İstanbul Halkevleri 83. yıl dayanışma konserinde buluştu

Çar, 18/02/2015 - 14:56
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

İstanbul Halkevleri 83. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında bir konser düzenledi. Konser davetiyeleri karşılığında, Urfa Suruç’taki kamplarda kalan Kobanêlilere gönderilmek üzere battaniye toplandı

Halkevleri’nin 83. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında dün (17 Şubat) İstanbul’da Şişli Kent Kültür Merkezi’nde bir konser düzenlendi. Yoğun kar yağışının trafiği felç etmesine rağmen yüzlerce kişi Kent Kültür Merkezi’ni doldurdu. Davetiye karşılığında Urfa Suruç’taki kamplarda kalan Kobanêlilere gönderilmek üzere battaniye toplandı.

Yeni Türkü, Hilmi Yarayıcı ve Simurg’un sahne aldığı konserde ezgiler direnen Ortadoğu halkları, Özgecan Aslan ve Haziran İsyanı’nda yitirdiğimiz direnişçiler için seslendirildi.

Antakya’da Eylül 2013’te direnişe yönelik polis saldırısında katledilen Halkevci Ahmet Atakan’ın doğum gününe denk gelen gecede, Ahmet de anıldı. Etkinlikte sık sık “Yaşasın halkın hakları mücadelemiz”, “Bıji Berxwedana Kobanê”, “Jin, Jiyan, Azadi”, “Ahmet Atakan ölümsüzdür” sloganları atıldı.

Geceye DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Ali Çerkezoğlu, DİSK Sine Sen Genel Başkanı Zafer Ayden, Bank Sen Genel Başkanı ve İstanbul DİSK Dönem Sözcüsü Önder Atay, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, HDP İl Eş Başkanı Ayşe Erdem, HDP Şişli Eş Başkanı Müge Yamanyılmaz ve Maltepe Üniversitesi Hastanesi’nde ve BEDAŞ’ta direnişlerini sürdüren işçiler katıldı.

Sunuculuğunu Volkan Yosunlu, Umut Şükran Aydın ve Halkevleri Yaz Okulu’ndan küçük bir öğrencinin yaptığı gecede ilk konuşmayı Halkevci Kadınlar adına Sema Tirifi yaptı.

Halkevci Kadınlar adına kürsüye çıkan Sema Tirifi, Özgecan Aslan’ın katledilmesinin ardından kadınların günlerdir büyüyen bir isyanla sokakları doldurduğunu belirterek kadın cinayetlerine, erkek şiddetine ve iktidarın gerici, cinsiyetçi saldırılarına karşı biriken öfkenin bu erkek egemen düzenin sonunu getireceğini söyledi.

Tirifi, “Ayşenur İslam istifa edecek, kadın bakanlığı kurulacak, kadın düşmanları çenesini kapatacak.” diyerek bu şartlar sağlanana kadar sokakları terk etmeyeceklerini belirtti.

Yeni Türkü’nün sahne almasının ardından Halkevleri Genel Sekreteri Nuri Günay bir konuşma yaptı.

Günay, “Bizler bugün Halkevlerinin mücadele bayrağını kararlıkla taşıyan binlerce yoldaşımızla Denizlerin, İbrahimlerin, Mahirlerin onurlu mirasını arkamıza alarak geleceğe yürüyoruz” diye sözlerine başlayan Günay, Ahmet Atakan’ı anarak “Bugün Haziran İsyanı’nda yitirdiğimiz kardeşimiz Ahmet Atakan’ın doğduğu gün. Bir kez daha sözümüz olsun seni unutmayacağız kardeşim ve Katillerinden hesap soracağız” dedi.

Günay, Halkevleri’nin Kobanê direnişinin tüm Türkiye halkları tarafından sahiplenilmesi için mücadele ettiklerini ve bu mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı: “AKP’nin barış, kardeşlik gibi dertlerinin olmadığını biliyoruz. Roboski’nin, Ceylan Önkol’un, Uğur Kaymaz’ın hesabını sormak bu ülkede mücadele eden herkesin olduğu gibi bizim de boynumuzun borcudur. Bugün Ortadoğu’da direnen halkların mücadelesi mücadelemizdir. Cihatçı katiller Kobane’ye saldırmaya başladığında bulunduğumuz her yerde sokaklara çıktık, Kobane direnişinin ülkemizin bütün halkları tarafından sahiplenilmesi için mücadele ettik. Bundan sonra da bu mücadeleyi büyütmek bu dayanışmayı artırmak için daha çok çalışacağız.”

“Gericiliğin karşısında Halkevleri var!” dediklerini belirten Günay, bu mücadelenin AKP’ye, neoliberalizme ve kadın düşmanlığına karşı bir mücadele olduğunu söyleyerek Özgecan Aslan’ın katledilmesinin ardından sokaklara inen kadınları selamladı: “Bizler, devlet işleyişinin ve toplumsal yaşamın dini referanslarla düzenlenmesine karşı laikliği savunuyoruz. Gericiliğe karşı mücadele bizim için neoliberal-gerici rejimin yıkılması sorunudur. Toplumsal eşitlik ve özgürlük sorunudur. Kadın özgürlüğü sorunudur. Ve Özgecan’ın katledilmesinin ardından şimdi kadın mücadelesinin Haziranı yaşanıyor, binlerce kadın sokakta. Selam olsun gerici, kadın düşmanı AKP’yi yıkacak kadınlara.”

Günay konuşmasını mücadele ve örgütlenme çağrısıyla bitirdi: “Ne faşizm, ne gericilik, ne başkanlık sistemi AKP iktidarını koruyamaz. Dış politikada, ekonomide, Kürt Sorununda yaşadığı politik krizlerle birlikte tarihin çöplüğündeki yerini alacaktır.  83. yılımızda tüm halkımızı gerici faşist AKP iktidarının karşısında eşitlikçi, laik, demokratik, bağımsız bir ülkenin kurulması için mücadeleye ve örgütlenmeye çağırıyoruz.”

Gecede Dilek Dindar da Ahmet Atakan için yazdığı bir mektubu okudu.

Hilmi Yarayıcı ve Simurg’un direnen herkesi selamlayan türküleriyle, şarkılarıyla ve halaylarla dayanışma konseri son buldu.