Kadınlar, katliam boyutuna varan kadın cinayetlerini protesto etmek üzere İstanbul’da Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nü bastı. Binadan “Kadın cinayetleri her yerde, meclis olağanüstü toplansın #KadinKatliamıVar” pankartı açan kadınlar, 20 Temmuz’da Kadıköy’de yapılacak kitlesel eyleme çağrı yaptı.
Feminist örgütlerden, kadın örgütlerinden, LGBTİ örgütlerden, siyasi partilerden, demokratik kitle örgütlerinden, emek ve meslek örgütlerinden yaklaşık 50 kadın saat 11.00 civarı Cağaloğlu'ndaki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlüğü binasında kadın cinayetlerini protesto etti. Binanın içine giren kadınlar "Kadın cinayetleri her yerde, meclis olağanüstü toplansın" yazılı pankartı üst kattan sarkıttı. "Aile değil kadınız", "Meclis uyuma cinayeti engelle", "Kadın cinayetleri politiktir", "Trans cinayetleri politiktir", "Erkekler öldürüyor devlet koruyor" sloganları atan kadınlar, binanın içinde basın açıklamasını okudu.
Kadınlar, devlet koruması altında yaşayan kadınların öldürülmediğini söyleyen Bakan Ayşenur İslam’ı uyardı ve kadını aileye hapseden, kadın cinayetleri karşısında şiddeti meşrulaştıran AKP iktidarından hesap sordu.
Tüm kadınlara ve translara çağrı: 20 Temmuz'da Kadıköy'e
Kadınlar, Meclisin, kadın ve trans cinayetleri gündemi ile olağanüstü toplanmasını ve bu toplantıda, kadın örgütlerinin belirlediği cinayetleri önleyebilecek temel şartlar doğrultusunda acil bir eylem planı oluşturmasını talep ederek açıklamayı sonlandırdı. Kadınlar ayrıca, tüm kadınları ve transları 20 Temmuz saat 14:00’te kadın cinayetlerine karşı haykırmak için Kadıköy’de Boğa heykelinden başlayacak yürüyüşe çağırdı. Bina önünde slogan atmaya devam eden kadınlar bu çağrı ile eylemi sonlandırdı.
Eylemde okunan basın açıklaması;
KADIN CİNAYETLERİ HER YERDE...
MECLİS OLAĞANÜSTÜ TOPLANSIN!
Bugün kadın cinayetlerine karşı sesimizi çıkarmak üzere çok çeşitli gruplardan, feministlerden, siyasi partilerden ve demokratik kitle örgütlerinden kadınlar olarak buradayız. Buradayız; çünkü her hafta, kocası, babası, erkek kardeşi, oğlu, boşanmak/ayrılmak istediği kocası/sevgilisi, müşterisi tarafından öldürülen kadınların ve trans kadınların haberlerini duyuyoruz.
Biz kadınların bugün, burada, kadın cinayetleri konusunda bakanlığını “temize çekmeye” çalışan Aile Bakanı’na, kadın cinayetlerini görmezden gelen hükümete ve devlete sözümüz var.
Kadınlar her gün kendi hayatları hakkında karar vermek isterken, erkekler tarafından öldürülüyor. Bu cinayetlerin sürekliliği, cinayetleri durdurmayan, gereken önlemleri almayan devletin eril yapısını gözler önüne seriyor. Hukuk sistemiyle cinayetler meşrulaştırılıyor, teşvik ediliyor.
İki gün içinde eğer 6 erkek kadınlar tarafından öldürülseydi, devlet harekete geçer, hükümet olağanüstü tedbirler alırdı.
Soruyoruz: Temmuz ayının ilk haftasında 6 kadın cinayeti işlenmişken, kadın cinayetleri, evde, işyerinde, sokakta, her yerde, özel ve kamusal alanda her an yaşamımızı tehdit eder hale gelmişken, meclis nerede?
Meclis olağanüstü toplansın!
Kadın cinayetlerine karşı isyanımızı haykırmak için ev işi, çocuk bakımı dayatmalarına kulak asmadan sokaklara çıkıyoruz! Meclisin olağanüstü toplanması için ses çıkarıyoruz;
Siz aile, aile dedikçe kadınlar öldürülüyor!
Siz ses çıkarmadıkça kadın cinayetleri meşrulaşıyor!
Siz haksız tahrik dedikçe, hayatımız tehlikeye giriyor!
Devlet kadın cinayetlerinden sorumludur!
Aile Bakanı Ayşenur İslam, erkek şiddeti konusunda konuştu, ve yanlış konuştu. Aile Bakanı “kadınlar koruma altındayken öldürülmüyor” diyor, biz ise koruma altında öldürülen kadınların olduğunu biliyoruz. Aile Bakanı, 6284 Sayılı Yasa’dan habersiz, ve kadın cinayetleri konusunda bakanlığını “temize çekmeye” çalışıyor.
Devlet, haksız tahrik indirimleri ile erkeklere “teşvikler” sunarak yargısı ile kadın cinayetlerine ortak oluyor.
Hükümet kadın cinayetlerinden sorumludur!
Devletin kurduğu Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM), kadınların ya şiddet ortamına geri dönmesine neden olmuş ya da erkek şiddeti karşısında kadınları daha da savunmasız bırakmıştır. “Şiddetle cinayetin ne ilgisi var?” diyen erkek egemen yargı mercilerine, şunu söylüyoruz: Kadın cinayeti bir tokatla, aşağılamakla başlıyor!
Öte yandan, hayatlarının her alanında ayrımcılığa maruz kalan trans kadınlar, seks işçileri her an öldürülme tehlikesi ile karşı karşıya.
Bugüne kadar kadın cinayetlerini istatiksel bilgiye sığdırmaya çalışan devleti göreve çağırıyoruz.
Meclisin, kadın ve trans cinayetleri gündemi ile olağanüstü toplanmasını ve bu toplantıda, kadın örgütlerinin belirlediği cinayetleri önleyebilecek temel şartlar doğrultusunda acil bir eylem planı oluşturmasını talep ediyoruz!
20 Temmuz saat 14:00’te de tüm kadınları ve transları kadın cinayetlerine karşı isyanımızı haykırmak için ev işi, çocuk bakımı dayatmalarına da kulak asmadan sokaklara, Kadıköy’de Boğa heykelinden başlayacak yürüyüşümüze çağırıyoruz!
# KadinKatliamiVar