Dün Mamak’ta, Saimekadın Mahallesi’nde bir Özel Halk Otobüsü durağa girerek dört kişinin hayatını kaybetmesine sebep oldu.
Bu Ankara’da böyle yaşanan ilk durum değil. Yıllardır yaşıyoruz benzer durumları. Peki, kazadır, kaderdir denilerek geçilebilir mi?
Bu yaşananı basitçe kaza olarak göremeyiz. Çünkü Özel Halk Otobüsleri’nin Ankara’da ulaşım sistemi içerisine kar etme mantığını, rekabeti soktuğunu biliyoruz. Bu durum ulaşımı kamusal bir hak olmaktan çıkartarak, alınıp satılır bir hizmete dönüştürmektedir. Bunun sonucunda bir biriyle yarışan otobüsler, yolcu hayatını hiçe sayan bir anlayış ve yolcuyu yurttaş değil üzerinden para kazanılması gereken bir müşteri olarak görmek yaygınlaşmaktadır.
Bu durum yeni “kaza”lara da yol açmaktadır.
Üstelik Özel Halk Otobüsleri’nin daha bir ay önce yapılan zamlarda da payı büyüktür. Kartlı sisteme geçmek için ulaşıma zam yapılmasını Özel Halk Otobüsleri belediyeye şart koşmuştur.
Yapılan bu zamları gerekçelendirirken bakım onarım masraflarının da artmasını göstermelerine rağmen bugün yaşanan kazanın fren patlamasından kaynaklı olması, zam gerekçelerinin yalnızca bahane olduğu yönünde kuşkuları güçlendirmektedir.
Ankara’da güvenle ulaşım hakkımızı kullanmak istiyoruz!
Bunun da tek bir çaresi var. Ulaşımda özel sektör olmayacak. EGO bünyesinde kamulaştırma gerçekleştirilerek, ulaşım hakkı, yurttaşların güvenceli ulaşıma erişmesini öncelik yaparak sağlanmalıdır. Kar mantığı, rekabet ulaşım sisteminin dışına atılmalıdır. Böylelikle ne yollarda bir biriyle yarışan otobüsler görürüz ne ulaşımda zam yapılması “zorunlu” hale gelir.
Hayatını kaybedenlerin yakınlarına sabır diliyoruz…