Halkevleri’nin çağrısı ile “Demokrasi ve Laiklik Buluşması” Ankara’da Mamak Eski Kömür Deposu’nda on binlerin katılımı ile gerçekleşti. Katliamlara, darbelere, OHAL’e inat alanı dolduran Ankara halkı; faşizme, gericiliğe, diktatörlüğe karşı “Laik, demokratik, eşit ve özgür bir ülkeyi biz kuracağız” dedi

Ankara halkı dün (28 Ağustos) Halkevleri’nin çağrısı ile bu yıl Mamak Eski Kömür Deposu’nda dördüncüsü gerçekleştirilen “Demokrasi ve Laiklik Buluşması”nda bir araya geldi. On binlerin katılımıyla gerçekleşen ücretsiz halk konserinde katliamlara, darbelere OHAL’e inat, faşizme, gericiliğe ve diktatörlüğe karşı Ankaralılar, “Laik, demokratik, eşit ve özgür bir ülkeyi biz kuracağız” dedi.

İlki Haziran İsyanı’nın ardından 2013’te “Onur Buluşması” adıyla Halkevleri Ethem Sarısülük Kütüphanesi’ni kurmak için gerçekleştirilen buluşmaların ikincisi, 2014’te Soma’da katledilen 301 maden işçisi için, Halkevleri Soma Madenci Evi’ni kurmak için gerçekleştirilmişti. Üçüncü buluşma 2015’te AKP’yi sokakta da sandıkta da geriletenleri, saltanatı sonlandırmak için harekete geçmeye çağıran “Saltanata son! Adalet hemen şimdi” sloganıyla gerçekleştirilen buluşma, bu sene “Laik ve demokratik bir ülke istiyoruz” sloganıyla gerçekleşti.

Ankaralıları Metin Lokumcu karşıladı: “Tek yol sokak, tek yol devrim”

Mamaklı gençlerin günlerdir yağmurun altında güvenliği için nöbet tuttuğu alanda gelenleri ilk olarak “Tek yol sokak, tek yol devrim” sloganı ile Hopa’da katledilen Metin Lokumcu’nun dev pankartı karşıladı. Yüzlerce Halkevcinin güvenlik aldığı alana Ankaralılar önce polisin sonra Halkevcilerin arama noktasından geçerek girdi.

Alanda 10 Ekim’de katledilenlerin, Haziran direnişçilerinin fotoğrafları ile, kadın özgürlük mücadelesinin simgeleri yer alırken, sosyalist hareketin devrimci önderleri de halkın taşıdığı bayraklarda yer aldı.

“AKP mezara halk iktidara”

“AKP mezara halk iktidara” sloganları ve demokrasi ve barış mücadelesinde yitirdiklerimiz için saygı duruşu ile başlayan buluşmada sunuculuğu Selin Kahraman ve Halkevleri Kültür Sekreteri Volkan Yosunlu gerçekleştirdi. Buluşmanın açılış konuşması “Halk düşmanlarının karşısında eşitlik, laiklik, demokrasi için biz varız, buradayız. Ne darbe ne OHAL ne diktatörlük” sözleri ile başladı.

Sahneye ilk olarak çıkan Grup Devinim’in seslendirdiği, Haziran İsyanı’nda hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’e yazılmış olan şarkı, kitle tarafından “Ethem yoldaş ölümsüzdür”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları ile karşılandı. Daha sonra sahneye Gökhan Kılıç, Erdal Beyazgül ve Ezgi Saykan çıktı.

“Gel sen de haykır, isyana gerek var!”

Konserin başlamasının ardından alana gelişler devam ederken, Praksis’in sahne almasıyla kitlenin coşkusu arttı. Şarkılarını Ankaralılarla birlikte söyleyen Praksis ilk olarak “Daha da diren” şarkısını söyletti. Daha sonra Praksis, “Orada bir Tayyip var, aklı fikri başkanlık” dedi, halk “Gel sen de haykır, isyana gerek var, devrime gerek var” diyerek karşılık verdi.

