Metin Lokumcu Artvin Hopa ilçesinin Kemalpaşa beldesinde çay üreticisi bir ailenin çocuğu olarak yaşam mücadelesine katıldı. Birçok yaşıtı gibi bölgenin sosyo-ekonomik yapısının bir gelenek oluşturduğu öğretmenlik mesleğini seçti ve yaşamı boyunca “halkın öğretmeni” olarak devrimci duruş ve kararlılığını yitirmedi.

Metin Lokumcu’nun doğup büyüdüğü topraklar bu ülkede her dönem faşizme karşı yürütülen mücadelenin halkla birlikte destanlaştığı topraklardır. Metin de yaşamının her anında politik kimliğinin ve kişiliğinin oluşmasında belirleyici olan bu topraklara fedakarlığıyla, mücadelesiyle ve kararlılığıyla hiç ihanet etmedi. Metin öğretmen; doğduğu, büyüdüğü topraklara borcunu ziyadesiyle ödedi.

Metin, 12 Eylül faşizmini çiçeği burnunda bir öğretmen olarak karşıladı. Bu süreci her Devrimci Öğretmen gibi baskı, gözaltı ve sürgünlerle göğüsledi. Faşizmin saldırıları altında dağınıklığın ve örgütsüzlüğün yaşandığı yıllarda yüzü hep aydınlığa, ileriye, halka dönük olarak, pusulasını şaşırmadı, bildiği yoldan şaşmadı. Bu dönemde kendisini donanımlı kıldı ve geliştirdi. 1988’lerde Rize’de öğretmenlik yaptığı yıllarda ülke çapında eğitim emekçilerinin örgütlenme çalışmaları yükselmekteydi. Metin Lokumcu hemen bu çalışmalarla buluştu ve başta çalıştığı okul ve Rize ili olmak üzere bölgede Eğit-Sen’in ete kemiğe bürünmesi için yoğun çaba gösterdi. Artvin’den Samsun’a dek bölgedeki Eğit-Sen mücadelesinin ve Devrimci Öğretmen örgütlenmesinin gönüllü neferi oldu.

Aynı yıllarda bölgede Halkevleri örgütlenmesi de yeniden kök salıyordu. Metin, 80 öncesi Halkevciliğinden gelen coşkuyla Halkevleri’nin 3. Diriliş döneminde de Eğit-Sen mücadelesinde olduğu gibi görev aldı. Metin artık olgun bir insan ve yetkin bir devrimci olarak bölgenin dışındaki toplumsal muhalefet eylemlerinde, başta Ankara’daki merkezi eylemlerde ön saflarda yer alıyordu.

2000’li yılların başında öğretmenlik mesleğinden emekli oldu ama devrimci mücadeleden de, halkın öğretmeni olmaktan da emekli olmadı. Emeklilik yıllarında Samsun’dan Artvin’e kadar toplumsal muhalefetin her rengi ile emekten yana tüm dinamiklerle omuz omuza olmaya özen gösterdi.

Doğduğu topraklarla ise bağını hiç koparmadı. Yaz aylarını Kemalpaşa ve Hopa’da geçiriyordu. İlerici emek örgütlerinde ve partilerde gençlerle, kadınlarla bir devrimci öğretmen olarak deneyim ve birikimlerini paylaşıyor ve toplumsal muhalefetin yükselmesi için elinden geleni esirgemiyordu. Metin Lokumcu’nun Halkevleri Kemalpaşa Halk Festivali’ne sağladığı katkılar ve yol göstericiliği unutulamaz.

Metin, son dönemde AKP iktidarının hidroelektrik santral kurma bahanesi ile Karadeniz derelerini şirketlere satmasına karşı bölgede oluşan direnişin içinde yer aldı. Su haktır satılamaz diyerek HES projelerine, HESçi şirketlere,  AKP iktidarına karşı direnen Hopa halkının içinde direnişin bir parçası oldu. 2011 yazında da Metin öğretmen memleketindeydi. Yağmacı ve işbirlikçi politikalara karşı su hakkı için taleplerini yükselten bölge halkıyla bütünleşti.

31 Mayıs günü de mücadeleci bir devrimci öğretmenin  ne yapması gerekiyorsa onu yapıyordu Metin. Karadeniz halkını yoksulluğa, işsizliğe mahkum eden, derelerini satışa çıkaran, doğasını talan eden AKP iktidarının, AKP politikalarının baş temsilcisi Tayyip Erdoğan’ın Hopa’ya geleceğini öğrenen Hopa halkıyla birlikte “AKP Hopa’dan defol” demek için eylemdeydi. Erdoğan’ın gelişini karşılamak için Karadeniz isyanını yansıtan horonlar kuran Hopalı gençlerin, “Su Haktır Satılamaz” pankartıyla alana gelen Hopa halkının yanındaydı.

AKP’nin emri ile Hopa halkına yönelik polis saldırısı başladığında Metin öğretmen polisin karşısında set oluyordu. Yaşamı boyunca halkın yanında mücadele ettiği gibi o gün de halkın yanında, Hopa halkına saldıranların karşısındaydı. Son sözlerinde yine bir öğretmen olarak konuşuyordu. Metin arkadaşımız AKP faşizminin saldırısı ile yaşamını kaybetti. Metin’in ardından ise ülkenin dört bir yanında mücadelenin bayrağını yere düşürmeyenler sokaklardaydı. Onlar aynı zamanda Metin öğretmenin de yıllardır bu topraklarda sürdürülen mücadelenin de öğrencisidirler.

Yaşamı boyunca faşizme karşı mücadele eden Metin Lokumcu, onurlu geçmişine yakışır bir biçimde devrimci dostları ve öğrencileri tarafından, devrimci simge ve değerlerle uğurlandı.

Metin’in öğrencileri katillerinin peşini bırakmayacaktır. Metin arkadaşın mücadelesi yolumuza ışık tutuyor.