Halkevciler, Balıkesir Dursunbey'de yaşanan iş cinayeti sonrası Ankara'da Tekel işçilerine bir bildiri dağıttılar. Bildirinin tam metnini yayınlıyoruz:
"Dün Balıkesir’in Dursunbey ilçesinde 13 işçi kardeşimiz bir iş cinayetine kurban gitti. Bu madende dört yıl önce de 17 işçi katledilmişti. Daha iki ay önce de Bursa’da 19 işçi iş cinayetine kurban gitmişti.
Bu ölümleri normal saymamız mümkün değildir çünkü bunlar ucuz maliyetler uğruna harcanan insan hayatlarıdır. Bu nedenle kaza değil cinayettir. Bu ölümler güvencesiz sendikasız işçi çalıştırmanın sonuçlarıdır. Çünkü çalışma koşullarını denetleyen, işçilerin haklarını ve hayatlarını savunan, insanca çalışma koşullarını savunan bir sendikaları yok. Çünkü sendikalaşmak isteyen işçiler daha önce işten atılarak işyerine sendikanın girmesi engellenmişti.
Çalışma Bakanı Ömer Dinçer: “Kazanın nasıl olduğunu anlamakta zorlandık. Sorunun ne olduğunu anlamadan açıklama yapmak istemiyoruz” diye açıklama yapmış. AKP’li Çalışma Bakanı’nın anlamak istemediği şeyi biz tek cümleyle anlatalım: Bu ölümler güvencesizlikten kaynaklanıyor, örgütsüzlükten kaynaklanıyor. Madenleri özelleştirmiş olmanızdan kaynaklanıyor. Yani sizin bize reva gördüğünüz taşeron çalıştırmadan kaynaklanıyor. 4-C gibi güvencesiz çalışma koşullarından kaynaklanıyor. Siz bize diyorsunuz ya “sizin yerinize çalışmak isteyen milyonlarca işsiz var” diye. Bu ocakların sahipleri de iş güvencesi isteyen işçileri “bu madende sizin yerinize çalışmak isteyen milyonlarca işsiz var” diyerek işten atmıştı. Anlamakta zorlanmayın Sayın Bakan, sorunun ne olduğunu biz şimdiden söyleyelim: ölümlerin nedeni, daha önce yüzlerce kez açığa çıktığı gibi daha ucuz maliyet için güvencesiz çalıştırma politikasıdır. Ölümlerin nedeni, özelleştirmedir, taşeron çalıştırmadır, 4-C gibi her türden güvencesiz örgütsüz çalıştırmadır.
Anladınız mı Tekel İşçilerinin ne için direndiğini. Derdimiz sadece insanca ücret derdi değil Sayın AKP’liler, Sayın Başbakan. Derdimiz insanca çalışma koşullarıdır aynı zamanda. Direnişimiz, sermayenin tatlı karlarının kurban olmamak içindir. Bir işçi kardeşimizin dramı karşı karşıya olduğumuz canice sistemi çok iyi gözler önüne seriyor. İki maden kazasından kurtulan Engin Tanrıkulu adlı işçi üçüncüsünde kurtulamadı. Güvencesiz çalıştırmanın ölümcüllüğü budur işte! Evet, Sayın Bakanlar ve Sayın Başbakan güvencesiz koşullarda çalışmak zorunda bırakıyorsunuz bizleri. İşçileri bu kadar mecbur ettiğiniz için kendinizle gurur duyabilirisiniz. Bu başarınız sayesinde uluslar arası sermayenin üstün hizmet madalyasını çoktan hak ettiniz.
Ama Tekel İşçileri bu gidişe DUR diyor. İnsanca çalışma, insanca ücret ve insanca yaşam koşulları istiyor. 4-C, taşeron, istihdam büroları gibi hangi numara ve ad altında olursa olsun örgütsüz ve güvencesiz çalıştırmayı kabul etmiyoruz. Sayın Başbakan’a ve Çalışma Bakanı’na bir kez daha sesleniyoruz. Üzüntüleriniz inandırıcı değil! Bizi de güvencesiz çalıştırma koşularına mecbur etmeye çalışmaktan vazgeçin!
Tekel Direnişinin artık tüm işçiler için ölüm kalım meselesi olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Türkiye toplumu için, işçi sınıfı için güvencesizlik artık gayrimeşrudur ve savunan da gayrimeşrudur. Güvencesizlik ölüm demektir! 4-C ye taşeron çalıştırmaya hayır!"
HALKEVLERİ