2 Temmuz 1993'te Pir Sultan Abdal Şenliklerine katılmak için Sivas'a giden aydın ve sanatçılardan 33'ü, kaldıkları otelin gerici ve faşist çeteler tarafından yakılması sonucu katledildi.
Devletin gözlerinin önünde gerçekleşen katliamın üzerinden çeyrek asır geçti. Yargılananlara göstermelik cezalar verildi, asıl sorumluları cezalandırılmadı.
Bizler, “Müslüman mahallesinde salyangoz satıyorlar” diyerek yalanlarla dolu bildiri dağıtanları, “Sivas laiklere mezar olacak” sloganlarını atanları, “Münferit bir vaka, ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş...” diyen Süleyman Demirel’i, katliam sırasında “Gazanız mübarek olsun” diyen Sivas belediye başkanı Temel Karamollaoğlu’nu ve katliamın ardından "Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir" diyen Tansu Çilleri unutmadık.
2 Temmuz’da 33 canımızı katleden zihniyetin; gericilikle, faşizmle 16 yıldır ülkeyi yönetmeye çalışan AKP iktidarını kuran zihniyeti olduğunu biliyoruz. Sivas Katliamı davası AKP iktidarı eliyle zamanaşımına uğratıldı. Katillerin avukatlığını yapanlar mecliste AKP sıralarında bakanlık, vekillik yaptı ve yapmaya devam ediyor. Son olarak, katillerin avukatlığını üstlenen Mevlüt Uysal da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na Erdoğan tarafından atandı. Koltuğa oturur oturmaz “Yakma niyetiyle oraya gitmediler.” diyen Uysal’ın suç ortaklığı bugün de sürüyor.
Bizler Sivas Katliamı’nı 25 yıldır unutmadık asıl sorumlular yargılanana ve ceza alana denkte mücadelemizi sürdüreceğiz. Eşitliğin, özgürlüğün, kardeşliğin, laikliğin ülkesini kuracağız.
HALKEVLERİ