İstanbul Kadın Dayanışması’nın çağrısıyla 29 Aralık günü bir araya gelen kadınlar AKP Şişli İlçe binasına yürüdü. “Onların kutularından milyon dolarlar, bizim kutularımızdan öldürülen kız kardeşlerimiz çıkıyor” diyen kadınlar AKP önünde “Yaşamak için rüşvet mi gerek” sloganlarını attı.
AKP’nin kadınların emeği ve bedeni üzerinden kurduğu gerici, kadın düşmanı iktidarından hesap sormak için AKP Şişli İlçe binasına yürüyen kadınlar, ellerinde Fadime Ayvalıtaş ve Miran Encü’nün resimlerini taşıdılar.
Kentleri, kadınların emeklerini yağmalayan ve kadın düşmanı politikalarını kadınların bedeni üzerinden kuran AKP iktidarına karşı öfkeleriyle sokağa çıkan kadınlar, “AKP’nin kutularından milyon dolarlar, bizim kutularımızdan erkek ve devlet şiddetinin öldürdüğü kız kardeşlerimiz çıkıyor” diyerek, içerisine öldürülen kadınların fotoğraflarını koydukları kutularıyla AKP ilçe binasının önüne geldiler.
Fadime Ayvalıtaş, Miran Encü ve hastanede yaşam savaşı veren Elif Çermik için de yürüyen kadınlar AKP önünde basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasından önce Beylikdüzü Dayanışması’ndan kadınlar, kurdukları mini korolarıyla “Yuh yuh” türküsünü okurken, AKP ilçe binasının üzerinde asılı duran Tayyip Erdoğan posterini işaret ettiler. Mini konserin ardından hastanede yaşam savaşı veren Elif Çermik’in komşusu Ayşe Bektaş söz alarak, yıllardır kentsel yağmaya karşı Elif’le omuz omuza mücadele verdiklerini İstanbul Kent Mitingi’ne de bu sebeple geldiklerini belirttikten sonra Elif Çermik’in sağlık durumu hakkında bilgi verdi.
İstanbul Kadın Dayanışması adına okunan basın açıklamasında “Kadın dayanışmasıyla bu pisliği temizleyeceğiz. Ortalığa saçılan bu pislikleri teşhir ediyoruz, meydan okuyoruz, hesap soruyoruz!” denildi. Yürüyüş boyunca “Hırsız var”, “Çal çal nereye kadar bitti buraya kadar”, “Kadın düşmanı Tayyip Erdoğan”, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları atıldı.
Basın açıklamasının ardından yanlarında getirdikleri kutuları ve dövizleri polis barikatının önüne bıraktılar.
Basın açıklamasının tam metni:
Son günlerdeki yolsuzluk ve rüşvet operasyonları bir kez daha AKP’nin dolandırıcı ve kirli yüzünü ortaya çıkardı. AKP’li bakanların zengin iş adamları ile yaptığı yolsuzluklar bir bir gözler önüne serildi. Bizleri asgari ücretle yaşamaya zorunlu bırakan, 800 TL büyük para niye geçinilmesin diyen hırsız bakanların bu halkın cebinden çaldıklarını ayakkabı kutularına istifleyenlerin pislikleri saçıldı.
Gelmiş geçmiş en kadın düşmanı 11 yıllık AKP iktidarı bu halkın yarısı olan biz kadınların emeğini değersizleştiren, bizleri güvencesiz çalışmaya mahkum eden, 3 çocuk yetmez 5 çocuk diyen kadınları eve hapsetmek için elinden geleni arkasına koymayan, göz göre göre kadın cinayetlerine seyirci kalan kadın düşmanı AKP’ye meydan okuyoruz.
AKP hükümeti, Gezi’de tek bir ağacın başına yüz polis dikerken, kadınlar koruma istediğinde bize hep “elimizde polis yok”;”her kadının başına bir polis mi koyacağız” dediler. İçişleri Bakanı kadın koruma yasasının uygulanması için hiçbir görevi yerine getirmezken, Rıza Sarraf gibi hırsızlar için halkın alın teriyle kazandıklarından çalıp rüşvetle korumalar verilmesini eksik etmedi. Gezi direnişinde kaybettiğimiz Mehmet Ayvalıtaş’ın annesi Fadime Ayvalıtaş’ın kalbi oğlunun acısına dayanamadı. Yine daha dün roboski katliamında oğlunu yitiren Niran Encü de oğlunun acısına dayanamadigi için hayatını kaybetti. İyi bir kent, güzel bir mahalle istediği yapılan Kent Mitingine katılanlara biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etmeyi beis görmeyen AKP, yoğun biber gazından etkilenen Elif Çermik’in hayatını tehlikeye attı. Elif ablamız hala yaşam mücadelesi veriyor. Kadın düşmanlığıyla hayatlarımızı çalarken faşizmiyle de biz kadınların hayatlarını gasp eden AKP’ye meydan okuyoruz.
AKP’nin gerici muhafazakâr tavrına karşı, yasaklara karşı kendi hakkını savunmak için sokağa çıkan çocuklarımıza dil uzatanlar bugün bir kez daha gördük ki kendi çocuklarının çaldıkları ile neredeyse övünür durumdalar. Her gün kadınlara nasıl giyineceğinden, kaçta eve gideceğine, nasıl doğuracağından hamileyken dışarıya çıkıp çıkamayacağına kadar her türlü konuda ahlak dersi veren AKP’nin ahlaksızlıklarına meydan okuyoruz.
AKP her fırsatta krizin faturasını halka ödetmeye çalıştı. “Enerji Hanım” gibi kampanyalar ile tasarruf dersleri verenler kadınları krizin nedeni göstermekten çekinmediler. Kadın İstihdam paketinden biz kadınlara emeğini esnek, güvencesiz ve ucuz çalışma dışında bir şey vermeyen, eve kapatarak toplumdan ve yaşamın merkezinden çıkartıp daha muhafazakâr bir hayat sunmayı hedefleyen kadın düşmanı hırsızlara meydan okuyoruz.
Gezi’de Muammer Güler “kimse boşuna gözaltına alınmaz” demişti, Güler’in sözü ilk defa bakanların çocuklarının gözaltına alınmasıyla doğrulandı. Şimdi bu kirli ellerin birini diğerinden ayırmadan kadınların hesap sorma meydan okuma günüdür!
Bizleri evin tozuyla çocuğun yemeğiyle uğraşmaya hapsetmek isteyenlere, bedenimizden emeğimizden çalanlara karşı, sırtımızdan geçinen bu kadın düşmanlarına karşı sokağa çıkmanın vaktidir!
Kadın dayanışmasıyla bu pisliği temizleyeceğiz. Kadınların emeğini çalanların peşini bırakmayacağız. Halkın cebinden çalan hırsızlara karşı sokağa çıkıp “hırsız var” diye bağırıyoruz, ortalığa saçılan bu pislikleri teşhir ediyoruz, meydan okuyoruz, hesap soruyoruz!
Yaşasın kadın dayanışması!
İstanbul Kadın Dayanışması