Hatay halkı ‘Gezi direnişi ve yerel yönetimler’ söyleşisinde buluştu.  Hatay Halkevi’nin düzenlediği söyleşiye Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy ile Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut konuşmacı olarak katıldı. Söyleşide Gezi direnişinin AKP’yi sokakta geriletebilmenin imkanlarını gösterdiği ve  yerel seçimlere giderken Gezi’de oluşan bir araya gelişin sol için temel anahtar olacağı vurgulandı. AKP’nin mezhepçi politikalarının Hatay’da yerel yönetimleri nasıl etkileyeceği tartışıldı, Halk Meclisi kurma kararı alındı

Hatay Halkevi’nin 2 Kasım Cumartesi günü Halkevi’nde düzenlediği söyleşi de Gezi direnişi bağlamında yerel yönetim seçimleri tartışıldı.

Söyleşi de konuşmacılar Türkiye halklarının AKP iktidarı boyunca, kentlerin yağmalanmasına, doğanın talanına, emeğin yüzyıllık kazanımlarının gaspına, başta eğitim ve sağlık olmak üzere en temel kamusal hakların gaspına, kadın düşmanlığına, Kürt sorununda çözümsüzlüğü dayatan politikalara, mezhepçiliğe karşı verdiği mücadelenin Gezi isyanı ile sokağa taştığı ve bu isyanın AKP iktidarının sokakta geriletilebileceğini gösterdiği vurgusu yapıldı.

“Haziran isyanının biraraya getirdiği toplumsal kesimlerin ve itirazlarının çeşitliliği aynı zamanda solun hangi toplumsal kesimleri, hangi program etrafında biraraya getirmesi gerektiğinin de ipuçlarını vermektedir” sözleriyle isyanın yerel seçim tutumlarıyla ilişkisini değerlendiren Oya Ersoy; işçilerin, işsizlerin, Kürtlerin, Türklerin, Alevilerin, kadınların, LGBT bireylerin, çevrecilerin, sosyalistlerin, yurtseverlerin, sosyal-demokratların ve tüm ezilen, sömürülen kitlelerin saygı ve özgürlük istemleri doğrultusunda bir araya gelişlerinin önümüzdeki tüm süreçlerin anahtarı olduğunu ve sol bu anahtarla geleceğin kapısını açabileceğini dile getirdi.

Söyleşiye katılanlarla birlikte yeni çıkarılan Büyükşehir Yasası ile Defne ve Antakya olmak üzere iki merkez belediyeye ayrılan Hatay’ın karşılaşacağı sorunlar ve çözüm önerileri de tartışıldı.

Yeni düzenleme ile kentte Alevilerin yoğun olarak yaşadığı belde ve köylerin Defne ilçesine, Sünni halkın yoğun olarak bulunduğu yerlerin ise Antakya ilçesine bağlanarak kentin ikiye bölünmesinin iktidarın mezhepçi politikalarının açık göstergesi olduğu vurgulandı.

Söyleşide yerel seçimlere gidilen bu süreçte, Haziran İsyanı’nın dinamiklerini, toplumsal bileşenlerini, taleplerini ve özlemlerini gözeten bir tutumla neoliberal belediyeciliğe karşı halkın bağımsız çıkarlarını, halkın haklarını temel alan, emekçilerin çıkarlarını savunan, doğrudan demokrasi ilkesine dayanan halkçı ve demokratik belediyecilik anlayışının inşaa edilebilmesi için Hatay da “Halk Meclisi” kurma kararı alındı.