dayanacağımız tek yer, Haziran İsyanı’yla ortaya çıkan halkın gücüdür!

İsyanımız neoliberal – gerici – ırkçı- cinsiyetçi politikalaradır!

İsyanımız, Ankara isyanını görmezden gelenleredir!

Biz biliyoruz ki sokakta isyan arttıkça, halklar hakları için sokakları, meydanları doldurdukça, onların korkuları ve çelişkileri, bizim umudumuz artıyor.

Sokakta umudu birlikte büyütmek dileğiyle hepimize kolay gelsin!

Yolumuz açık olsun, yolunuz açık olsun!”

EHP Genel Başkanı Sibel Uzun

Ersoy’un ardından kürsüye EHP Genel Başkanı Sibel Uzun çıktı. Devrimci hareketin uzun tarihsel mirasına dayanarak halka gittiklerini söyleyen Uzun, sosyalistlerin kapitalizmin yağma, talan politikalarını, emek düşmanlığını, halk düşmanlığını, yani ciğerini en iyi kendilerinin bildiğini söyledi.

Kapitalist düzeni yıkmak için verilen mücadelenin ortaklaşmasının önemine işaret eden EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, Ankara’da yürütülecek ortak sol aday mücadelesindeki birlikteliğin önemini vurguladı.

Uzun Kaya Güvenç’e başarılar dileyerek konuşmasını noktaladı.

ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş

ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş da konuşmasına 21 Ocak’ın ÖDP’nin kuruluş tarihi olduğunu belirterek “Reşit olduk, iyi ki varsınız, sizlerle kutlamaktan onur duyuyoruz” diyerek başladı. “Kaderimizi kendimiz belirleyebiliriz” sloganının altını çizen Taş, mücadelelerinin bir yandan geçmişe ve mirasa dayandığını, diğer yandan bugünlere kaldığını belirtti.

AKP-Cemaat arasındaki çatışmanın halk için yararlı bir sonuç doğurmayacağını, her iki taraf arasında seçim yapmanın halka dayatılmasını kabul etmeyeceklerini belirten Taş, “Biz iki ucu pis değneği tutmayı reddediyoruz. Devrimci yolda yürümeye devam ediyoruz” dedi.

Susurluk Olayı sonrası egemenler arasındaki çatlakların derinleştiğini, devrimcilerin sürece aydınlık için karanlık eylemleri ve sokak eylemlilikleriyle müdahale ettiğini hatırlatan Alper Taş, o dönemde başarılı olamadıklarını ancak bu dönemin eşitlikçi, özgürlükçü bir seçeneği inşa etmek için önemli olduğunu kaydetti.

Haziran İsyanı’nın Türkiye siyasetinde tarihsel bir dönem olduğunu dile getiren ÖDP Eş Genel Başkanı, “Gezi ben yerine biz diyenlerin direnişidir. O yüzden orada ‘Söz, yetki, karar, iktidar halka’ denmiştir. Gezi ekolojik mücadeledir. 19. yüzyılda devrimci mücadele insanlığı koruma mücadelesiyken, günümüzde hem insanlığı hem de doğayı koruma mücadelesidir” dedi.

Halka hiçbir zaman küsmediklerini, fakat başa gelenlere “Vatan sağolsun” diyen anlayışın başına gelmeyenin kalmadığını söyleyen Taş, “Biz ‘Artık yeter’ diyoruz. ‘Memleket sol olsun’ istiyoruz” dedi.

TKP Merkez Komite üyesi Erkan Baş

Daha sonra kürsüye çıkan TKP Merkez Komite üyesi Erkan Baş ise Ankaralı devrimcilere ve direnişçilere selam vererek konuşmasına başladı. Ankara Ortak Sol Aday mücadelesindeki birlikteliğin tesadüf olmadığını belirten Baş, liberal sol yapılardan söz ederek “Bu ittifakın parçası olan iradenin ortak özelliği 12 yıllık AKP iktidarı boyunca ‘Ama AKP iyi işler de yapıyor’ demeyenlerin birlikteliğidir. 12 yıldır AKP’den hiçbir şey dilenmeyenlerin, AKP ile müzakere değil mücadele edenlerin birliğidir” dedi.

Halkın Haziran İsyanı ile neler yapabileceğini gösterdiğini söyleyen Erkan Baş, düzenin ellerinden gittiğini düşünenlerin halkın kan dökerek yürüttüğü mücadelenin küçük hesaplara alet edildiğini, düzen içi konumları kullanmaya çabaladığını ifade etti. Baş, Haziran İsyanı’ndaki çabanın eksiklerinin kapatılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Ankara’nın son yıllarda devrimci-sosyalist hareketin umutlarını yeşerttiğini dile getiren Baş, Tekel direnişini, ODTÜ direnişini hatırlattı, “Bu birlikteliğin Ankara’da yaşanmış olması bir tesadüf değil” dedi.

