KREŞ İSTİYORUZ, ÇÜNKÜ ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ!

TÜM KADINLARI KREŞ HAKKI TALEBİNİ YÜKSELTMEK İÇİN
25 EKİM’DE ANKARA’YA ÇAĞIRIYORUZ.

Biz kadınlar özgürlüklerimizin önündeki engelleri aşmaya, yoksulluğa ve haksızlığa karşı 25 Ekim’de Ankara’ya gidiyoruz.

25 Ekim’de Halkın Şartları’nın meydanlara taşınacağı mitingde “kreş hakkı” kortejiyle Halkevci Kadınlar olarak biz de yerimizi alacağız. Yıllardır birçok mahallede kadınlar tarafından örgütlenen çalışmalarda yaygınlaştırılan nitelikli, parasız ve kamu kreşi mücadeleleri Ankara’da tek bir kortejde birleşecek. Kadınların çalışma ve eğitim hakkı taleplerini de içeren parasız, nitelikli, kamu kreşi hakkı korteji kadınların özgürlüklerinin önündeki engellerin kaldırılması için verdiği mücadelenin birçok temasını da içerecek.

Neden kreş hakkı talebi?

Kadınlar açısından parasız, nitelikli kreş hakkı talebi çalışma hakkı talebinin temel koşullarından birisini oluşturuyor. Yıllardır mahallelerinde kreş kampanyalarını örgütleyen kadınlar, her mahalleye yeterli ve güvenilir parasız ve nitelikli kamu kreşlerinin açılmasının çocuk bakımından özgürleşmenin ilk adımı olduğunu biliyorlar.

Çalışma hakkı ise, bütün insanlar gibi kadınlar için de toplum içinde özgür, eşit ve yaratıcı bireyler olarak yaşamanın ve kendini gerçekleştirme hakkının vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu yüzden son dönemde mahallelerde kreş talepleri günden güne daha da görünür hale geliyor.

Yaşadığımız toplumda kadın ev içinde ücretsiz aile işçisi olarak çalıştırılırken, diğer ev işleriyle birlikte çocuk bakımı bu ücretsiz işçinin en önemli görevlerinden birisi haline geliyor. Toplum çocuk bakımını sadece kadının görevi sayıyor. Bu görev tanımı ile kadın ev dışında çalıştığında da cinsiyetçi koşullara tabi biçimde istihdam ediliyor. Çocuk bakımının kadına has bir iş sayılması, kadınların çalışma hakkının ve eşit koşullarda çalışmasının önündeki en önemli kısıtlardan birisi haline geliyor.

Halkevci Kadınlar olarak işsiz güvencesiz bırakıldığımızı, babaya kocaya bağımlı kılındığımızı, her zaman ucuz işgücü deposu ve ev kölesi olarak görüldüğümüzü biliyoruz. Yaşanan küresel krizle birlikte giderek yaşam şartlarının zorluğunu en çok hisseden biz kadınlar toplumsal cinsiyetçi iş bölümlerinin üzerimizde daha da yük olmasına artık isyan ediyoruz.

Kreş hakkımızı talep ederken aynı zamanda çalışma hakkımızı, çocuklarımızın 1-6 yaş arasındaki kişiliklerinin oluşmaya başladığı dönemde alması gereken eğitim hakkını, kadınlar olarak sosyal yaşama katılma ve birey olma hakkımızı da istiyoruz.

İsyanımızı göstermek için, hakkımızı istemek için, “İŞ,AŞ,KREŞ İSTİYORUZ” diye haykırmak için 25 Ekim’de Ankara’ya gidiyoruz.

Erkek egemen bu sömürü düzenine itirazı olan tüm kız kardeşlerimizi 25 Ekim’de Ankara’ya KREŞ HAKKI kortejini birlikte kurmaya çağırıyoruz.

Ataerkil düzene ve toplumsal cinsiyetçi iş bölümüne karşı birlikte kol kola kreş hakkı için yürüyelim.

“Kreş istiyoruz! Çünkü çocuk bakımını tek başımıza yüklenmek istemiyoruz.

Kreş istiyoruz! Çünkü bu dünyaya getirdiğimiz ve bu dünyanın geleceği olan çocuklarımızın eğitim hakkını savunuyoruz. Çalışırken çocuklarımızı sokaklara bırakmak istemiyoruz.

Kreş istiyoruz! Çünkü çocuk bakımının toplum tarafından paylaşılmasını istiyoruz.

Kreş istiyoruz! Çünkü çalışmak ve sosyal yaşama özgür ve eşit bireyler olarak katılmak istiyoruz” diyen tüm kadınlara çağrımızdır.

Özgürleşmek ve sırtımıza yüklenen işlere artık yeter demek için
25 Ekim’de Ankara’da KREŞ HAKKIMIZ için birleşelim.

HALKEVCİ KADINLAR