Praksis’in arından, bağlamasını havaya kaldırarak sahneye gelen Caner Gülsüm’ün attığı “Faşizme karşı omuz omuza” sloganını Ankaralılar büyük coşkuyla tekrarladı. Berkin Elvan için yazdığı türküyü okuyan Caner Gülsüm’ün son olarak söylediği halaylarıyla büyük halay çemberleri kuruldu.

“Sözümüz var, devrim olacak”

Demokrasi ve Laiklik Buluşması’nın gerçekleştirilmesinde katkıları olanlara teşekkür edilirken, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’e katkılarından dolayı, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy plaket verdi. Taşdelen, “Ne darbe ne dikta, tam demokrasi için buradayız. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Sivas’ta katledilen Hasret Gültekin’in ismiyle Çankaya’da parkımızın açılışını yapıyoruz” dedi.

Nilüfer Sarıtaş’ın türküleriyle devam eden konserde Ankara halkı telefonlarının ışıklarını yakarak, Haziran İsyanı’nda direnenlere ve hayatını kaybedenlere, 10 Ekim’de, barış, demokrasi ve devrim mücadelesinde yaşamını yitirenlere; “Sözümüz var. Onlara sözümüz devrim olacak” dedi.

Unutulmayan şarkılarıyla sahnede yerini alan Moğollar, “Tüm dünyada savaş çıkaran kapitalizme karşı barış için bi şey yapmalı” dedi.

“Sorumlular hesap vermeden yeni dönem başlayamaz”

Moğallar’dan sonra sahneye büyük buluşmanın ev sahibi Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy çıktı. Ersoy konuşmasına; “Laik ve demokratik bir ülke, barış içinde insanca bir yaşam isteyenler, hoş geldiniz” diyerek başladı.

Ersoy “Kandırıldık” palavrası atanlara karşı halkın inanmadığını belirterek şunları söyledi:

Darbeciler, AKP’lilerin himayesinde devlette açıktan ve hukuku çiğneyerek, sınav sorularını çalarak kadrolaştılar.  Orduda yükselmeleri için AKP iktidarı önlerini sonuna kadar açtı.  İhaleler verildi, belediyeler arsa bina verdi, bakanlıklar teşvik adıyla para verdi.  Ne istedilerse iktidardan aldılar, palazlandılar, kadrolaştılar, sonra da anlaşamadılar, kapıştılar ve darbeye kalkıştılar.
Ne diyor Binali Yıldırım? Bizim için milat 17-25 Aralık diyor. Öncesine gidersek bu işin içinden çıkamayız!
Biz de diyoruz ki; Bu dönemin sorumluları hesap vermeden demokrasi inşa edilemez. Yeni bir dönem başlayamaz. Suçların üzerine sünger çekilemez..

“Dinsel gericilikle hesaplaşılmalıdır”

Ersoy Yeni Türkiye’nin ancak dinsel gericlikler hesaplaşıldıktan sonra kurulacağını belirterek “Açık ve net söyleyelim! Devletin temizlenmesi için siyasal islamla hesaplaşılması lazım. Dinle ve dinsel gericilikle kökten hesaplaşılmadan yeni bir Türkiye kurulamaz!” dedi.

“Bu pisliği sosyalistler temizler”

Ersoy bu pisliğin ancak sosyalistlerin mücadelesiyle temizleneceğini belirterek gerçek demokrasi güçlerinin yükseltmesi gereken talepleri şöyle sıraladı:

1. Suç ortakları cezalandırılmadan yeni bir sayfa açılması mümkün değildir. Suçların üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz.

2. Tek kurtuluşumuz, ülkenin bilimsel, Laik ve demokratik esaslara dayalı olarak yeniden yapılandırılmasından geçmektedir.

