Soğanlı Mahallesi'nde kanalizasyon şebekesinin yetersizliği ve bölgede yer alan Tavukçu Deresi'nin ıslah edilmemesi sonucu 10 Ağustos'ta yaşanan su baskınında üç çocuğun ölmesi 11 Ağustos'ta Bahçelievler Demokrasi Platformu'nun düzenlediği basın açıklamasıyla protesto edildi.
Halkevleri, Temel Haklar, ESP, DEHAP ve Tohum Kültür Merkezinin oluşturduğu Plastformun çağrısıyla 200 kişinin katıldığı açıklamaya TMOBB, ÖDP ve SHP temsilcileri de destek verdi. Baskının gerçekleştiği Öner Sokak girişinden felaketin yaşandığı eve kadar alkışlarla yürüyen kitle "Doğal Afet Değil Cinayet", "Onlar Sarayda düğün yaparklen biz hergün ölüyoruz" yazılı dövizler taşıdı. Bahçelievler Demokrasi Platformu adına Seyit Ali Aydoğmuş'un okuduğu basın açıklamasında "Eğer yağmur İstanbul’da sadece yoksul mahallelere yağmıyorsa, bir yaz günü bir saatlik yağış sonucu yüzlerce yoksul evini su basmasını “doğal afet” olarak adlandıramayız." denildi.
Basın açıklaması öncesinde olay yerini panzer ve zırhlı araçlarla kuşatan polisin tavrını "Güvenlik önlemleri neden bu felaketlerin bedelini ödeyen biz yoksulların canını korumak için alınmıyor, güvenlik önlemleri acımızı ve öfkemizi bastırmak için alınıyor." diyerek eleştiren Aydoğmuş, seçimlerden önce söz vermelerine rağmen kanalları yenilemeyen, dereyi ıslah etmeyen belediye başkanlarını da eleştirerek, "sanırız kendileri zengin mahallelerin kaldırımlarını yenileme işlerinden vakit bulamıyor" dedi.
Basın açıklamasında olay yerine gelen üç su boşaltma aracından ikisinin arızalı olmasının, suyun yaklaşık beş saat boşaltılamamasının, belediye başkanının olay yerine dört saat sonra gelmesinin ibret verici ihmaller olduğu vurgulanarak, "Bu olay Bahçelievler’in zengin semtlerinde gerçekleşseydi Başkan aynı duyarsızlığı sergileyebilecek miydi?" diye soruldu. Ayrıca açıklamada "Ve tüm Belediye Başkanları İstanbul’un küçük bir azınlığına hitap eden parıltılı yüzüyle hava atarlarken, yoksulların oturduğu emeğin İstanbul’unun sağlıksız yerleşim yerlerinde bizler sellerde, depremlerde ölüme terk ediliyoruz. Biz ekonomik zorluklardan veya baskılardan kaynaklı göç etmek zorunda bırakılanlarız, biz sağlıksız konutlarda, fay hatlarında, bordum katlarında yaşayanlarız ve biz atölyelerde, fabrikalarda ucuz işçi olarak çalışanlarız. Bu kentin çoğunluğuyuz ancak bu kentten bize düşen hep yoksulluk ve ölüm oluyor." denildi. Soğanlı mahallesi halkının olayın takipçisi olacağının vurgulandığı açıklama "İlçemizdeki kanalların yenilenmemesini ve Tavukçu Deresi’nin ıslah edilmemesini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ve Bahçelievler Belediye Başkanı’nın canımıza kastetmesi olarak kabul ediyoruz. Ve canımızı savunacağımızı ilan ediyoruz!" sözleriyle son buldu.
Basın açıklamasının ardından söz alan TMOBB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Meftun Gürdallar "NATO için şehrin merkezinde her türlü masraftan kaçınmayanlar, bu dereleri ıslah etmeye bütçe bulamadıklarını söylüyorlar" diyerek Belediye Başkanlarının olayın sorumluları olduğunu vurguladı. Gürdallar TMOBB olarak sel baskınları ve depreme karşı ortak mühendislik faaliyetleri yürütmek için Belediye Başkanı Kadir Topbaş'tan defalarca randevu istediklerini, ancak Başkan'ın kendilerine randevu vermediğini açıkladı. "Otobüs ihalelerini için şirketlerle yaptıkları görüşmeler kadar bize de vakit ayırıp, uyarılarımızı dikkate alsalar bu facialar önlenebilirdi" dedi.
Açıklamadan sonra "Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek, Doğal Afet Değil Cinayet, Suçlular Bulunsun Hesap Sorulsun" sloganları atan topluluk adına yapılan açıklamada dere ıslahı için bir imza kampanyası başlatıldığı ve Savcılığa Belediye Başkanları hakkında suç duyurusunda bulunulacağı duyuruldu.