Halkevleri, hak mücadelelerinin önümüzdeki döneminde politik yönelimlerini masaya yatırmak için Ankara’da iki günlük bir Çalıştay düzenledi. İki ana mücadele hattının birinci gün kent ve doğanın talanı, emeğin yağmasına karşı direniş ikinci gün emperyalizme, savaşa, mezhepçi faşizme karşı direniş üzerinden çizildiği Çalıştay’dan “Halkın Hakları Hareketi’ni yaratmak” iddiası ve “Tek yol sokak, tek yol devrim” sloganları ile çıkıldı.
Türkiye’de bir halk hareketi yaratmanın yolunun politik bir mücadele programından geçtiğini, neoliberalizme karşı halkın hakları mücadele programının ise bugünkü sınıf mücadelesinin asli çatışma noktasını oluşturduğunu söyleyen Halkevleri, Haziran İsyanı’nın doğruladığı çizgisinin, geçmiş dönemini değerlendirmek ve gelecek dönem yönelimlerini belirlemek üzere bir Çalıştay gerçekleştirdi.
Kararı Halkevleri Genel Kurulu’nda alınan Çalıştay için ülkenin dört bir yanında hak ve emek mücadelesi yürüten 600’ü aşkın kişi, 29-30 Kasım tarihlerinde Ankara’da Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde bir araya geldi.
Kent ve doğanın talanı, emeğin yağmasına karşı direniş!
Halkevleri Çalıştayı, “halkın hakları hareketini yaratmak” iddiası doğrultusunda iki gün boyunca 35 sunuma ve bir dizi tartışmaya sahne oldu. Etkinlik Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy’un açılış konuşması ve Genel Sekreteri Nuri Günay’ın hak mücadelelerinin tarihsel olarak biriktirdiklerine ilişkin aktarımıyla başladı.
Birinci gündeki sunumlarda ilk olarak halkın hakları mücadelesinin geçmiş dönemi ve sorunları masaya yatırıldı. Haziran İsyanı’nın hak mücadeleleri çizgisini doğruladığının vurgulandığı sunumlarda ortaya çıkan yeni mücadele dinamikleri, sermayenin kent rantına dönük politikalarına yükselen tepkiler ve ortaya çıkan örgütsel formların bir araya getirilmesi üzerine değerlendirmeler yapıldı.
Basit bir protestodan hak alıcı bir çizgiye evrilen hak mücadelelerinin birleştirilmesi sorununa ilişkin bir dizi pratik üzerinden tartışmaların yürütüldüğü sunumlarda “Kent ve Doğa Hakkı” mücadelesinin bir üst bütünlüğe taşınmasının, devrimci bir halk hareketinin yaratılmasında kurucu bir rol üstleneceğinin altı çizildi.
Emeğin güvencesizleştirilmesine karşı birikimler ve yeni dönem olanakları da ilk günkü tartışmaların önemli bir ayağını oluşturdu.
Emperyalizme, savaşa ve mezhepçi faşizme karşı direniş!
Çalıştay’ın ikinci gününde ise AKP iktidarı ile birlikte emperyalizme, savaşa, mezhepçi faşizme ve neoliberal gericiliğe karşı mücadele başlığı altında bir dizi sunum yapıldı. Emperyalizmin aktif taşeronluğu ve Ortadoğu’ya yönelik politik-pratik hat, Ortadoğu eksenli mezhepçi faşizm ve Türkiye’ye yansımaları, “çözüm süreci” olarak sunulan tasfiye politikalarına karşı toplumsal demokratik çözüm gibi başlıklar altında tartışmalar yürütüldü.
AKP’nin rejimin dönüşümündeki temel aldığı gerici politikaların sonuçları ve karşısında yükseltilecek mücadele de bir diğer gündemdi. Somut deneyimlerin ve önerilerin dillendirildiği, laiklik sorununun kavramsal olarak ele alındığı, eğitim hakkı mücadelesinden kadın özgürlük mücadelesine kadar farklı başlıklarda çıkan olanaklar üzerine sunumlar yapıldı, tartışmalar yürütüldü.
Sosyal politikalar alanındaki pratikler de direniş ile birlikte yürütülmesi gereken “yeniden inşa” tartışmaları doğrultusunda değerlendirildi ve yeni somut görevler de çıkarıldı.
Halkevleri Çalıştayı, ikinci günün sonunda Halkevleri Başkanı Oya Ersoy’un sonuç metni taslağını okumasıyla ve “Tek yol sokak, tek yol devrim” sloganlarıyla sonuçlandı.
Sunum metinleri yayınlanacaktır.
Sonuç metni için tıklayın