‘Kadınlar 10 adım öne çıkacak’
Laik demokratik bir ülke için gericiliğin baş düşmanı kadınlar bir adım değil 10 adım öne çıkacak! Benim bedenim, benim kararım diyen, bu hayat bizim sana ne diyen kadınlar ülkenin yeniden kurulmasında asli sorumluluk alacak! Biz kadınlar; yarım kadın değil bu halkın yarısıyız! Sadece kaç çocuk doğurup doğurmayacağımıza, nasıl yaşayacağımıza, nasıl güleceğimize değil, bu ülkenin geleceğine de karar vereceğiz! Eşit, özgür bir ülkeyi biz kuracağız!

3. Bombalarla yaşamaya alışılmaz! Çünkü bombaların patladığı yerde yaşam olmaz! O halde bu ortamı yaratan savaş politikalarına son vermek bir zorunluluktur!
Biz barış istiyoruz! Hem içerde, hem dışarıda Barış! Bunun için önce kendi içimizde Kürtlerle anlaşılacak, sonra Suriye’de laik, ilerici demokratik kesimlerle ortak hareket edilecek. Cihatçılardan kurtulmanın yolu budur.

4. Şimdi dillerinden “mutabakat” söylemlerini düşürmüyorlar. Biz bu ülkede emeği ile geçinenler, onuruyla yaşayanlar; emeğimize, yaşam alanlarımıza, kentlerimize, doğaya ve haklarımıza sahip çıkacak, sermaye saldırılarını püskürteceğiz.

“Demokratik ve laik bir ülkeyi biz kuracağız”

Ersoy son olarak laik ve demokratik ülkeyi mücadele edenlerin kuracağını söyleyerek sözlerini şöyle sonlandırdı:

Karşımızdakinin gücünü abartmayacağız. Kendi gücümüzü küçümsemeyeceğiz. Milyonlarız bileceğiz. Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez. Örgütleneceğiz. Ancak direnenler kazanır, direneceğiz…

Bizim başka bir memleketimiz yok! Sokağı da ülkeyi de hırsıza, yolsuza, katile, dincisine, faşistine, diktatöre bırakmayacağız…
Eşit, özgür, kardeşçe yaşayacağımız; Laik ve demokratik bir ülkeyi biz kuracağız!

Feryal Öney’den Mamaklı kadınların dayanışmasına türküler

Oya Ersoy’un konuşmasının ardından sahneye çıkan Feryal Öney, Mamak’ta kocası tarafından katledilen Zülfü’yü andı. Daha önce Zülfü için Mamak’a geldiğini belirten Öney, “Mamaklı kadınlar, Halkevci Kadınlar’ın öncülüğünde büyük bir dayanışma örneği göstermiş ve Zülfü Kadın Yaşam Parkı’nı açmıştı. Şimdi Sinem Bacı’nın ‘Uyu Deme’ türküsü kadınlara gelsin. Onların sesini duyalım” dedi.

“İyi ki umudu örgütleyen Halkevleri var”

Öney’in ardından sahne sırası Yeni Türkü’ye geldi, on binlerin bulunduğu alan Yeni Türkü’yü coşkuyla karşıladı. “Özgürlük, adalet ve demokrasiye gönül vermiş olan sizleri selamlıyoruz” diyerek başlayan Yeni Türkü, “İyi ki umudu örgütleyen Halkevleri var. Bizi bugün burada buluşturdu” dedi. Ardından Mamak Türküsü ilk defa Eski Kömür Deposu’nda on binlerin katılımıyla söylendi.

Son olarak sahneye, dört yıldır gerçekleştirilen buluşmaların örgütleyicilerinden olan Mustafa Özarslan çıktı. Özarslan, “Bugün dördüncü buluşmayı yapıyoruz. Bu böyle devam edecek. Haziran İsyanı’na sahip çıktınız, Soma’ya sahip çıktınız, adalete sahip çıktınız. Siz sahip çıktığınız sürece bu buluşmalar sürecek” dedi ve herkesi Halkevleri’yle hareket etmeye, çalışmaya davet etti.

Büyük buluşma Mustafa Özarslan’ın türküleriyle ve halaylarla son buldu.