Sol yapıların kendi adaylarını çıkarmaması halinde “En iyi MHP’li kim” yarışının yapılacağını söyleyen TKP Merkez Komite üyesi Baş, “Bunun yaşanmasına izin vermedik. Kimin kazanacağı, kimin kaybedeceği belli olmaz. Haziran yaşanmadan önce kimse bugünleri tahmin edemezdi. Bu kavgaya yenmek için gireceğiz, yenilirsek de tarihi bir adım atmış olacağız. Biz halkı seçeneksizlikten kurtarmış oluyoruz ve sonunda mutlaka kazanacağız. Seçimden sonra çok daha güçlü olacağız” dedi.

Dikmen Vadisi Barınma Hakkı Bürosu’ndan Tarık Çalışkan

Dört örgüt adına yapılan konuşmalardan sonra Dikmen Vadisi Barınma Hakkı Bürosu’ndan Tarık Çalışkan söz aldı. Melih Gökçek’e 7 yıldır direndiklerini söyleyen Çalışkan CHP’nin adayı Mansur Yavaş’ın “Ankara’yı gökdelenlerin kentine çevireceğim” sözüne tepki gösterdi, mücadelelerinin süreceğini dile getirdi.

TMMOB İKK Sekreteri Bülent Tatlı

TMMOB İKK Sekreteri Bülent Tatlı da rant ve yağma politikalarına karşı mühendislerin, mimarların ve şehir plancılarının ortak aday birlikteliğinin yanında olacaklarını dile getirdi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Zuhal Kaygusuz

Kadınlar adına Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Zuhal Kaygusuz da söz aldı. Kaygusuz, kadın düşmanı politikalara karşı yürütülecek ortak mücadelenin öneminden söz ederken, yerel yönetimlerde kadınların söz ve karar hakkının öneminden de söz etti.

ODTÜ öğrencisi Arda Araz

Üniversiteliler adına ise ODTÜ öğrencisi Arda Araz söz aldı. Gökçek ile büyüdüklerini ve Gökçek’in rantçılığını iyi bildiklerini kaydeden Araz, “Biz Gökçek’in sadece en sevmediği insanlar değiliz, aynı zamanda en korktuğu insanlarız. Gökçek yangından mal kaçırır gibi yaptığı yolla, üniversiteliler ise direnişiyle hatırlanacak. Faşistliğin geçer akçe olduğunu söyleyenlere gençlik cevabını verecek. Ankara’nın her köşesine ‘Başka bir Ankara mümkün’ yazmak için buraya geldik. Biz Ankara’yı rantçılara, yalancılara bırakmadık, bu saatten sonra da kimseye yedirmeyiz” dedi.

Ankara Sol Ortak Aday Meclisi adayı Kaya Güvenç

Etkinlikte son sözü ise Ankara Ortak Sol Aday Meclisi’nin adayı Kaya Güvenç aldı. Alkışlar ve sloganlar eşliğinde kürsüye çıkan Kaya Güvenç, kendisine verilen görevden ötürü herkese teşekkür etti.

Çirkinliklerin temsilcisi AKP’nin geriletilmesinin temel bir görev olduğunu belirten Güvenç, düzen partileri arasında program farklılığı kalmadığını, seçimlerin rantı kimin paylaşacağı seçimlerine döndüğünü, emekçi sınıfların taleplerinin gündeme getirilerek solun damgasını vurması gerektiğini belirtti.

Ankaralının sorunlarına karşı ne yapabilecekleri üzerine bir program oluşturulması gerekliliğinin altını çizen Güvenç, üniversitelilerin barınma, ulaşım sorunlarına, kadınların haklarına ve şiddete karşı mücadelelerine değindi. “Solun kurmak istediği bir dünya var. Solun tasarısı budur demek zorundayız. Bu toplantıdan sonra kolları sıvayıp bir program hazırlayacağız” dedi.

Yoksullara katkıda bulunan sosyal devlet anlayışının tasfiye edildiğini, yaşamı dinsel motifler ekseninde kurmak isteyenlerin sadaka anlayışını geliştirdiğini dile getiren Güvenç, sadaka anlayışının bir insana yapılabilecek en büyük hakaret olduğunu kaydetti.

Güvenç, yoksulluğu tamamen ortadan kaldırma hedefi içinde olduklarını, yoksul olmama hakkının binlerce yıllık emekçi halkın mücadelesinin sonucu olduğunu ifade etti.

Güvenç, “Yaşam alanlarımızı kimse pazarlamaya kalkmasın! Ellerinden söke söke alırız! Bizim yapacağımız çalışmanın özü budur. Bunu bilmeyen Ankaralıya bunu anlatacağız. Haydi hep beraber bu kentleri yaşanabilir bir kent olarak görelim ve bu ülkeyi yeni baştan kuralım” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Ayakta alkışlanan Güvenç kürsüden inerken, etkinlik başladığı gibi coşkulu sloganlarla son buldu.