10 Aralık akşamı bir kez daha ülkenin en büyük kentinde, on binlerce insanın gittiği bir futbol maçının hemen sonrasında yaşanan iki bombalı saldırı ile sarsıldık. Saldırılarda 38 kişi yaşamını yitirdi, 155 kişi yaralandı.
Saldırıları kınıyoruz. Yaşamını yitirenlerin ve yaralıların ailelerinin ve tüm halkımızın acısını paylaşıyoruz. Ve susmuyoruz!
Biliyoruz ki. Bombalı saldırıların failleri değişse de değişmeyen bir gerçek var.
Bu ülke 7 Haziran 2015'ten bugüne adım adım bir katliamlar ülkesine dönüştürüldü.
İnsanca, barış içinde, demokratik bir ülkede yaşama hakkımızı gasp eden bir politik şiddet ortamı savaş politikaları eşliğinde doğrudan iktidar eli ile yaratıldı.
7 Haziran'da "Evet seçim bitti. Ya istikrar ya kaos dedim;Millet kaosu seçti hayırlı olsun" diyen Burhan Kuzu'nun, dün henüz yaşamını yitirenlerin cansız bedenleri yattıkları yerden kaldırılmadan "Türkiye'yi ömür boyu siyasi istikrara kavuşturacak ve Ülkemizin geleceğinin teminatı olan Başkanlık Sistemi Meclis'e sunuldu. Hayırlı olsun" demesi tesadüf değildir.
AKP ve MHP'nin yaptığı anlaşmayla diktatörlüğe Anayasal temel kazandırma hedefi ile Meclis'e getirilen düzenleme, en sonuncusu 10 Aralık gecesi yaşadığımız olmak üzere bu süreç içinde gerçekleşen 26 katliamın, yaşamını kaybeden binlerce insanın izlerini taşımaktadır.
Bizler bombalara alışmayı reddediyoruz.
İnsanlara yardım etmek için doktor olmak isteyen Berkay'ın hayallerini öldüren bu katliam düzenine boyun eğmeyi reddediyoruz. "Ben istemiyorum oğlum şehit olsun, oğlum katledildi" diyen Berkay'ın babasının sesine sesimizi katıyoruz.
Artık yeter!
Hayatlarımızı ve hayallerimizi öldürmenize, bu ülkeyi kan gölüne döndürmenize, kaosu yaratanların ülkeyi diktatörlükle yönetmesine izin vermeyeceğiz.
Yaşam hakkımız için, hayallerimizdeki eşit, özgür, barış içinde demokratik bir ülkeyi kurmak için, susmayacağız, hep birlikte mücadele edeceğiz.
Oya ERSOY
Halkevleri Genel Başkanı