Sekiz gündür Gazze, gece gündüz, İsrail işgal makinesinin yaratığı ölüm ve yıkıma maruz kaldı. Tüm haklarını alana kadar mücadele ve direniş ruhundan vazgeçmeyen Gazze halkı bir kere daha bedel ödedi, bundan sonra da ödemeye hazır. Gazze, özgürlük ve insanlık onuru ve özgürlüğü için 150’yi aşkın can verdi, 1100’den fazla yaralısı var. İsrail ise, hiçbir insanlık suçu yüzünden cezalandırılmayacağını bildiği için büyük bir küstahlıkla 80 küsur çocuğu güvenlik gerekçesiyle öldürdüğünü iddia edebiliyor.
Ancak Gazze bugün, dünkünden daha güçlü. Gazze direnişi gün geçtikçe, işgalci, ırkçı, Siyonist apartheid devletinin karşısında daha güçlü bir iradeyle ayakta duruyor. Ve bu güçle Füze Savunma Kubbesi’ni delip işgalcinin kalbine korku salıyor. Gazze direniş örgütlerinin tamamı, tek bir çatı altında ve ortak bir irade ile direniş çizgisini korudu, bütün kayıplara rağmen işgalciye karşı mücadelesini sürdürdü. Bu kez Gazze sadece mağdur değil, aynı zamanda mağrur başıyla dünya halklarına örnek oldu. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Politbüro Üyesi Leyla Halid’in tabiriyle "Gazze kendisini, eskisi gibi acılarla değil onurla ve güçlü bir direnişle ortaya koydu.”
Suudi Arabistan, Mısır ve Türkiye hükümetleri, Gazze halkını ölümden kurtarma bahanesi ile “Ateşkes” adı altında Filistinlilerin, İsrail’in istediği koşulları kabul etmesi için harekete geçti. Gazze direniş örgütlerinin yeni gücü karşısında ne yapacağını şaşırmış İsrail hükümetini kurtarma amacı ile harekete geçen bölge liderlerin yanı sıra, bölgeye İsrail’in sunduğu koşulları kabul ettirmek için gelen ABD Dışişleri Bakanı Clinton, direnişin sesini susturmak için son noktayı koydu. Esas olarak Mısır’ın arabuluculuğuyla ortaya çıkan ve Türkiye’de bir zafer, üstelik de Türkiye’nin katkılarıyla oluşmuş bir zafer olarak kutlanan “Ateşkes” Filistin halkının taleplerini karşılamaktan uzak, tam aksine İsrail’i düştüğü güç durumdan kurtarmayı hedefleyen bir anlaşmadır. FHKC’den Adil Samara’nın ifadesiyle bu ateşkesle Gazze kuşatması barışçı-ateşkesçiler için kaldırılacak ama direniş yolunda olanlar için kuşatmalar devam edecek. Filistin direniş örgütlerinin “ateşkes” müzakerelerinde sunduğu temel koşul olan Gazze ablukasının kaldırılacağı garantisini bile içermeyen bu anlaşma, Türkiye ve Mısır hükümetinin geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaların altının ne kadar boş olduğunu gösterdi. Öte yandan ateşkes, Gazze’de akan kanı biraz olsun durdurduysa, bu sadece direnişin gücü sayesinde oldu. İsrail bu koşullarda bir “ateşkes”i bile kabul etmesi ve Gazze’ye olan saldırıyı durdurması, Gazze’deki Filistin halkının güçlü bir direniş sergilemesi ile gerçekleşti.
Bizler Filistin halkının yanında olduğumuzu vurguluyor, Filistin halkının kabul etmeyeceği tüm koşulları reddediyoruz. Filistin halkının kovulduğu, sürüldüğü, ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü kendi toprakları üzerinde özgür, eşit bir halk olarak yaşama hakkını savunan bizler; Filistin Halk Kurtuluş Cephesi başta olmak üzere bütün direniş güçlerinin onurlu mücadelesini selamlıyor, bu mücadeleye sunabileceğimiz tüm desteği sürdüreceğimizi bir kere daha ifade ediyoruz. Filistin halkını teslimiyete zorlayıp İsrail ile ilişkileri koruyan AKP ve Mısır hükümetlerinin bu ülke ile sürdürdüğü tüm askeri, ekonomik, diplomatik ve kültürel ilişkilerin kesilmesi için başladığımız mücadeleyi devam ettireceğimize söz veriyoruz.