YÖK Genel Kurulu toplanarak 2009–2010 yılında üniversitelere öngördüğü kontenjan artışına karar verdi. Açıklamaya göre kontenjanlar devlet üniversitelerinde yüzde 15, vakıf üniversitelerinde yüzde 20 artırılırken, ilahiyat fakültelerinde ise yüzde 115 artırıldı. Böylece 2 bin 680 olan İlahiyat Fakültesi kontenjanları 5 bin 620’ye yükseltilmiş oldu.
YÖK, ilahiyat fakültelerindeki kontenjan artışıyla tarihi bir rekora imza attı.
Bilindiği gibi 12 Eylül Askeri Faşist darbesiyle kurulan ve üniversitelerin üzerine karabasan gibi çöken YÖK, 30 yıla yakın zamandır üniversiteleri askeri kışla gibi yönetiyor. Bu süreçte halk yararına bilim üretmesi gereken üniversiteler sermayenin arka bahçesi haline getirildi. Özerk, demokratik üniversite isteyen üniversiteliler baskı altına alınmaya çalışıldı, birçoğu üniversitelerden atıldı. Emekçi çocuklarına kapatılan üniversite kapıları polise sonuna kadar açıldı.
Geçtiğimiz dönem YÖK, yine tıpkı kendisi gibi 12 Eylül’ün ürünü olan AKP hükümetiyle birlikte döneme uygun hale getirildi. AKP çizgisinde olduğu açıkça bilinen Yusuf Ziya Özcan kurumun başına getirildi. Böylece üniversitelere yöneltilen piyasalaştırma ve gericileştirme saldırısında küçük pürüzler de giderilmiş oldu. Üniversitenin en küçük biriminden rektör atamalarına kadar her düzenleme AKP’nin isteği şekilde olmaya başladı.
Geçmişte yaptıkları yapacaklarının teminatı olan YÖK başkanı AKP’nin “Durmak Yok Yola Devam” sloganını harfiyen yerine getiriyor. İşsizlik her gün yükselirken, işsiz kategorisine girmeyen üniversitelilerin sayısını yükselterek AKP’li olmanın misyonunu yerine getiriyor. Üniversitelerdeki kontenjan artışıyla yüz binlerce gencin işsizlik gerçeğini erteliyor. Ülkemiz diplomalı işsiz cenneti haline gelmişken her yerde açtığınız üniversitelerden mezun olacak gençlere iş diye sorduklarında cevabınız ne olacak?
İlahiyat Fakültelerindeki artış ise gericileştirme ve kadrolaşma politikasının ürünüdür. Kararı verenler açıklamalıdır; rekor artış hangi ihtiyaç göz önüne alınarak yapılmıştır? Ülkemizin neden daha fazla ilahiyat mezununa ihtiyacı vardır? 2 bin 680 olan ilahiyat kontenjanı birden bire neden 5 bin 620’ye çıkarılmıştır?
En temel hakkımız olan eğitim her gün daha fazla piyasalaştırılıyor, gericileştiriliyor. Eski Milli Eğitim Bakanı görevi devrederken “işler otomatik pilota bağlanmıştır” dedi. Evet, eğitim sistemimizdeki gericileştirme, ticarileştirme politikaları otomatiğe bağlanmıştır. YÖK’ün üniversitelerde yaptığı son kontenjan artışı bunun göstergesidir.
Düzenleme derhal geri çekilmelidir.
Parasız, bilimsel, nitelikli ve kamusal bir eğitimden yana olan herkesin duyarlı olma zamanıdır.
Av.Oya Ersoy
Halkevleri Genel Sekreteri