“Terzi Fikri öyle bir giysi dikti ki Fatsa’ya
O Gürcü öyle bir gürledi ki arkadaşlarıyla
Noktalar, noktalı virgüller, askeri operasyonlar
Kimseler çıkaramaz Fatsa’nın sırtından!
Emek hakkının sımsıcak çıplaklığını”
Fatsa’nın küçük bir köyünde doğan Fikri Sönmez geçimini terzilikle sağladı. 60’lı yılların ortalarında sosyalist fikirlerle ve tanıştı sonraki bütün yaşamı devrimci mücadelenin içerisinde geçti. 68’lerden 80’lere kadar devrimci hareketin bütün tarihsel kırılmalarında o da ileriye atılanlardan oldu. Fikri Sönmez 1978-79 yıllarında Giresun ve Ordu yörelerinde yapılan “Fındıkta Sömürüye Son” mitinglerinin de aktif örgütleyicisi oldu. 1979 yerel seçimlerinde bağımsız girdiği yerel seçimlerde diğer tüm partilerin toplamından fazla oy olarak Fatsa belediye başkanı oldu.
Seçimlerden hemen sonra halk komiteleri kuruldu. Faşistlerin ve tefecilerin dışında bütün partilerden komitelerde insanlar görev aldı. Fatsa’da yürütülen ilk büyük belediye çalışmasından biri “Çamura Son Kampanyası”ydı. Yıllar sürer denilen işler elbirliğiyle 2-3 ayda yapıldı, Fatsa pırıl pırıl oldu. Ardından Fatsa Halk Kültür Şenliği düzenlendi. Şenlikteki kültürel sanatsal etkinlikler doğrudan halkın katılımıyla gerçekleşiyordu. Fatsa Halkevi’nin müzik, tiyatro, koro, halkoyunu çalışmaları ülkenin birçok yerinden katılımcı tarafından beğeniyle izlendi.
Halkın elbirliğiyle yarattığı Fatsa’nın ardından çevre ilçelerde faşistlere karşı önemli mevziler kazanıldı. Fatsa’da içkiye, kumara, kadınlara şiddete karşı mücadele edildi. Tefeci-tüccarların elinde bulunan köylülere ait borç faizi senetleri önemli ölçüde ortadan kaldırıldı. Yol, su, kanalizasyonları gibi sorunların halkın katılımı sağlanarak çözülmesi doğrultusunda adımlar atıldı. Geniş köylü kitlesinin katıldığı fındık mitingleri düzenlendi. Arazi anlaşmazlıklarından kan davalarına, köy kavgalarından aile içi sorunlara kadar her türden sorun halk tarafından devrimcilerin önüne getirilmeye başlandı ve devrimciler, bu sorunları halkla birlikte çözmeye çalıştı.
Fatsa’da tarihsel bir deneyim yaşanıyordu. Ve elbette egemenler Fatsa’da başlatılan örneği yok etmek için ellerinden geleni yaptılar. Çorum katliamının ardından Başbakan Süleyman Demirel “Çorum’u bırak Fatsa’ya bak” diyordu. MHP’li vali Reşat Akkaya 11 Temmuz 1980′de “Nokta Operasyonu” başlattı. Operasyon öncesinde Fatsa AP, CHP ve MSP İlçe Başkanlarının basına yaptıkları “Her yerde kan var, biz burada huzur içindeyiz. Fatsa’da halkın yönetimi vardır” şeklindeki açıklamaya aldırış edilmedi ve Fatsa halkı 11 Temmuz sabahı tank sesleriyle uyandı. İlçenin sokakları asker ve polisle dolmuş, denizde silahlarını Fatsa’ya çevirmiş iki hücumbot beklemekteydi. Askerler ve polislerin arasında maskeli faşist muhbirler vardı.
Fikri Sönmez, ilerlemiş yaşına rağmen cezaevi direnişlerinin en önünde yer aldı. Amasya Cezaevi’ndeki direnişi kırmak için bir işkence merkezi olan Suluova Et Balık Kurumu’na götürülen 25 kişiden biri de Fikri Sönmez’di. Orada 3 ay boyunca işkence gördüler ama direniş kırılamadı. İşkenceler, cezaevleri, mahkemeler zaten yıllardır önemsemediği sağlığını iyiden iyiye bozdu. Kalbi, bütün bu yükü daha fazla kaldıramadı ve 4 Mayıs 1985 günü hayata veda etti.
Fikri Sönmez’in mücadelesi, yolumuzu aydınlatıyor. Yerel yönetimleri hak mücadelesinin direniş odakları haline getirme, halkın yönetime doğrudan katılımı ve şüphesiz devrimcilerin yerel yönetimler politikası açısından Fatsa deneyimi yolumuzu aydınlatıyor. Fatsa Fikri yaşıyor yaşatacağız.
Nuri Günay
Halkevleri Genel Sekreteri