Ölümünün 5’inci yıldönümünde Taksim’de toplanan on binlerce kişi Agos Caddesi’ne yürüdü. Dink davasının, iki gün önce İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “örgüt yok” kararı ve yalnızca tetikçilere ceza vererek kapatılmak istenmesine duyulan öfke sokağa yansıdı.
Sendikalar, demokratik kitle örgütleri, meslek odaları, üniversite öğrencileri, aydınlar, sanatçılar, gazetecilerden oluşan binlerce kişi Taksim Meydanı’nda buluştu. Saat 13.00’da yolu trafiğe kapatarak on binlerce kişi “hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz” yazılı dövizlerle yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca sık sık “Faşizme inat kardeşimsin Hrant”, “Katil devlet hesap verecek” sloganları atıldı. Cinayeti aydınlatmak yerine olayda sorumluluğu olan emniyet görevlilerini koruyan ve davayı kapatmaya çalışan siyasi iktidara öfke sloganlara yansıdı. Bu yıl gerçekleşen anmada öne çıkan sloganlardan birisi “Katiller vuruyor, AKP koruyor” oldu.
Taksim metro çıkışında buluşan Halkevciler, “Hrant’ın katilleriyle davamız bitmedi, Halk düşmanı, katil AKP hesap verecek, Kürt, Türk, Ermeni yaşasın halkların kardeşliği, Faşizme inat kardeşimsin Hrant, Hrant Dink, Uludere... AKP faşizmi katlediyor, üzerini örtüyor…” dövizleriyle yürüyüşe katıldı. Yoğun katılım nedeniyle yürüyüş yolu bir saatte kat edildi. Binlerce kişinin Pangaltı’da bulunan Agos önüne ulaşılmasının ardından anma programına geçildi. Anma etkiliği her yıl olduğu gibi bu yıl da saat tam 15.00’te başladı. “Biz susacağız Hrant konuşacak” denilerek Dink’in sesinden kendisine yönelik tehditleri anlattığı bir bant yayınıyla başlayan program saygı duruşuyla devam etti. Ardından Hrant’ın arkadaşlarından Karin Karakaşlı bir konuşma yaptı.
Karin Karakaşlı konuşmasında Hrant Dink’in ölümünün tüm Türkiye’yi buluşturduğunu hatırlatarak cenaze gününde bir araya gelenlerin Dersim, Çorum, Maraş katliamlarının, faili meçhullerin, darbelerin, OHAL’lerin yarattığı dertlere derman isteyenleri buluşturduğunu söyledi.
Karakaşlı dava boyunca delillerin karartıldığını, bilgilerin gizlendiğini, kayıtların imha edildiğini hatırlatarak davada “örgüt yok” denilerek verilen kararı hatırlattı. Karakaşlı rahatlıkla “Bu ülke benim” dediklerini ama cinayet arkasındaki güçlerle birlikte çözülmedikçe kendilerinin rahatça “bu devlet benim” diyemeyeceğini kaydetti.
1915 Ermeni Tehciri’ni hatırlatan Karakaşlı Hrant Dink’in öldürülmesinin tehcirle hayatlarını kaybeden Ermenilerin son halkası olduğunu ifade etti.
Karakaşlı davayı takip etmek üzere tüm kitleye birbirlerine söz vermeleri için çağrı yaptığı konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Sözümüz söz olsun. Bu adaletsizlikle yaşamak hepimize haramdır. Aksi için uğraşan hepimize helal olsun”
Karin Karakaşlı’nın konuşmasının ardından Arat Dink ve Rakel Dink dostlarını selamladı. Anma programı yürüyüş ve konuşmanın ardından Ermeni halk ezgilerinin dinletilmesi eşliğinde sona erdi.