AKP’nin 4+4+4 eğitim sistemi birinci ayını doldurdu. Yasanın ilk ayı da tıpkı Meclis’ten geçirilme süreci gibi dayatmalarla, bilim insanlarının, eğitimcilerin, velilerin karşı çıkışları yok sayılarak geçirildi. Bizler yasanın Meclis’ten geçirilmesinin ardından piyasacı, gerici 4+4+4 modeline karşı ayağa kalkan, okul önlerinden mahallelerden, kent meydanlarına, sokaklara çıkan “4+4+4 durdurulsun” diyen insanların sesi ve temsilcileri olarak buraya geldik.
Ülkenin dört bir yanından gelen Eğitim Hakkı Meclisleri Temsilcileri olarak buradayız. Bir kez daha ilan ediyoruz; 4+4+4 eğitime zararlıdır, durduracağız!
Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri okulların açılışının ardından bir ay boyunca mahalle mahalle okul okul dolaştı, AKP’nin eğitim sistemini denetledi. Ve gördük ki 4+4+4 eğitim hakkı ihlallerini çoğaltmış, eğitimde ciddi yaralar açmıştır.
Yaralanan 5 yaşında çocuklar, kalabalık-öğretmensiz sınıflar, bodrum katlarda, inşaat halinde sınıflar zorla seçtirilen din dersleri, okul içinde ayrımcılık ve dini baskılar, toplanan aidat paraları, servis parası ödemeye zorlanan veliler, sürülen-alan değiştirmeye zorlanan öğretmenler, zorla imam hatibe çevrilip boş kalan okullar, belirlenmeyen eğitim müfredatları, bir gecede imam hatiplere çevrilen okullar, Çanakkale’de taşımalı eğitimle yaşamını kaybeden çocuklar, bu yıkımın görünen yüzüdür. Henüz görünmeyen yüzü ise kendini Başbakan Erdoğan’ın Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in sözlerinde gizlidir.
Başbakan eğitimi tamamen sermayeye açma planlarını “dershaneleri kapatıyoruz özel okullar açacağız” diyerek dile getirmiştir. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bütçeden en büyük payı 68,1 milyar lirayla eğitime ayıracaklarını söylüyor. Bu rakamın eğitimin sorunlarını çözmesini beklerdik ama ne yazık ki bunların derdi eğitimin sorunlarını çözmek değil özel okul patronlarını ihya etmektir, eğitim holdingleri yaratmaktır. Emekçilerin vergileriyle özel okul patronlarını zengin etmek, özel okul oranını tırmandırarak eğitimi ticarileştirmek, parası olmayanın iyi eğitim alma şansının kalmadığı bir sistem yaratmak AKP’nin yeni hedefidir.
4+4+4’ün uygulayıcısı, AKP’nin 4. Milli Eğitim Bakanı işletmeci Ömer Dinçer’in ise niyeti bellidir. 4+4+4’le mesleklerini yapamaz hale getirilen öğretmenlere şimdi de performans sistemi dayatması getiriyorlar. Amaç tüm öğretmenleri güvencesiz, daha ucuza çalıştıracakları bir sisteme zorlamaktır. Uzmanlık alanı İŞLETME olan bir bakandan başka bir şey beklemek mümkün değildir.
Geçtiğimiz bir ay yaşananlar buzdağının görünen kısmıydı. AKP’nin planı piyasacı, gerici, kadın düşmanı bir eğitim sistemi ve bir toplumdur. Buna izin vermeyeceğiz. Parasız, bilimsel, laik bir eğitim istiyoruz. Kendi tabanının katıldığı eylemler, topladıkları imzalar; yol, yemek, barınma gibi türlü vaatlere ve baskılara rağmen imam hatiplerin boş kalması, türlü baskı ve yönlendirmeye rağmen din dersi seçiminin, matematiğin gerisinde kalması AKP’nin bu toplumu kendi planına ikna edemediğinin göstergeleridir.
Yaz boyunca direnişlerle okullarımızın dönüştürülmesini engellediğimiz gibi, Ankara’da, İzmir’de, Amasra’da, Tunceli’de direnişlerle AKP’ye geri adım attırdığımız gibi şimdi de öğretmen, veli, öğrenci yanyana geliyoruz parasız, bilimsel eğitim hakkı için mücadele ediyoruz.
AKP’ye sesleniyoruz gördüklerin göreceklerinin habercisidir. Çocuklarımızı, okullarımızı, geleceğimizi sana bırakmayacağız, 4+4+4’ü de, eğitim alanındaki tüm saldırılarını da durduracağız.
Türkiye’nin dört bir yanında Eğitim Hakkı Meclislerinde biraraya gelerek topladığımız 250 bin imzayı bugün teslim ediyoruz. Bu imzalar taleplerimizi içeriyor. Bu imzalar aynı zamanda Halkevleri Eğitim Hakkı Meclislerinde biraraya gelen 250 bin velinin AKP’nin gerici, piyasacı, cinsiyetçi, şovenist, ayrımcı, bilimdışı eğitim politikalarına karşı mücadele beyanıdır.
Oya ERSOY
Halkevleri Genel Başkanı