Müşteri/dilenci değil halkız, sağlık hakkımızı kazanacağız

Pt, 15/04/2013 - 21:14
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

AKP iktidarı 10 yıldır sermayenin sağlık başta olmak üzere tüm kamusal hizmetler alanını pazar alanı haline getirme, kamusal hizmetleri alınır satılır mal haline dönüştürme politikasının yürütücüsüdür.

AKP, halkı müşteri haline getirerek piyasaya, dilencileştirerek kendi iktidarına bağımlı kılmanın siyasetini örgütlemektedir. İşte bu politikanın son örneği Edirne’de Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın karşısına çıkan Dilek Özçelik tedavisi için gereken ilaçları alamadığını ifade ederken Bayraktar’ın, Özçelik’in eline para sıkıştırmasında görülmüştür.  

Koruyucu sağlık hizmetlerini ortadan kaldıran, sağlıkta devrim diye sunduğu dönüşüm programı ile sağlığı piyasalaştıran, Kamu Hastaneleri Birliği uygulaması ile hastaneleri şirketleştiren, ilaç fabrikalarını kapatan,  ilaca ulaşmayı paraya bağımlı kılan AKP yaşamımızı, sağlığımızı ve bu toplumun geleceğini piyasanın “insafına” bırakmaktadır.  

İşte Dilek Özçelik’in “ben dilenci değilim” diyerek parayı geri vermesi ve Edirne Valisi’ne sorduğu  “İlaçlar neden serbest piyasa?”,  “Neden Devlet  bu konuda elini eteğini çekmiş durumda”  soruları   AKP’nin sağlık alanında geldiği noktayı teşhir etmiştir. Biliyoruz ki iktidarın bu sorulara “sermaye istediği için” dışında vereceği herhangi bir yanıt yoktur.

Sağlıkta ticaret ölüm demektir. Yaşamımızı, sağlığımızı ve geleceğimizi ne sermayenin ne kar hırsına kurban edeceğiz, ne de AKP’nin insafına bırakacağız.

Dilenci de değiliz, müşteri de halkız! AKP’nin piyasacı, gerici sağlık politikalarına karşı sağlık hakkımız için mücadele edeceğiz.

17 Nisan’da sağlık emekçilerinin grevine “sağlık haktır” diyerek katılacak, sağlık hakkı mücadelesini büyüteceğiz.

Oya Ersoy

Halkevleri Genel Başkanı