Sekizinci yılında 19 Aralık katliamını lanetliyoruz

Cu, 19/12/2008 - 02:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

19 aralık “Hayata Dönüş Operasyonu”nun üzerinden 8 yıl geçti. Sekiz yıl önce bugün cezaevlerinde tutuklu 32 devrimci 20 cezaevine düzenlenen operasyon sonucu katledildi, yüzlercesi yaralandı. Ölen insanlar için hazırlanan otopsi raporunda operasyon sırasında kimyasal maddelerin kullanıldığı, pek çok mahkumda darp izlerinin bulunduğu tespit edildi.
Kanlı operasyonla F Tipi cezaevlerine mahkumların geçişi sağlanırken, F Tiplerine ve tecrite karşı gerçekleştirilen Ölüm Orucu eyleminde toplam 122 insan hayatını kaybetti. Sağ kalan birçok eylemcide ise kalıcı sağlık problemleri oluştu.
Açıktır ki; “Hayata Dönüş Operasyonu” yla yaşananlar yalnızca tarihe düşülen kanlı bir not değil, bütün bir ülkeyi ve halkı tecrit altına alma operasyonudur. Operasyon sürecinde cezaevlerinin yanı sıra tüm toplum tecrit altına alınmaya çalışılmıştır. Tecrite karşı yürütülen mücadelede tüm muhalefete azgınca saldıran egemenler tüm ülkeyi F Tipi hapishaneye çevirerek darbe koşullarını yaşatmıştır.
Operasyonun asıl yıkıcı sonuçları ise, cezaevlerinde “tecrit” sistemine geçilmesi ile kendini göstermiştir.
19 Aralık 2000 tarihinden bu yana ülke cezaevlerinin tamamında uygulanmakta olan “tecrit”; sırf bir infaz sistemi olmanın ötesinde, doğrudan bir “işkence”, bir “insanlık suçu”dur. “Tecrit”, insanın doğasının ve en temel haklarının inkarı üzerine konumlanmış; çağdışı, akıl ve vicdan dışı bir cezalandırma rejimidir. Yalnızca insan hakları ve özgürlükler anlayışının değil, bilimin ve aklında red ettiği ve gerek birey, gerekse toplum nezdinde ciddi sakıncalarına işaret ettiği bir uygulamadır.
19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleşen operasyonun üzerinden 8 yıl geçti.
Bu 8 yıl, ne yazık ki bu kanlı operasyonun emrini verenlere ve katılanlara yönelik hiçbir adli veya idari yaptırımın uygulanmadığı; yaşanan onca ölümün, acının sorumlularının dokunulmaz kılındığı bir 8 yıldır ve öncelikle bu nedenle, hukuk ve adalet açısından başlı başına bir utanç kaynağıdır.  
Ancak geçen bu 8 yıl, tecrit sisteminin tahrip edici sonuçlarının, cezaevlerindeki binlerce tutuklu ve hükümlü üzerinde çok daha açık biçimde gözlenmesine de vesile olmuştur. 19 Aralık 2000 öncesi, insan hakları ve bilim çevreleri tarafından dile getirilen bütün itiraz ve çekinceler, geçen süreçte birer birer doğrulanmıştır. Av. Behiç Aşçı’nın ölümden döndüğü eyleminin sonucunda Adalet Bakanlığı tarafından çıkartılan genelge tam anlamıyla uygulanmamaktadır ve cezaevlerinde tecrit ve hak ihlalleri sürmektedir.
Bu gün “tecrit”, cezaevlerindeki binlerce tutuklu ve hükümlünün, yakınlarının, savunanlarının hala en temel sorunudur; aynı zamanda cezaevi duvarlarını aşarak, bütün bir toplumsal yaşamı içine alan, demokrasi ve özgürlükleri boğan bir uygulamadır. Nitekim 19 Aralık 2000 “Hayata dönüş operasyonu”; gerçekte bütün bir ülkeyi ve halkı, tecrite alma operasyonudur !
Halkevleri olarak 19 Aralık katliamını 8. Yılında bir kez daha lanetliyor, hayatını kaybeden insanlarımızı saygıyla anıyoruz.
Cezaevlerinde insanlık dışı uygulamalara, tecrite derhal son verilmelidir. Bu istem, aynı zamanda bütün bir toplumun “tecrit”e alınması çabalarına da bir karşı duruştur.

İlknur Birol
Halkevleri Genel Başkanı