Antep'in Şehit Kamil İlçesi'nde bomba yüklü araçla düzenlenen saldırı büyük can kaybına, birçok yurttaşımızın da yaralanmasına yol açtı.

Halkevleri olarak öncelikle, saldırının kim tarafından yapıldığı tartışmasına girmeksizin sivil halka yönelen her tür saldırıyı kınadığımızı, doğrudan halkı hedef alan bu tür saldırı eylemlerinin hiçbir haklı gerekçesinin olamayacağını ilan ediyoruz. Başta yaşamlarını kaybeden insanların yakınları olmak üzere Antep halkına başsağlığı diliyor, yaralılara geçmiş olsun diyor en kısa zamanda sağlıklarına kavuşmalarını umuyoruz.

Antep’te 9 insanımızın ölümü, onlarcasının yaralanması ile sonuçlanan saldırı her insanın canını yakarken aynı zamanda somut bir gösterge olmuştur. Bu saldırı ve sonrasında yaşananlar kendi topraklarında savaş politikalarını tırmandıran, Kürt, Alevi düşmanlığını ırkçılığı, şovenizmi, mezhepçiliği yükselten bununla yetinmeyip, emperyalizmin taşeronluğuna soyunarak Suriye’de iç savaş politikalarını derinleştime çabasını yürüten AKP iktidarının ülke halklarına çizdiği geleceğin görüntüleridir.

Suriye’de silahlı gruplara lojistik destek sunarak hem bu grupları barındıran hem de para ve silah akışına aracılık eden AKP iç savaşın korkunç sonuçları ile yaşayan Suriye halklarının geleceğini parçalarken bu savaşı kendi topraklarına da taşımaktadır.

Roboski katliamının hesabını vermeyen, binlerce Kürt siyasetçinin tutukluluğunu devam ettirirken savaşı büyüten, Kürt düşmanlığını tetikleyerek ülkenin dört bir yanında Kürt işçilere dönük linç girişimlerine sessiz kalan AKP her gün yaşanan yeni ölümlerin sorumluluğunu üstlenmekten kurtulamayacaktır.

Dün Antep’te yaşanan saldırının ardından BDP binalarını hedef alan eylemler bu linççi faşist, gerici politikalardan bağımsız düşünülemez.

Antep’te yaşanan saldırıyı bir kez daha tüm öfkemizle kınıyoruz.  Alevi, Sunni, Kürt, Türk ilerici, aydın tüm yurttaşlarımızı;

Kürt sorununda AKP’nin savaş ve tasfiye politikasına karşı çıkıp, barışçıl demokratik çözüm yönünde tavır almaya, kardeşliğimizi savunmaya;

AKP iktidarının emperyalizmin taşeronluğunu sürdürürken bölgeyi ve ülkemizi yangın yerine çeviren/çevirecek işbirlikçilik politikalarına karşı aktif mücadeleye çağırıyoruz.

Bu topraklarda yaşayan halklar acı ve gözyaşını değil, eşit, özgür ve barış içinde bir yaşamı hak ediyor. Hak ettiğimizi almak için acının ve gözyaşının kaynağı savaş politikalarına ve savaş iktidarına karşı mücadele edeceğiz.

 Halkevleri Genel Başkanı 

Oya Ersoy