Lizbon'daki NATO zirvesinde Türkiye’ye kurulması planlanan füze kalkanı projesi 28 ülkenin onayıyla kabul edildi. AKP iktidarı Türkiye’yi bir kez daha NATO’nun ileri karakolu olarak tanımlayan projeye onay vererek işbirlikçiliğini tescilledi. Dünya halklarının karşısındaki en büyük tehdit olan NATO füzelerine ev sahipliği yapmayı kabul ederek kimlerin yanında olduğunu gösterdi. Afganistan’daki taşeronluk görevine büyük hevesle sarılan AKP iktidarı, emperyalistlere ve siyonistlere bir kez daha kalkan oldu.
Böylesi büyük bir savaş mekanizmasının bu ülkede kurulmasını “Türkiye’nin şartları” benimsendi diyerek savunmak ibret verici bir utanma duygusunu kaybetme örneğidir. AKP iktidarının öne sürdüğü “Türkiye’nin şartları” barışın, kardeşliğin şartları değildir. İran’ın adının imzalanan belgede geçmemesi, yani malumun ilan edilmemesi, bu savaş cihazını masumlaştırmamakta, sadece ve sadece AKP iktidarının iki yüzlü siyasetini sürdürebilme kaygılarına hizmet etmektedir. Bu sistemin Ortadoğu’daki emperyalist, siyonist politikaların hedefleri doğrultusunda tasarlandığı yazılı belgeye girmese de açıkça dile getirilmektedir. Türkiye’nin kritik önemi de Ortadoğu’ya en yakın NATO üyesi ülke olmasıdır. Türkiye’yi yönetenler kendi iki yüzlü politikalarını sürdürme çabasıyla İran’ın adını geçirmeme derdindeyken Cumhurbaşkanı Gül’ün “NATO’nun prestijini kurtardık” açıklaması trajikomik bir açıklama olarak tarihe geçmiştir. Prestjini kurtarma derdinde olan, dün “Van Münit” şovu yapıp bugün İsrail’e kalkan olanlardır. NATO’nun geri kalanı gayet açık bir biçimde niyetini ifade etmektedir.
AKP iktidarının “komutanın Türkiye’de olması” önerisi ise karşılıksız kalmıştır. Bu öneri şu anki durumda, işlediği suçun büyüklüğünü bilerek üstünü örtmeye yönelik propaganda malzemesinden ibarettir. Türkiye’yi yönetenler başta Kürt sorununu düşünerek bu savaş aygıtını kendi militarist politikaları için kullanma vaadiyle, işbirlikçiliğin üstünü örtmeye çalışmaktadır.
AKP iktidarını uyarıyoruz! NATO halklara karşı bir suç örgütüdür. Füze kalkanı projesi bu suç örgütünün son büyük projesidir. Bu projeye ortak olanlar, başta Ortadoğu halkları olmak üzere dünya halkları tarafından lanetle anılacaktır. Türkiye hakları olarak emperyalist-siyonist saldırganlığa ortak olan iktidarı durdurmak, bu projeye ortaklığın meclisten geçmemesini sağlamak ve savaşa değil halkların kardeşliğine kalkan olmak boynumuzun borcudur.
İlknur Birol
Halkevleri Genel Başkanı